Balıkların Dahi Hakkını Ayıran "Aşçı Yahya Baba" Kimdir?
Bereket timsali 'Aşçı Yahya Baba'nın' ritüeli her hafta gerçekleştirilecek
Sultan II. Bayezid Külliyesi mutfağından
Aşçılık mesleği hakkında Aşçı Yahya Baba olarak bilinen ve bereketlendirdiği yemeklerinin artanıyla balıkları besleyen aşçının geleneği Trakya Üniversitesince sürdürülecek.
Edirne'de, Osmanlı döneminde yemeklerin kalanıyla Tunca Nehri'ndeki balıkları besleyen Aşçı Yahya Baba'nın ritüeli her hafta gerçekleştirilecek.
Osmanlı döneminin en önemli sağlık, eğitim ve sosyal dayanışma komplekslerinden sayılan Sultan II. Bayezid Külliyesi'nde bereketlendirdiği yemeklerinin artanıyla balıkları besleyen aşçının geleneği Trakya Üniversitesince sürdürülecek.
Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, yaptığı açıklamada,
Mutfak tarihimizde 15. yüzyılda hekimlere, hastalara ve ihtiyaç sahiplerine yemek dağıtımı sonrası artan pilavları, külliye yanındaki Tunca Nehri'ne balıkları beslemek amacıyla dökmesiyle bilinen aşçıbaşı Aşçı Yahya Baba'nın aynı zaman da bir mutasavvıf olduğunu söyledi.
Aşçı Yahya Baba'nın, Osmanlı medeniyetinin sadece insanlara değil her canlıya verdiği değeri çok güzel ortaya koyduğunu ifade eden Rektör Tabakoğlu, Aşçı Yahya Baba efsanesini şöyle anlattı:
"Külliyenin hemen yanından nehir geçiyorsa balıkların da hakkı vardır' diyerek pişirdiği pilavlardan onlara ikram eder. Yahya Baba şikayet edilir ancak o bereketli elleriyle herkesi doyurmakla beraber balıkların hakkını yine ayırır. Yine şikayet edilir.
Bu sefer padişah tebdili kıyafet ile geldiği nehir kenarında Yahya Baba'yı balıklara pilav atarken görür ve kızar. 'Devletin mülkünü zayi etmeye utanmazsın' der. Yahya Baba susar, o anda balıklar dile gelir. 'Hünkarım sizin mülkünüzde bizim hiç mi hakkımız yok' derler.
Padişah neye uğradığını şaşırır. Yahya Baba o anda 'sırrımız ayan oldu' der ve orada ruhunu teslim eder. İşte orada hemen duvarın dibinde yatmaktadır. Bize çok güzel bir şey öğretmiştir ve o öğrettiği güzelliği biz de yaşatacağız."
Tabakoğlu, geçen hafta
Aşçı Yahya Baba'nın anısının da yaşatıldığı Trakya Üniversitesi İmaret Müzesi'nin, TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan tarafından açıldığını anımsatarak, Erdoğan'ın Aşçı Yahya Baba'nın ritüelini de canlandırdığını ifade etti.
Rektör Tabakoğlu, bu ritüelin gerçekleştiği günü bundan sonra her hafta devam ettireceklerini kaydetti.
Aşçı Yahya Baba Kimdir?
Aşçı Yahya Baba Hazretleri - Edirne
(d.? / ö.?)
Edirne velilerindendir. Doğum ve vefat tarihleri belli değildir. Hayatı hakkında kaynaklarda bilgi yoktur. On beşinci asırda yaşamıştır. Tunca kenarında, Sultan külliyesinde aşçıbaşılık yapardı. Pişirdiği güzel yemekleri yiyip, Yüce Allah'a şükreder "devma-ı devlet, nasib-i cennet" diye dua ederdi.
Yemekten sonra sohbet ettiği zaman: "Vücudunu gıda ile besleyen şeklen pehlivan olur. Ruhunu Allah aşkıyla dolduran gönülden evliya olur. Helal lokma ibadet ettirir, haram lokma ise kötü yola sevk ettirir. Sizin karnınız toksa, hüner başka açları da görmektir" buyururdu. Aşçı Yahya Baba Hazretleri, askerlerden arta kalan pirinç pilavını Tunca nehrine döker, onları da balıklara yedirirdi.
Bir gün hazineden fazla pirinç aldığı için pilavın her gün arttığını ve fazlasını nehre döktüğünü Padişah II. Bayezid'e ihbar ederler. Padişah da: "Yahya Baba! Bu yaptığın israf değil midir?" demesi üzerine, binlerce balık başını sudan çıkarıp: "Sultanım! Devletin artığını bize çok mu görüyorsun? Senin devletinin ikramı sadece insanlara mıdır?" dediler. Aşçı Yahya Baba orada secdeye kapanarak ruhunu teslim etti.
Onun büyüklüğünü anlamayanlar yaptıklarına çok pişman oldular. Muhteşem bir cenaze merasimi ile külliyenin kuzey tarafındaki bahçeye defnedildi.
Yüce Allah sırrını mukaddes ve mübarek kılsın.