Şef Tolga Kamiloğlu: Güllacın Tahtına Egeli Rakip Enginar Tatlısı Ve İncir...
Ege mutfağının enginar ve incir gibi dünyaca ünlü ve şifalı bitkileri, ramazan ayında hafif, pratik ve ekonomik tatlı arayanlar için öneriliyor.

Ramazan ayının vazgeçilmez tatlısı olan güllaçın yanı sıra sofralarında farklı lezzetlere de yer açmak isteyenler için Ege Bölgesi'ne özgü ürünler bir adım öne çıkıyor.
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Mutfak Sanatları ve Gastronomi Bölümünde hazırlanan Ege tatlıları, tarihi ve yöresel lezzetleri canlandırıyor. Limonla ovulmuş enginar çanağının vişne suyu ile renklendirilmiş şerbette 30 dakika pişirildikten sonra tercihe göre kaymak ve ceviz sunumuyla yapılan "enginar tatlısı" ramazan sofralarına hazırlanıyor.
Kütahya'nın geleneksel tatlısı olarak bilinen, yüzyıllardır tüm Anadolu sofralarını süsleyen
"incir tatlısı" da bir başka ramazan tatlısı olarak iftarda tüketilebiliyor. Ege'nin inciri, kaymak ve cevizle doldurulduktan sonra 20 dakika sütte kaynatılıyor ve pekmezle taçlandırılıyor.
Sağlıklı ve kolay tarif
Bölüm koordinatörü şef Tolga Kamiloğlu, yaptığı açıklamada, hem sağlıklı hem de en fazla 30 dakika içinde hazırlanabilecek tatlıları önerdiklerini belirtti.
Sayısız hastalığa şifa olan enginarla yapılan tatlının içerdiği su ve lif oranı ile oruç tutanlara kolaylık sağladığına işaret eden Kamiloğlu, "Ramazanda sadece güllaç yenirmiş gibi bir izlenim oluyor. Güllaç elbette ramazan ayına özgü güzel bir tatlımız. Yöresel reçetelerle evde hazırlayabileceğimiz tatlılar da var. Bunlardan biri de enginar tatlısı. Şeker oranını düşürürseniz bu tatlıyı sahurda dahi tüketebilirsiniz." dedi.
Kamiloğlu, birçok hazırlama tekniği bulunan incir uyutması ya da incir tatlısının da ramazan sofraları için bir başka Ege reçetesi olduğunu aktardı.
Saraylardan ve Bursa'dan da tarif var
İftar sofraları için kolay hazırlık sürecinin önemli bir tercih sebebi olduğunu hatırlatan Kamiloğlu, ramazan ayı için süt helvası önerisinde de bulundu.
Kamiloğlu, hazırlaması 15 dakika süren tatlının şeker oranının düşürülebileceğini ve daha hafif hale getirilebileceğini söyleyerek, şu tarifi verdi:
"Süt helvası hem eski hem de ekonomik basit bir tarif. Genelde Bursa yöresinde yapılıyor ve ramazan ayına çok uygun. Tereyağı ile kavrulan una süt ve şeker katılıyor. Bir süre kavurduktan sonra 10 dakika fırınlanıyor ve yalancı kazandibi adıyla da sunulabiliyor. Üstüne badem ve nar ekleyerek besleyicilik oranını dengeleyebilirsiniz. Maliyeti çok uygun. Helva geleneğini de sürdürüyor."
Osmanlı saraylarından gelen bir başka ramazan geleneğinin ise şerbetler olduğunu anımsatan Kamiloğlu, farklı oranda nişasta ve süt ile yapılan muhallebi parçalarının da bulunduğu Helatiye Şerbeti'nin yine Ege'ye özgü bir lezzet olan damla sakızı ile renklendirilebileceğini ifade etti.