Bana Karşı Kışkırtmak İstedikleri Kişi ve Kişilerde Kendileri İçin Potansiyel Tehlike Esasında...
Nasıl zeka ama !!! İşte şimdi seninde kafanda bir kurt var ve kurt girdimi kafaya kemirir aklını hep... Eğer hatan çok ise o kurt daha fazla kemirir aklını durmadan, her dakika her an, nerede hata yaptım diye...
Üzülmeyiniz! Bazı hesaplar art niyetle kurulduysa tersine gider Hep....
İşinin Ehli Başarılı İnsanların, Sanatkarların, Taklitleri sadece Aslını Yaşatır. Vardır elbet bu hayatta ben yaptım diyen ve bunu alışkanlık haline getirmiş “Seyyar Tayyar” lar ve kendini çok zekii sanan başkanları !!! Hayatınız boyunca oturup beraber bir çay bile içmediğiniz ama sizi tanıdığını, bildiğini düşünen ve iddia eden bu aşçılık kurumu başkanlarından bazıları...
Sizi Hiç Tanımamalarına rağmen adınızı anarak kahvehanelerde kendilerince hükümet düşürüp hükümet kuran, tatlı su kurnazları gibi kendi yalanlarına, palavralarına inanan tipler vardır ya, işte onlar, şapkayı kaldırınca kelleri ortaya çıkan komik karakterlerdir...
Mesleki bilgi ve mutfak tarihinde değil gerçekte Laf çevirmekte ustadırlar kendileri..
Mesleği ve medyayı, Kendilerinden öğrendiğinizi iddia ederler. İnternet üzerinde videolarınızdaki Konuşmalarınızı Taklit ederler ama kıt zekaları ile hatırlayamaz ortada kalır beceremeyerek lafı çevirir, bende yapabilirdim onun kadar yeterli imkanlarım olsaydı... ama yapamadım, imkanım yoktu... diyerek yine sizi suçlarlar!
Bunların mesaisi kahvehanelerin açılışı ile başlar, hariçten gazelleri kapanışı ile biter. Pandemi sürecinde ise aynı görevlerini sosyal ağlarda yerine getirmektedirler. Bu tip kişilikler Kaostan ve insanları birbirine kırdırmaya çalışarak çaba sarfeder ve nemalanırlar.
Ve hayatta sizinle hiç bir araya gelmedikleri halde: O benim Bir numaralı dostum, arkadaşım, kardeşim derler, Yaptıklarınıza “ben yaptım” derler! Beraber çalışmıştık, yanımdaydı, bulaşık yıkıyordu, Yakın arkadaşım, iyi tanırım derler.
O kadar cahil cesaretleri var ki ! sizin yokluğunuzda “söylemediğiniz sözleri söyledi, yapmadığınız şeylere yaptı, gitmediğiniz yerlere giti, üye olmadığınız derneklere üyemizdi derler, gerçekte uluslararası çalışmalarınız ile yaptıklarınıza 'da yapmadı, montajdır, derler!
Maalesef bu klavye delikanlıları birilerini karalayabilmek için harcadıkları zaman daha faydalı bir iş yaparak değerlendirmeyi akıllarına bile getiremeyen pişmiş aşa çiğ su katma alışkanlıkları olan karmaşık karakterlerdir.
Arkanızdan karalayabilmek için şuursuzca konuşurlar, konuştururlar, üretirler, ürettirirler yapıştırırlar, yapıştırılırlar isminize en yakın yere ve unutmuş olmalılar ki! her şeyi gören Allah var.
Hedef tespitini yaptım, nişanı aldım, ama söylentilerin ve olasılıkların biraz daha netleşmesini bekliyorum... emin olduğum zaman kendi yöntemimle mecazi anlamda belirtmek istersem "balyozu öyle bir vuracağımki tepesine darmadağın olacak!!!"
Benimle düşmanlığı bizzat göze alamayarak karşıma sosyal yaverlerini, klavye delikanlılarını görevlendirerek yakmaya çalıştığı ateş sonunda kendini yakacak haberi yok. Onun için buradan uyarıyorum laf "muhatabını" bulur... bulacaktırda...
Benimle bizzat düşman olmaya cesaret edemeyerek aleyhimde negatif yorumlar yapmakla görevlendirdiği it sürülerini çoğaltma çabası içerisinde olan bunların bazıları;
Bulunduğu yere haspel kader gelmiş ve Türkiyenin en önemli aşçılık kurumlarından birinin "spastik özürlü" başkanıda olabilir..." sadece kendi zekasını" dikkate alarak “sizi ve aşçılık camiasını" ahmak zanneden bu seyyar Tayyar zatlar yıllardır üye aşçıların ve derneklerin iyi niyet ve güvenlerini istismar ederek ancak vızıldayan, entrika peşinde koşan BAL YAPAMAYAN arı’dan başka bir şey değiller.
Sadece lavgarlık yaparak ama temsil ettikleri koltuğunu işgal ettikleri kuruma bunca yıl SOMUT hiçbir değer kazandırmamışlardır.
Sizlerin gerçekten Türk mutfağına maddi ve manevi anlamda ne kadar hizmet verdiğinizi bile bile;
Sanki Türk mutfağı babalarının tapulu arazisi beyefendilerin. Mesleğimiz ile ilgili köşe yazılarım ve makalelerim ile Ülkemizdeki Yabancı gıda markalarından gelen maddi gelirleri sona ermiş beyefendinin. eskisi gibi yabancı gıda markalarının tabelaları altında duramıyormuş... Hemencicik yazılarımda bahsediyormuşum. çok olmuşum biraz. Sesimde çok çıkmaya başlamış...
Bazı aşçılık kurumları yöneticileri yabancı markalardan dernek yada federasyon kayıtlarına geçmeden aldıkları paralardan kimsenin haberi olmadığını düşünerek kendi üyelerinden dahi bilgi isteyen ve hesap soranlara "saf muamelesi yaparak" siz işinize bakın derler.
"Oysa ağaç ne kadar uzarsa uzasın sapı'da ağaçtan olan baltanın kimin elinde oldugunu idrak edemeyecek kadar "DÜŞÜNCE ÖZÜRLÜDÜR" bunlar...
Bunlar, zikri ile fikrini birleştirerek hem soran, hem de kendi sorularına kendilerinin cevap verebileceği, basit sorulardan hoşlanırlar...
Paçalarınıza bulaşmak isteyen çamurlar vardır, olacaktır ‘da bu hayatta! Fikirlerinizi, Arabanızı, evinizi, işinizi, bilginizi, imkanlarınızı konuşurlar! Bazılarını'da adeta kendilerininmiş gibi sahiplenirler. Bozacı, şıracı misali.
Hatta hızını alamaz Bir gün önce beraber olduğunuzu iddia ederler! Bununla kalmayıp yanıbaşında ki yol arkadaşına ; kendileri için tehdit gördükleri biri için bak, o senin için bunu söyledi diyerek arkadaşım dediği kişiyi diğerinin üzerine salmak isterler.
ASLINDA HESAP FARKLI kışkırtmak istedikleri kişide ONLAR İÇİN POTANSİYEL TEHLİKE...
Pekii, amaç ne?
Amaç birbirini tanımayan iki kişiyi BİRBİRİNE KIRDIRARAK kıt akıllarıyla, BİR TAŞLA İKİ KUŞ VURUP İKİSİNİDE BERTARAF ETMEK.
Kurt girdimi kafaya kemirirde kemirir... Evettt işte ooo!!! Peki şimdi ne olacak?
İyide kuş sandıkları YA BİRER ŞAHİNSE !!! Aynı zamanda bu acizler sizi eleştirmenin kendi imajlarını yükselttiğini sanırlar!
Üzülmeyiniz! Üzülmüyorum...
Kamil kişi iş yapar, bal YAPAMAYAN ARILAR’DA laf üretir! Hakkınızda kendilerinin de içinde olduğu hikâyelerde uydururlar... Maalesef vardır elbet bu hayatta biçare ve Avare “Seyyar Tayyar” lar! “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz”.
Bırakın onursuzca ve şuursuzca Uydursunlar, Konuşsunlar iyi‘ki vardır onlar! Siz size yakıştığı gibi çalışmalarınıza ve amaçlarınıza giden yolda doğruluktan ve haktan şaşmadan kendi fikirleriniz doğrultusunda devam ediniz!
Takılmayınız Aciz Avare insanların sözlerine! Karakterinizin gereğini size yakışanları yapınız. Üzülüyorum bazen, BU ÇARESİZLERİN KOLTUK KAYBETME ENDİŞELERİNE. Çünkü aslında onlar’da KENDİ YETERSİZLİKLERİNİN FARKINDALAR.
YEL, KAYADAN SADECE TOZ ALIR!!! O DA HOŞUMA GİDER, VESSELAM...
Yukarıda konu hakkında Yazdıklarımı ve geçmişte kişisel olarak kaleme aldığım sözde değil özde AŞÇILIK ANDI ile sizleri başbaşa bırakıyorum.... (söz ve müziği düzenleme aşamasındadır) Yargılayınız...
Has Aşçıbaşı Ahmet Özdemir
Osmanlı ve Türk Mutfağı Dünya Gönül Elçisi