Aşçılığa başladıktan sonra çeşitli yerlerde çalışan Karababa, "Kısım kısım İstanbul'un çeşitli yerlerinde, en lüks yerlerinde aşçıbaşılık yaptım...
Aşçılık Mesleğine Çok İyi Ustalar Yetiştirdim...
Şef Hüseyin Karababa da İstanbul'da bulaşıkçı olarak işe başladığını, daha sonra ise aşçı çırağı olduğunu söyledi.
Aşçılığa başladıktan sonra çeşitli yerlerde çalıştığını anlatan Karababa, "Kısım kısım İstanbul'un çeşitli yerlerinde, en lüks yerlerinde aşçıbaşılık yaptım. 2001 yılında emekli olmadan önce bütün yeğenlerim, köydeki arkadaşlarım hepsini İstanbul'a çağırdım. Uzun yıllar beraber çalıştık." diye konuştu.
Karababa, çok iyi ustalar yetiştirdiğini belirterek, "Hepsi çok değerli ustalar. Bu mesleği seve seve yaptık, hala da seve seve yapıyoruz." dedi.
65 haneli köyden 50 aşçı yetişti...
Şef aşçı Cahit Cabbar'da Bolu'nun, aşçılık mesleğiyle bilindiğini hatırlattı.
Cabbar, 16 yaşında İstanbul'a giderek aşçılık yapan Şef Hüseyin Karababa'nın yanında bulaşıkçı olarak işe başladığını anlatarak, "Bizim köyden İstanbul'da bu mesleği icra eden 45-50 arkadaşımız var. İlk gidenler olarak arkadaşlarımızın mesleğe girmesine vesile olduk." ifadelerini kullandı.
İstanbul'da aşçılık yapan köy sakinleriyle sürekli iletişim halinde olduklarını aktaran Cabbar, şunları kaydetti:
"Hepimiz birbirimizin sayesinde bu işe başladık. O nedenle sürekli birlikteyiz. İzinlerimizi de birbirimize göre ayarlıyoruz. Haberleşerek turizm sektörünün müsait olduğu dönemlerde izinlerimizi aynı anda kullanıyoruz. Köyümüze geldiğimiz zaman kış aylarını tercih ederiz.
Bayramlarda tabii çoğunluk gelir.
Burada bayramlaşma olsun, diğer etkinlikler olsun hep beraber yaparız. Bir günümüzü yaylada geçiririz. Herkes köyüne özlem duyuyor."