Aşçılık Sanatına Zarar Veren Aşçıbaşı Meslektaşlarıma Naçizane Öneriler…
Şef - Mevlüt Beşaltı “Türk Aşçı Haberleri” ni Tercih Ettiğiniz İçin Teşekkür Ederiz
İlk başta Aşçıbaşı arkadaşlarımı, meslektaşlarımı, turizm çalışanlarını, dostlarımı, arkadaşlarımı sıcak bir atmosferde güzel ve ihtişam duygular içerisinde sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Sabahleyin Mutfağa Girdiğinizde Selam Vermeyi, Ekip Arkadaşlarınıza Tebessüm Etmeyi, Hal Hatır Sormayı, İletilerine Kısacık Da Olsa Karşılık Vermeyi Önemseyin.
Yardım edenden bilgi paylaşana, dikkatle dinleyenden hatanızı düzeltene, evrak getirenden telefon bağlayana kadar iş hayatınıza dokunan herkese teşekkür edin.Ekip arkadaşlarınıza ailenizdeki kardeşleriniz gibi davranın, samimi ve hoşgörülü olun, ayrıldığınız değil ortak yönlerinizi öne çıkararak uzlaşma ve dayanışma kültürü oluşturun.
Çoğu kırgınlıklar eksik iletişim ve yanlış anlamadan kaynaklanır. Elinizi uzatarak, özür dileyerek, arkadaş yardımı alarak en kısa sürede barışmaya çalışın.Mutfaklar içinde dolaylı ve gizli iletişim işyerinde kuşku ve güvensizlik duygusu yayar. Doğal iletişim kanallarını hep açık tutun ve yalnız bunları kullanın.‘ŞEF’ sözcüğü güvenlidir; ama aranızdaki yakınlık birbirinize ‘sen’ dedirtebilir. Ancak ‘sen’ dediğinizden ‘siz’ beklemeyin. Bu sözcükleri üst/ast olmakla ilişkilendirmeyin.
Daha Önceki Yazımda Paylaştığım Gibi,
Mutfaklar sert ortamlardır.Ekip ruhuyla çalışın. Başkalarından daha yetenekli olduğunuz alanlarda birlikte emek verip, ‘Bu bizim eserimiz.’ diyeceğiniz ve ortak gurur yaşayacağınız yeni şeyler üretin veya geliştirin.Mutfağın bel kemiği stewerd kardeşlerimizdir.Hiç bir şekilde onları hor görmeyiniz.Çünkü her bir meslekte bir alınteri vardır.Onların moral motivasyonun yerine gelmesi için alternatifler yaratınız..
Mütevazı olun, yardım etmeyi sevin; işinizden ne alacağınızdan önce işinize ne verebileceğinize odaklanın; öğrenmeyi, üretmeyi ve başarmayı amaç edinin; işinizi tutkuyla, en iyi şekilde yapın.İlgi duyduğunuz, yararlı gördüğünüz konularda mutfak ve genel yaşam ile ilgili araştırmalar, özgün çalışmalar yapın ve bunları paylaşın.Yurtdışı tecrübelerinizi, çalışmalarınızı, yaymanın ve çevrenizle ilişki sağlama veya geliştirmenin değerini hissedin ve hissetirin.
Dünya Yiyecek Olimpiyatlarını, Yemek Yarışmalarını, Festivalleri Ziyaret Edin. İşin Zorluğunu, Çalışanın Alın Terini, Emeğin Değerini Görün Ve Takdir Edin;
bunları mutfak ortamlarında dikkate alın.İşe ihtiyacı olan her meslektaşınızın ,arkadaşınızın yardımına koşunuz. Ama yaptığınız iyilikleri hatırlamayın ve asla hatırlatmayın; size yapılan iyilikleri ise unutmayın.‘Diklenmeyin ama dik durun.’, ‘Söylenmeyin; söyleyin.’ İdealleriniz için mücadele edin; ama bunu yaparken başkalarını karşınıza almayın, onları incitmeyin. Kendinize güvenin; düşüncenizi tereddüt etmeden, etrafa fısıldamadan, açık olarak ifade edin.
Büfe çalışmalarında bölüm şefleri olarak birbirinizle (TATLI) rekabetlere girmeniz size de, büfe çalışmasına da katkı sağlar; ama bunu alınganlık, dargınlık noktalarına getirmeyin. Erdemli bir şef ve sanatkar olarak arkadaşlarınızın başarısına da alkış tutun.
Mutfak İçinde Sorun Yaşayan Bir Ekip Arkadaşınızla Aranıza Mesafe Koymayın; Kendinize Olan Saygınızı Düşünün.
Empati yapın ve ilgiye en çok ihtiyaç duyduğu süreçte onu yalnız bırakmayın.Kendisinden yeni bir şey öğrenilmeyen bir şef yoktur. Her fırsatta ya ekibinize bir şeyler öğretiyor ya da onlardan bir şeyler öğreniyor olun. Zamanınıza değer kazandırın.Kötü öğrenci, kötü elaman yoktur, İşi bilmeyen kötü öğretmen ,kötü şef vardır.Ekibinizi yıllara ya da makamlara feda etmeyin.Meslek hayatının ömür boyu sürebilecek yegâne kazanımı olan bu dostlukları köşe-bucak arayacağınız günlerinizin geleceğini unutmayın.Çalışanın mutfak içindeki emeğini takdir edin; sizden öncekileri iyilikle anın.
Şeflik hafızasını yaşatın; bir iletişim ağıyla dün ve bugünün çalışanlarını buluşturmaya çalışın.Bir görevin devri sırasında mutfak adabına ,etik değerlere ve arkadaşlık hukukuna saygı gösterin.Görevinizden ayrılırken, en büyük pişmanlığı kırdığınız kalpler için duyacaksınız. Böylesi ağır yükü taşımak istemiyorsanız, mesai arkadaşlarınıza karşı her zaman duyarlı ve nazik olmayı karakter edinin.Mükemmel ilişki ve iletişimin anahtarı olan şu hadisi yaşam rehberiniz edinin:
İnsanların En Hayırlısı İnsanlara Faydalı Olandır. Sahip Olunduğunuz Hiç Bir Makam;
Elemanlarınıza karşı yüksek sesle, kaba üslupla, küçümseyici tavırla konuşma; onların cesaretini kırma ve gururunu incitme hakkını size vermez.Elemanın hatası varsa, onu değil hatasını eleştirin; amaç onu utandırmak olmasın, hatadan ders alınması olsun.Geleceğiniz yere bilgi, deneyim ve yeteneğinizle gelin. Elemanlarınızın sizden öğreneceği farklı birikimleriniz, örnek alacağı farklı özellikleriniz olsun. Eksikleriniz varsa da, öğrenerek giderin.
ŞEF olarak önceliğiniz personelinizin mutluluğu olsun. Küçük bir jest, biraz ilgi,bir tabak çalışması, kısa bir diyalog bile onlarda karşılık bulur; ama siz daha fazlasını vermeye çalışın.Bilgi, yetenek ve çalışkanlığıyla öne çıkan personelinizi zenginliğiniz olarak görün ve ellerinden tutun. Kıskançlık duygusuna kapılarak onları değersizleştirme, pasifleştirme gibi ilkel yollara başvurma tuzağına düşmeyin.Bir eleman ile sorun yaşarsanız hemen yetkinize başvurmayın veya işten atılması için başkala mercilere şikâyet etmeyin.
Zor Ama Doğru Olanı Yapın Ve Sorunu Kendi Aranızda Konuşarak, Sükûnetle Çözmeyi Deneyin.Eleştirel Söz Etmeyin, Ettirmeyin.
Bu zaafların astla üstü birbirine mahcup ederek ilişkilerde çok derin yaralar açacağını aklınızdan çıkarmayın.İş yaptırırken emir verici değil, katılımcı veya ricacı bir dil kullanın.Telefonda sert tonda ve eleştirici üslupla konuşmayın; stres yaşatılan eleman ile sağlıklı iletişim kurulamaz. Sadece konuşmayın; dinleyin.Kolay ulaşılabilir olun. Görüşmek isteyeni çevirmeyin; ayakta ve güler yüzle karşılayın, elini sıkın, rahat hissettirin ve dikkatlice dinleyin.
Aşçıbaşılık pozisyonunuzu kendi fikirlerinizi dikte etmek veya planlarınızı uygulatmak için değil;
elemanlarınızı çalışmalarını desteklemek, sorunlarını çözmek, ihtiyaçlarını gidermek için kullanın.Elemanlarınıza rastgele görevler vermeyin, yeteneklerini ortaya koyabileceği, iş tatmini duyabileceği ve değer üretebileceği işleri yapmalarına fırsat verin.Görev verirken, elemanlarınıza kendi bilgi ve yeteneğini kullanabileceği serbest bir alan bırakın. Onları yalnız emir alıp uygulayan elemanlar gibi görmeyin.İşleri sadece kendinize yakın gördüğünüz elemanlar ile yürütmeye çalışmayın; benzer pozisyondaki elemanlar ile de ilişki ve iletişim düzeyiniz benzer olsun.
Din, Dil, Irk, Renk Ayırımı Yapmadan Her Kese Eşit Bir Şekilde Ölçülü Ve Adaletli Davranınız.
Elemanlarınızın önemli günlerini hatırlayın, acılı ve sevinçli anlarında yanlarında olun, başarılarını övün, iş dışında da bir araya gelmeye çalışın.Mutfak içerisinde bir sosyal pano oluşturun ve insana, işe, hayata dair yazım, çizim ve resimleri burada paylaşın.Bütün başarıları personelinize mal edin; yapılan hataları ise kendiniz üstlenin. Bu yüzden bedel ödemek zorunda kalsanız bile bunun tersini yapmayın.Bir asli göreviniz, astları üst pozisyona hazırlamaktır.
Onları, birikiminizi paylaşarak, yetki ve sorumluluk vererek, karar süreçlerine katarak, vekâlet bırakarak yetiştirin.Geçmişte bazı iş arkadaşlarınızla ters düşmüş olabilirsiniz;
bunları ya unutun ya olduğu zamana bırakın.Kritik konularda sorumluluk almak istemeyenler imza işini üst veya astlarına aktarmaya çalışır. Bu çekinceleri önlemek için her şartta personelin arkasında olacağınıza dair tam güven sağlayın.Maddi değeri yüksek olan hiçbir hediyeyi kabul etmeyin, teklif de etmeyin; reddedilemeyen küçük hediyeleri personelinize dağıtın.Uyum sonradan da kazanılabilir bir tavır, yetenek ise derinliği olan bir değerdir.
Uyumlu kişilerle çalışmayı düşünebilirsiniz; ama sırf bu yüzden yetenekli olanları gözden çıkarmayın.Bir karar alırken deneyimli mutfak çalışanları arkadaşlarınıza danışın, başkalarının beyin gücünden yararlanma şansınızı kullanmazlık etmeyin. İnsan israfına karşı duyarlı olun, herkesin iş yapıp değer üretme ve ülkesine borcunu ödeme hakkına saygı gösterin. Hızlı personel devirlerinin hem performansı düşüreceğini, hem iş güvencesi algısını zayıflatacağını unutmayın.Tüm personelinize örnek olun. Toplantılara ilgili ekibinizi de çağırın ve görüşmelerde aktif rol almaları için cesaretlendirin.Yerine getiremeyeceğiniz hiçbir konuda elemanlarınıza söz veya ümit vermeyin. Ne onlara hayal kırıklığı yaşatın, ne de kendi saygınlığınıza zarar verin.
Elemanınızı işinden, ailesinden veya yaşadığı çevreden koparacak bir karar alırken çok iyi düşünün.
Çalışanınıza ve onların ailelerine yapacağı sosyal, ekonomik ve ruhsal etkileri dikkate almadan ve vicdanınızın denetimine başvurmadan bu tür kararlarınızı uygulamaya koymayın.Bir şefinizle yolunuzu ayırmak istediğinizde bunu sürpriz bir bildirimle yaparak insan onurunu ve kurumsal vefayı hafife almayın. Elemanınız ile konuşun, mümkünse bu tasarrufun gerekçesini anlatın, yaptığı hizmetler için teşekkür edin ve seçeneklerini düşünmesi için biraz zaman tanıyın.Elemanlarınızın pozisyonlarını ve görevlerini belirlerken iş barışına, birlik ruhuna, iyi ilişkilere ve doğal iletişime zarar vermeyecek bir hakkaniyeti ve adaleti sağlamaya büyük özen gösterin.
Kariyer yolunda ustalık, bilgi, beceri, yetenek, deneyim gibi vasıfların şansın önüne geçmesi için çaba gösterin, metotlar geliştirin. Yeni eleman alırken de tek ölçütünüz kişinin ‘işinize katacağı değer’ olsun.
Elemanlarınız ile ilişkilerinizde makam ve yetkinin değil, bilgi ve deneyimin, dahası sevgi ve saygının gücünü kullanın.
Bunların emir ve talimattan çok daha etkili olacağını aklınızdan çıkarmayın. Bir iş yerinde, iletişim kanalları vücuttaki damarlara benzer;
Açık oldukları sürece içinde bulundukları sistemin en uç noktalarına kadar ulaşıp hayat verirler.
Sistem Saat Gibi Çalışır
insanlar mutlu ve üretken, iş yeri başarılı ve itibarlıdır. Doğal iletişim akışının çeşitli engellerle kısıldığı veya tıkandığı bir iş yerinde ise çalışanlar arasında ilişkiler zayıflar, güven duygusu sarsılır, birlik ruhu dağılır; kısacası hayat belirtileri kaybolmaya başlar
Değerli Ustamın Sözü:
İşi Bilmeyen Kötü Öğrenci, Elaman Yoktur;
İşi Bilmeyen Kötü Öğretmen , Kötü Şef Vardır
Savaş Asker İle Kazanılır, General İle Kazanılmaz