Biz mutfak emekçileri zanaatımızı icra ederken çoğu zaman işverenler tarafında baskı altında kalırız. Çünkü sistem öyle işliyor. İyi ürün çıkarma...
Gastronomide Yapılan Yanlışlar Ve Gıda Hileleri...
Şef Mustafa Polat
Biliyorsunuz ki ülke
gastronomisinde bölgesel anlamda çok iyi bir rekabet ve arayış içerisindeyiz. Bu rekabet her zaman başarı getirmiştir. Bizler yemek kültürümüzü temsil ederken, yaptığımız her yemeğin bir hikayesinin olduğunu bilmeye çalışırız.
Biz mutfak emekçileri zanaatımızı icra ederken çoğu zaman işverenler tarafında baskı altında kalırız. Çünkü sistem öyle işliyor. İyi ürün çıkarmanın altyapısını oluşturmadan çok profesyonel hizmet bekleme anlayışı bizleri de zan altında bırakıyor.
Gıda hilelerini saymakla bitirmek mümkün değil. Çünkü gıdada hile çoğu ürünlerde vardır. Bu hilelerle beraber yemek kültürünü ve içeriğini bilmeden İnsanların lokanta v.b yerlerde sipariş verirken bilmediği bir ürünü tercih etmeleri ve damak tadına uymaması da ayrı bir sorun.
Peki müşteri mi bizleri bu hilelere yönlendiriyor diye bir düşünce olur mu? Müşteri beğendiğini yer fakat damak tadına uymayan bir yemeğe kötü diyebiliyor.
Permesan peynirini bilmeyen bir insanın makarna siparişi vermesi yada mozarella peynirini bilmeyen birisinin
yiyecek ve içecek işletmelerine pizza siparişi vermesi ve yanında sumaklı soğan söylemesi ne kadar komik değil mi?
Bunlarla birlikte bizim toplumda müşteri her zaman haklıdır teşhisini doğru bulmuyorum. Pizzanın yanında sumaklı soğan isteyen bir müşteri asla haklı olamaz.
Üzülerek belirtmek istediğim bir konu ise günümüzde mutfak haberlerinde serpme kahvaltılarında üst üste yığılan tabaklar ve hiç dokunulmadan gelen ürünlerin başka konuklara sunulması yada çöpe gitmesi.
İkinci bir konu ise açık büfelerde yemek israfı
Nişasta ve irmik ile yapılan kaymaklar
Bu bütün olumsuz yapılan işleri biz aşçılara ve
Türk Mutfağı Şeflerine mal etmek aç gözlülüğün en son halidir.
Bizler verdiğimiz mücadelenin karşılığında helal olan tarafında olmaya özen gösterelim.
Sevgiler...