Anadolu’dan Dünya’ya Sokak Lezzetleri
Fireroom Foods, ünlü şef Hazer Amani’nin Anadolu’dan ve dünyadan sokak lezzetlerini buluşturduğu bir zamane büfesi. Amani’nin sokak yemeklerine kendi yorumunu kattığı Fireroom, süt kuzusundan yapılan İzmir usulü kokoreç ile taco’yu, aktif karbonlu siyah ekmekli burger ile İspanyol churros’u, Konya’nın pöç kebabı ile Kore usulü tavuk kanadını bir sokakta buluşturuyor.
Sokak lezzetlerinin tadına bir kere varan, artık bu yoldan geri dönüş olmadığını da bilir! Hele bir de İstanbul gibi bir şehirde yaşıyor ve her sokak arasından burnunuza bir lezzet ıslığı çalınıyorsa… Son yıllarda gastronomi alanında yaşanan pek çok yenilik kendisini sokak lezzetlerinde de gösterir oldu. Gastronomi dünyasında baş gösteren bu sokak ruhu, ünlü şeflerin ellerinden çıkma yorumlarla janti bir hal aldı. İşte, sokak lezzetleri müptelalarının aklını başından alacak yepyeni adreslerden biri de Ataşehir’deki Fireroom Foods…
Modern hatlı bir büfe
Fireroom için Anadolu’dan ve dünyadan sokak lezzetlerini buluşturan zamane büfesi diyebiliriz. Odun ateşinden çıkan muazzam lezzetlerin arkasında ise Şef Hazer Amani var. Amani, ODTÜ’de sosyoloji okuduktan sonra her şeyi bir kenara bırakıyor ve Güney Afrika’da Le Cordon Bleu’de aşçılık eğitimi almaya gidiyor. Gastronomi bilgisini sadece yeme konusuyla sınırlandırmayıp dünya şarapları ve şarap yetiştiriciliği konusunda da master yapıyor. 2011 yılında ‘En Yaratıcı Şef’ ödülünü alan Amani, televizyon dünyasında da adından sıkça söz ettiriyor. Hazer Amani’nin sokak yemeklerine kendi yorumunu kattığı Fireroom, bambaşka bir gastronomi deneyimiyle konuklarını ağırlıyor.
Hazer Amani, Fireroom’un ortaya çıkma fikrini ve konseptini şöyle anlatıyor: “Dolaşmayı çok sevdiğim, sokak lezzetlerini beğendiğim ve bir yandan da son altı yıldır Anadolu’yu çok sık gezdiğim ve sabah uyanıp, şu olsa da yesek dediğim lezzetleri böyle bir zamane büfesinde toplamak istedim. Burası bir restoran ya da cafe değil, biraz daha modern hatları olan bir büfe. Metal Oto’nun Sahibi Murat Özkaya ile yeme-içme sektöründe bir şeyler yapmak istemiştik ve ben sokak lezzetleri fikrimi paylaşmıştım.
O da bu fikri çok destekledi. Metal Oto’nun genel merkezi Ataşehir’de yer aldığı ve binanın en üst katında üretimhanem bulunduğu için karşısına bir konteynırla konumlanmak istedik. Bir yandan da Metal Oto’nun bulunduğu binanın girişindeki alanın ismini Showroom koyduk. Burada da çok güzel kahve, kahvaltı ve öğle yemekleri sunuyoruz. Serpme kahvaltının yanı sıra kuzu incik, bakliyat yemeği gibi tatların bulunduğu öğlen yemeği seçenekleri, salatalar ve kendi fümelediğimiz dana dil ve kolot peynirli tava tostu gibi orijinal çeşitlere yer verdik.”

‘Yeni süper food’ aktif karbon ile kokorecin buluşması
Fireroom’un mönüsünde sadece Anadolu’dan değil dünyadan da sokak lezzetlerini bulabiliyorsunuz. Süt kuzusundan yapılan İzmir usulü kokoreç -ki kokoreci İzmir’in meşhur kokoreççisi Asım Usta sarıyor, Amani de uzun uzun demleme yöntemiyle pişiriyor-, kokoreçli ve tütsülenmiş dana taco, aktif karbonlu siyah ekmekle hazırlanan trüf burger, taco ile kokoreçi buluşturan tacoreç, Konya’nın pöç kebabı, Gaziantep’in nohut dürümü, Kore usulü barbekü soslu tavuk kanadı, güveçte uykuluk, dana pöçlü kuru pilav, Elazığ köfte tostu, ızgara bamya turşusu, zeytin piyazı, İspanyolların ünlü tatlısı churros gibi pek çok lezzet Fireroom mönüsünde bir araya gelmiş.
Fireroom’un içecek mönüsünde de orijinal tatlara yer verilmiş. Son zamanlarda Amerika ve Avrupa’da sık kullanılan ‘yeni süper food’ olarak nitelendirilen aktif karbonla hazırlanan limonata, hibiskuslu limonata, turşu suyu ve Balıkesir’in Özerhisar ayranı yemekler kadar iddialı…
“Sıkılmamak için spesiyaliteler yapıyoruz”
Amani, mönüyle ilgili şöyle detayları paylaşıyor: “İçeride Meksika’nın taco’ları da İspanya’nın churros’ları da var sokakta yiyebileceğiniz, Elazığ’da çok ilginç bir şekilde rastladığım bir tost makinesinde yapılan bir köfte de… Bir yandan da sıkılmamak için spesiyaliteler yapıyoruz. Örneğin, kurufasulye pilav çok sevdiğim bir ikilidir. Kurufasulye pilav dana pöçle, kuyrukla odun ateşi yanan kuzinemde sabaha kadar pişiyor. Mönümüzdeki tavuk kanadı, Kore usulü barbekü sosuyla hazırlanıyor. Pişerken de sularını bırakıyorlar. Pilavı bu suyla yapıyoruz. Reçetelerde kullandığımız tüm malzemeleri Anadolu’dan topluyoruz. Tereyağını Rize’den, şalgam suyunu Mersin’den, kimyonu, zeytinyağını Antakya’dan, nar ekşisisi, isotu Şanlıurfa’dan gibi…”