Aşçılık Camiasının Kurumları nda Ve Mutfağımızda Siyaset Var Mı?

Aşçılık Camiasının Kurumları nda Ve Mutfağımızda Siyaset Var Mı?

Memlekette verdiğiniz Aşçılık madalyaları, Aşçılık sertifikaları, Aşçılık başarı belgeleri sayesi nde çırak kalfa bırakmadınız farkında mısınız? Verdiniz...

Aşçılık Camiasının Kurumlarında Ve Mutfağımızda Siyaset Var Mı?
Bugüne kadar Aşçılık Camiasının ilgili Kurumlarının bazılarının samimi ve samimi olmayan niyetleri ile yaptıkları çalışmalar şahsıma göre aşağıdaki gibidir;
 
Saygıdeğer Başkanlar Tamamınızı Aynı Parantezin İçerisine Alamasam Da Hepimiz Eğriyi De Doğruyu Da Biliriz Bu Camiada. Haydi Bir Kez Dahi Yanlışlık İçerisinde Olduğunu Hissedenler Yargılasınlar Kendilerini Lütfen;
 
Memlekette verdiğiniz Aşçılık madalyaları, Aşçılık  sertifikaları, Aşçılık başarı belgeleri sayesinde çırak kalfa bırakmadınız farkında mısınız? Verdiniz gaz sayesinde herkesi şef yaptınız.
 
Hem de vilayetini bile görmeyenleri uluslararası şef yaptınız ilgili programlarınızda! Daha çıraklık seviyesine bile gelmemiş meslek gönüllüsü kardeşlerimize verdiğiniz o madalyalar, başarı belgeleri ve sertifikalara istinaden onlarda önlüğüne 1 metrelik “chef” yazısı yazdırdı ve  ne de olsa şefim diyerek mesleki öğrenim arzularını sona erdirdiler… Ne de olsa o bir şef 17 yaşında ve 17 madalyası var… haklıdır kendine göre. Çünkü bu arzuyu ona siz verdiniz. Mutlu musunuz? 
 
Kurum Başkanlarımızın Çoğunluğunu Bir Dürüstlük Saplantısı Sarmış Durumda. Hepsi Dürüstlüğünden, Başarısından Bahsediyor. Yahu Bırakın Kendi Dürüstlüğünüzü, Başarınızı Anlatmaydı Da Başkaları Anlatsın. Sizlerin Dürüstlüğünüzü, Başarınızı Anlatan Kaç Kalem Var Türkiye’de Siz Ona Bakın, Onu Araştırın. 
 
Bu ne bencillik? Bu ne vurdum duymazlık? Bu ne sorumsuzluk? Geleneksel Türk mutfağının ve mutfak kültürümüzün sanki sizlerden ve sizin gelecekteki siyasi hesaplarınızdan biraz daha ön planda olması gerekmez mi? Dilinizden düşürmediğiniz İslam ahlakı ve her cümlenizde en az 3 defa kullandığınız “Allah” kelimesini nereye koymamız gerekir?
 
Ya da siz nereye koyuyor ve aynaya nasıl bakıyorsunuz merak ediyorum. Siz dini ve Allah’ı ne kadar basit bir şekilde amaçlarınıza ulaşmak için onursuzca kullandığınızın farkındamısınız? Merdiven altını adres gösterdiğiniz boş dernekleri ve vesilesi ile hiçbir faaliyeti olmayan sadece kâğıt üzerindeki federasyonlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz Allah nazarında onu merak ediyor ve size soruyorum...
 
En Fazla Dernek Ve Federasyona Sahip Olduğunu İddia Edenler Bu Cami Sizin Bu Sahtekârlıklarınızı Bilmiyor Mu Sanıyorsunuz? 
 
Haydi bu camiadaki saf insanları kandırıyorsunuz, diğerlerini de kandırmaya çalışıyorsunuz, dilinizden düşürmediğiniz yüce Allah kandıramayacağınızı bilmiyor musunuz? Sakal bırakmak kurum başkanı olduğunuzda ‘mı aklına geldi? Zübük… 10 üzerinden 10 veriyorum kendini iyi yetiştirmiş, Allah’ı ve İslam dinini kullanarak meslektaşlarını dolandıran bir aşçılık kurumu başkanı ve başkanları… “Tika” nın da ismini elbisesine işletmiş son zamanlarda. Cumhurbaşkanlığına yazı yazdım konu hakkında. Gelir cevabı yakında. Eğerki eve hırsız girdiyse kapıdaki köpek niye havlamadı öğreneceğiz… “yoksa hırsız köpeğin tanıdığı birisimi?”
 
Mutfakta Siyaset yoktur, Mutfakta Siyaset olmaz diyenler tarafından mutfakta ve ilgili kurumlarında siyasallaşma almış başını gidiyor;
 
Aşçılık kurumlarının bazılarının organizasyon şemalarını partilerin il, ilçe teşkilatlarının yapısına dönüştürüp atama sistemi ile vesayet altına alıp kuvvetli muhtemel siyasi geleceklerine yatırım yapma çabasında oldukları görüntüsü maalesef çok üzücüdür. Bazı aşçılık kurum başkanları siyasi parti il ya da ilce başkanı edasında olduğu gibi merkez ofisleri de parti binası görünümünü kazanmıştır. 
 
Tüm Dernek Ve Federasyonlarımızı Dahil Edemem. İçlerinde Gerçekten Güzel Çalışmalar Yapanda Var. Gerçekten Güzel Çalışmalar Yaparak İsimlerini Panellerde Mutfağımızdan Ve Yaptığı Çalışmadan Daha Öne Çıkararak “Mebus” Olmayı Düşünenlerde. 
 
Ne diyeyim Allah akıl izan versin. Daha önce de dedim şimdide diyorum devlet bütçelerinden bol kepçe ucuz tarife harcamaların zerre kadar gerçek manada mutfağımız ile ilgisi yok!!! Konu şahsının tanınması ile ilgili… 
 
Bazı “mankurtlar” ında hüsnü niyetle karşılıksız hizmet verdiği bu şahsiyetlerin Mutfağımız adına yaptım dediği çalışmaların birçoğunun amatör ve programsız bir şahsi şovdan ibaret olduğunu görüyorum. Yapılan çalışmaları ciddi anlamda incelediğim zaman devlet bütçelerinin bonkör ve savurgan bir şekilde harcandığını Aşçılık Camiasının ilgili Kurumlarının başındaki kişinin ismine ve şöhretine hizmet ettiğini görüyorum. İlgili sosyal ağlardaki bu başkanların paylaşımlarını kontrol ettiğiniz zaman bu düşüncemin doğru olduğuna daha samimi bir şekilde inanabilirsiniz. 
 
Bencillik ve şöhret sevdası…
Her şey mutfağımızın değil sizin etrafınız da dönmeli, her şey size indeksli olmalı öylemi? Uzun masaların arkasında, kalabalık mikrofonların önünde, boynunuzdaki renkli regaleler üzerinde bol madalyalı pozlar, yazılı ve görsel basında yer teşkil edebilmek arzusu ve şahsi ismi ile ön planda olmak isteyen başkanlar….
 
Bakınız Saygıdeğer Başkanlar Size Bir Meslektaşınızdan Küçük Bir Tavsiye;
Bir kişinin hakkını yerseniz, çalarsanız, aldatırsanız belki ilerde onunla helalleşme sansınız var. Ama devletin ve iyi niyetli sayısız aşçı kardeşlerimizin hakkını yiyenler, aldatanlar, onları kullananlar nasıl, ne şekilde helalleşirler bilemiyorum artık. Zaten benim meselemde değil.  Ama bu hesaba da kendinizi hazırlasanız iyi olur, çünkü sizler için zaman yakındır.
 
İnşallah en kısa zamanda o yanınızdaki şakşakçılarınızın da aklı başına gelir yakın zamanda da size inanmaktan vazgeçtiklerini belirterek  iki çift de laf ederler suratınıza kusura bakmazsınız yani… esasında daha fazlasını hakkediyorsunuz en büyük stk başkanları. Başkanlık seçiminizin bile şaibeli olduğu o koltuklarınızdaki bu şansınız bakalım daha ne kadar devam edecek?
 
Mutfağımıza gerçek anlamda hizmet edenleri cehalet ile suçlayanların Hesaplarının arkasındaki devlet bütçeleri ile kendi  isimlerini on plana çıkararak önümüzdeki seçimlerde mebusluk düşüncesi planlarını dürüst insanlık şahsiyetine ne kadar yakışıyor?
 
Aşçılık Camiasının İlgili Kurumlarının Başındakilere Söylüyorum! Tam Olarak Amacınızın, Aracınızın Ve Hedefinizin Ve Sorumlu Olduğunuz Görevinizin Farkında mısınız?
 
Yoksa Geleneksel Türk Mutfağı, Osmanlı Saray Mutfağı ve Yöresel Mutfaklar, Osmanlı Yemek Kültürü, Osmanlı ve Türk Mutfağının dünyada tanıtılmasına vesile olmaya çalışan sorumluluğunun farkında bir görevli mi? Hangisi? Sorular ve sorular. Cevaplar ise çok basit. Anadolu’da bir söz vardır hatırlatmak isterim. “Tilkiyi çok akıllı diye tavuk kümesine bekçi yapmazlar.” Mantıklı bir insan çalışmalarınızı incelediği zaman amacınızın ne olduğunu çok iyi ve net bir şekilde görebiliyor. Bunu göremeyen maalesef sadece hata içerisinde olan sizlersiniz…
 
"Allah ‘ı en çok ananların Allahtan korkmadığını görmek ne kadar üzücü bir durum?" Sevgili Okurlarım ve Takipçilerim...
 
Mutfağımızın Türkiye’de Ve Dünyada Tanıtımına Değil, Meslektaşlarımızın Eğitimine Değil Kendi Siyasi “Zübük & Mebus & Vekil” Geleceklerine Yatırım Yapan Kurum Başkanları…
 
Aşçılık camiasının bazı gerçekleri bilmeye hakkı var!!! İlgili filmdeki gibi “kardeş payı dağıtıyorum diyerek “sana-1 altın, bana-3 altın şeklinde “bol kepçe ucuz tarife ”den devlet bütçeleri ile mutfağımızı 1 defa anarak, kendinizin isimlerini değil 3 defa “bencilce” 10 defa anmanız yetmediği gibi önünde özellikle onlarca mikrofon ile kurum sayfalarında “şov” yapanlara elbet birkaç çift lafımız olacaktır, daha bu günler iyi günleriniz…
 
Hani Diyor Ya Bazı Kardeşlerimiz “Mutfakta Siyaset Yok!” 
Mutfakta siyaset olmasaydı aşçılık camiası ile ilgili bu kadar naylon dernek, naylon federasyon ve naylon konfederasyon kurulumuydu? Mutfakta siyaset olmasaydı bu camia da bu kadar para döner miydi, bu kadar kavga, fikir ayrılığı olur muydu? Mutfakta Siyaset olmasaydı bu yabancı markalar bu kadar parayı ortalığa dökerler miydi?
 
Siyaset ve gelir olmasaydı bu kadar çok bilmiş şefler sessiz kalır mıydı?
Rekorların bile para karşılığında özel firmalara satıldığı camiamızda "Bu yanlışlıklara susan herkesin bu pastada payı olduğu acı bir gerçek olduğu gibi yıllarca özel firmaların müdürlüğünü yapan profesörler ile iş birliği yapan ve “mebusluğa soyunan başkanlar yarın neler yapar acaba? Menfaatler tarih boyunca değerini hiçbir zaman kaybetmediği gibi kısa mesafede kazanılan büyük ödüller her zaman şaibeli, kirli ve  çirkin tarih olarak anılmıştır… Geçin bu işleri, siz kimi kandırıyorsunuz Allah rızası diye!
 
Bir Çarşafın 4 Köşesinden 4 Kişi Çekerse O Çarşaf Yırtılır! 
Bizim mutfağımızda 4 köşesinden değil en az 10 yerinden çarşaf farklı Aşçılık Camiası Kurumları tarafından çekiliyor. Mutfağımız adına her birinin ayrı bir tanımı var. Nasıl oluyor bu iş? Doğru bir tane yanlış bin tane. Çarşaf kimilerine göre çoktan yırtılmış vaziyette zaten. Bir tane tutup toparlamaya çalışan kurum var mı? Sorsan her birinin amacı ayni, hepsi en iyisi, o ya da onlar olmasa mutfağımız bile yok olur, biter, kaybolur, anılmaz dünyada, o kadar önemliler yani… tabi yerseniz… 
 
Yahu Türk Mutfak Kültürünün Binlerce Yıllık Yoğurdunu Bile Ülkemizde Yabancı Şefler Tanıtıyor! Etrafınızda olup bitenden haberiniz yok mu başkanlar? Aşçılığınızdan da aşçılık kurumu başkanlığınızdan da utanmanız yok mu sizin? Türkiye’de yoğurdumuzu bile tanıtacak Türk mutfağı şefi yok mu ülkemizde? Eğer yoksa bu kimin ayıbı? 
 
Yetmedi Festival Ve Organizasyonlarınızda, Üniversitelerin Mutfak Sanatları Bölümüne Getirilen Yabancı Şefleri Yere Göğe Sığdıramadınız!
 
Pastaların üzerine fareler, haç işaretleri, domuzcuklar yapmasını öğrettiler meslek gönüllüsü genç kardeşlerimize. Kendilerine göre “aşı” yaptılar kardeşlerimizin beyinlerine onlar. Kendi mutfaklarını ballandıra ballandıra anlatıp yere göğe sığdıramayarak bizim mutfağımız hakkında sadece “ilerleme var” diyerek dalga geçtiler. Ne yaptınız bu konularda soruyorum size?
 
Bu yabancı şefleri ben değil siz başkanlar Yarışmalarınıza jüri yaptınız…. 
Be kardeşim yöresel yemek yarışmasında İtalyan Fransız şeflerin jüri olarak ne işi var siz aklınızı peynir ekmekle mi yediniz!!! Yine söylüyorum bu memlekette Türk şefi mi kalmadı? Yani sizleri oturduğunuz aşçılık kurumu makamlarına oyları ile başkan seçen Türk şeflerinden bahsediyorum…
 
Sevgili Meslektaşlarım Size, Çalışma Koşullarınıza, İşletmeniz İle İlgili Sorunlarınıza, İşsizliğinize Bu Kurumlar Tarafından Bugüne Kadar Nasıl Ve Ne Kadar İmkanlar Verildi? 
 
Sorun kendinize! Bu kurumların organizasyon ve ödenekleri Akdeniz bölgesindeki aşçıların maaşına tekâmüldür neredeyse biliyor musunuz?
 
Siz üye değilmisiniz? Her üyenin harcamaları sorma hakkı yok mu bu kurumlarda? Bu güne kadar kaç tane harcamayı sordunuz Aşçılık Camiasının ilgili Kurumlarına yada kurumunuza? Korkunuz niyedir, nedendir? Size gerekli açıklamayı yapmayan yapamayan bir kuruma üye olsanız ne olur olmasanız ne olur? 
 
3 Liralık İşlere Çıkarılan 3 Bin Liralık Resmi Faturalar İle Biz Ve Bu Mutfak Nereye Varacak? 
 
Duyarsızca birde bunların çoğunluğu devletin parası ile yaptıkları organizasyonlarda İtalyan, Fransız, Amerikan, Alman ve İsrail malı gıda markalarını tanıtıyor ve “tavsiye” ediyorlar. Özellikle otellere; bu hazır ürünleri kullanın hem basit hem daha kârlı hem de personelden kar edersiniz diyorlar!!! Bunu bu ülkenin aşçılık kurumlarının başındakiler yapıyor inanabiliyor musunuz? İlgili yabancı hazır gıda markaları dernek ve federasyon başkanlarının referansı ile gidiyorlar farkında mısınız? 
 
Yahu Bu Hazır Sosları Çorbaları Tavsiye Edeceğinize “Kendimiz Yapalım Arkadaşlar”, Mutfağımızın Lezzetlerini Bu Markalara “Endekslemeyiniz” Diye Niye Demiyorsunuz? 
 
Bir menfaatiniz mi var beyler? Hak ediyorlar, Alkışlayınız ilgili başkanlarımızı… bir insan iste bindiği dalı böyle keser! Bir bağı 1 milyona satın alamazsınız ama bağın bekçisine sadece 1 lira verirseniz bağ sizin olur ve o bağdan istediğiniz zaman istediğiniz kadar urunu alabilirsiniz. İste camiamız ile ilgili “bazı kurumların” günümüzdeki durumu budur arkadaşlar.
 
Pardon Yeri Gelmişken Burada Bir Şey Sormak İstiyorum;
Bu boynunuzdaki sayısız madalyaları, ofis duvarlarınızın tamamını kapsayan sertifikaları mutfağımıza hizmet yada mutfağımız adına hangi ustun başarınıza göre aldınız? Aynanın karşısına geçip kendinize sormanızı rica etsem…
 
Siz Mi Mutfağımızı Samimi Gerçek Değerlerimiz İle Tanıtacaksınız? Sadece Sizsiniz Öylemi? 
Siz olmasanız bu mutfak olmaz ve anılmaz öylemi? Siz olmasanız bu mutfağın ismi dünyada duyulmaz öylemi? Siz olmasanız bu kimse bilmez, tanıtamaz, yansıtamaz dünya kamuoyuna öylemi? 
 
En iyi solcu, en iyi sağcı, en iyi Müslüman, en iyi Türk, en iyi komünist, en iyi Atatürkçü olarak kendilerine göre alanlarında en iyileri onlar. Uluslararası mutfaklara karşı mutfağımızı dünyada ön plana nasıl getirmeyi düşünüyorsunuz? Bugüne kadar yaptıklarınız ve yapacaklarınız nelerdir efendim? 
 
Kem, Küm… “…Ali … Ayşe’yi … Sevdi… Sıkıştığınız Yerde İse; 
Yobaz, şeriatçı, ben daha laikim, ataist, komünist, dinci, gerici, vatan haini, mutfakta siyaset olmaz…
 
Pardonnn!!! 
Bu taktiklerin tamamı “siyasetin ta kendisi” değil midir ama? Siyasetin “kralını” yapan sizsiniz beyler! Yaptıklarınızdan bahsedin. Mutfağımız nerede kaldı efenim? Alkışlayınız beyleri... Alkışlayınız beyleri... Ben daha ne diyeyim sizlere efendim !!!
 
Artık Bu Camia Saf Değil, Elmayı Armudu Biliyor Ustalarımız Ama Ellerinden Bir Şey Gelmiyor…
 
Hanginiz konuşmalarınızda ya da basın açıklamalarınızda bu ülkenin tüm aşçıları, uluslararası şefleri, Aşçılık Camiasının ilgili ve sorumlu Kurumları olarak “kaç defa” bizim hep beraber bir olduğumuzu, bir bütün olduğumuzu dünyanın en büyük ve manevi bağlar ile birbiri ile bağlantılı mutfak ekibi olduğumuzu söylediniz, söyleyebildiniz efendim? 
 
Camiamızın İlgili Kurumları "Mutfağımızın Menfaati İçin" Tamamınız Bir Defa Dahi Olsa "Bir Araya Gelebildiniz Mi?" Her Biriniz Ayrı Dağlarda Yayılan “Keçiler” Kadar İnatçısınız!!!
 
Soruyorum bu camianın ilgili sorumlu kurumları olarak kaç defa bir araya gelip mutfağımızın ve meslektaşlarımızın geleceğini konuştunuz? Her konuşmanızda mutfağın tanıtımını yapıyoruz diyorsunuz! Yahu siz daha kendi aranızda bile bir araya gelmemişken bu mutfağın bırakın dünyayı bir yana daha Türkiye’ye bile  tanıtımını gerçek değerleri ile yapamadınız, dünyaya nasıl tanıtacaksınız merak ediyorum?
 
Toplantılarınızda Atatürk’ten Deyimler Söyleyerek Yabancı Gıda Markalarının Tabelası Altında “Yerli Malı Kullanın” Diyerek Kendinize Bir Daha Mi Güldüreceksiniz Acaba?
 
Maalesef üzülerek söylüyorum ama diğeri de toplantının başında 2 tane kurandan sure okutur güzel bir hafıza. Allah’ın izniyle başaracağız;
 
Birazda İslam dininden hadisler temenniler… alın size mutfağımız ve mutfaklarımız uluslararası camiada mükemmel manada tanıtıldı…
 
Atatürk’ü normal hayatta siyasete alet edenler yetmediği gibi mutfağımızda da siyasi bir hamle olarak kullananları bir yana koyalım diğer yanda, hele hele o İslami anarak mutfağımızda siyaset yapan şaklaban başkanların öbür dünyadaki hallerinin takdirini Allah yapacaktır mutlaka. Bu isler bu kadar ucuz olmaması gerekir… 
 
Mecazi Anlamda Söylüyorum; 
İlgili aşçılık kurumunun toplantısında başkan soruyor muhasebeciye 2x2 kaç eder -siz bilirsiniz efendim diyor… bu sistem bu ülkenin mutfağına hiçbir şey katamaz… Kusura bakmayın ama içerisinde bulunmuş olduğunuz durum budur şu anda. 
 
Sadece Kendinizden Bahsettiniz!!! Size Karşı İki Kelime Edeni Ya Da Yazanı İşinden Ettiniz;
Yok etmeye çalıştınız camiadan, menfaatinize uymayan aykırı çıkan her sözün üzerine çekiçle vurdunuz bencilliklerinizi kanunsuzluklarınız ile bastırmaya çalıştınız. İmkânım dahilinde yazılarımda bu kardeşlerimin sesini camiaya duyurmaya çalıştım, çalışacağımda. Sözünüz geçmeyen “belki” tek aşçı olarak çok uğraştınız ama şahsımı engellemeyemediniz... 
 
Çünkü Ben "İçinde İnanç Olmayan Hiçbir İdeoloji Başarıya Ulaşamaz" Diye Bir Düşünce İle Hareket Ediyorum…
 
Bırakın Boş İşleri, Bırakın Boş Lafları, Mutfağımızın Dünyada Daha İyi Tanıtılabilmesi İçin Sorumluluklarınızı Yerine Getiriniz. İnsanların Ekmeği İle Oynamayınız...
 
Meslektaşlarınıza sahip çıkınız. Camiamızın ve mutfağımızın değerlerine sahip çıkınız. Camiamızın ilgili kurumlarına sesleniyorum. Sizler her şey değilsiniz ama hiçbir şey de değilsiniz. En azından Bir Fransız’ın mutfağına sahip çıktığı kadar bir İtalya’nın pizzasına sahip çıktığı kadar mutfak değerlerimize, coğrafi işaretlerimize, tescilli yemeklerimize, sokak lezzetlerimize, yöresel mutfaklarımıza sahip çıkınız. Yabancı gıda markaları ve yabancı mutfak, yabancı şefler özentilerinizden vazgeçiniz…
 
Aşçılık Camiamızın Samimi Fertlerine Saygılarımla
Osmanlı ve Türk Mutfağı Dünya Gönül Elçisi Koord. Has Aşçıbaşı Ahmet Özdemir
 
Evliya Çelebi Seyahatnamesi Özet -01-
 
Evliya Çelebi Seyahatnamesinden Dipnotlar -11
 
Osmanlı Mutfağı Tarihinden Dipnotlar -02-


Türk Aşçı Haberleri Ve Güncel Mutfak Haberleri Not::
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Türk Aşçı Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.turkascihaberleri.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İlgili haber kopyalanarak başka bir site tarafından yayınlanmaya ihtiyaç duyulduğu takdirde kaynak gösterilerek ve web sitemize link verilerek kullanıması mümkündür.


  • Facebook'ta paylaş

Yorumlar

  • Yorumlayan: mahmut dolmacı
    9/18/2019

    segili ahmet usdam yazınızı takdir ediyorum size çokda hak veriyorum tabiki, çok iyi başkanlarımızda var onlarıda kutluyorum türk mutfağı için bir çividahi çakmayanlar ahkam kesiyorlar haksızlıkmı alabildiğine insan kulanmakmı alası hak yemeyi hak saymışlar burda hepimizin dili yüreği olmuşsunuz teşekkür ederim burdan görevini iyi yapan başkanları kutluyorum görevini adaletsiz kulanan yöneticileride esefle kınıyorum saygılarımla rekortmen usda mahmut dolmacı

Bu Habere Yorum Yap

Benzer Haberler