Lahm-ı Kiraz Tarifi

Lahm-ı Kiraz Tarifi

Evliya Çelebinin Ve Yabancı Seyyahların Kayıtlarında Osmanlıda Saray Mutfağında “Kiraz” Hakkında Dipnotlar. Cem şah üzümü, çelebi cüce şeftalisi, beylerce üzümü, hisar kirazı, gülabı armut..

Lahm-ı Kiraz Tarifi
Lahm-ı Kiraz Kullanılan Malzemeler
 
*    500 gr kiraz 
*    250 gr dana kıyma 
*    2 çorba kaşığı irmik
*    2 adet domates 
*    1 çorba kaşığı domates salçası
*    1 çorba kaşığı mor reyhan
*    1 adet orta boy kuru soğan 
*    4 çorba kaşığı zeytinyağı
*    Tuz, karabiber, pul biber 
*    2 su bardağı su (400 ml)
 
Lahm-ı Kiraz Hazırlanış Tarifi
Kıymaya irmik, reyhan, tuz ve baharatları ekleyip yoğurunuz. 
Hazırlanan harçtan misket köfteler yapınız ve 180 derecedeki sıcak fırında 7-8 dakika pişiriniz. 
Doğranmış soğanları zeytinyağında kavurarak sarartalım domatesleri ilave ederek 5 dakika kadar kavurma işlemini sürdürünüz. 
Domates salçasını, arkasından suyunu ilave ederek kaynatınız..
Fırında pişirdiğimiz köfteleri kaynamaya başlayan yemeğimize ekleyiniz ve 15 dakika kadar bir süre tencerenin kapağı kapalı, kısık ateşte kaynatınız. 
Ayıklanmış kirazları ilave ediniz ve kaynamaya başladığı andan itibaren, 5 dakika tencerenin kapağı açık kaynatınız. Lahm-i Kiraz yemeğinizi afiyetle yiyebilirsiniz.
 
Evliya Çelebinin Ve Yabancı Seyyahların Kayıtlarında Osmanlıda Saray Mutfağında “Kiraz” Hakkında Bazı Dipnotlar;
 
Evliya Çelebi evinde durmadığı için kendi yetiştirememiştir, fakat yine bu konuda çok miktarda değerli bilgi vermektedir. 
 
Cem şah üzümü, çelebi cüce şeftalisi, beylerce üzümü, hisar kirazı, gülabı armut, patlıcan inciri, miskli lop inciri, beyaz kumru kayısı, tekkeşın ayvası gibi yüzlerce meyve çeşidini kaydetmiştir.
 
Dernschwam, Türklerin meyveyi çok sevdiğini, çok yenildiğini kaydeder ve şöyle der:
“Türkler çok meyve yiyorlar. En çok sevdikleri şeylerden biri de her çeşit meyve. Hatta meyve ham iken dahi yemeye başlıyorlar. İstanbul’un etrafı baştan aşağı üzüm bağı. Sonbaharda bol bol üzüm yiyorlar”.
 
Yine Dernschwam, İstanbul’da iyi elma bulmanın zor olduğunu, ancak “selenken” denilen bir cins elmanın görünüşünün kaba saba, renginin yeşil olmasına rağmen tadının güzel olduğunu, Edirne’de bu meyveden çok bulunduğunu belirtir. Türkiye’de her cins kiraz bulunmaktadır ama iri kirazların turfandası çok pahalıdır. İstanbul’da nar ve incir yetişmektedir.
 
Kestanenin merkezi Bursa’dır; başka yerlerden gelen kestaneler küçüktür.
 
Tournefort’un verdiği bilgilere göre de Akhisar yakınlarındaki Başgelembe köyünde “uzun, çok güzel kış kavunları” bulunmaktadır ve bu kavunların eti beyazdır. Menemen’de de “bol bol kavun” üretilmektedir.
 
İznik’te kiraz, armut, elma, fındık, ceviz ve şeftali yetiştirilmektedir. Bozöyük’te armut fidanı yetiştirilip önce Bursa’ya oradan da İstanbul’a satılmaktadır. Sakarya civarında ceviz ve elma bulunmaktadır. Olivier’in bilgilerine göre Mudanya’da karpuz ve kavun yetiştirilmektedir. 
 
Huart’ın verdiği bilgiye göre; “Kütahya’ya has özel bir erik yetişmektedir. Hekimlikte kullanıldığı için ‘hekimane’ adı ile anılan bu eriğin hususiyetleri vardır: Taze yendiği zaman bağırsakları temizler, kuru yenirse tersine kabızlık verir”.
 
Yine Huart Afyon yakınlarında kiraz yediğini yazar. Birecik’teki meyveler de güzeldir. Tokat’ta her çeşit meyve bol olarak bulunmaktadır.
 
Tournefort da Tokat ve civarında eşsiz meyve veren bahçeler bulunduğunu teyit eder. Beypazarı’nda kaliteli armut yetiştirilmektedir. Giresun’da kiraz ağaçları kendiliğinden bitmektedir. Tavernier, Cizre’de bol üzüm yetiştirildiğini kaydeder.
 
Olivier, Mardin’de badem ve fıstık ağaçları ile elma, armut, kiraz ve eriğin çok olduğunu yazar. Moltke de Malatya’nın kiraz, elma, kayısı, ceviz ve incir ağaçları ile dolu olduğunu anlatır.
 
Tournefort’un verdiği bilgilere göre Beykoz yakınlarındaki bir manastırda kiraz üretilmektedir. Bu kirazlar çok meşhurdur.
“Söylendiğine göre bir padişah bu manastırın yakınlarında avlanırken kaybolmuş ve din adamlarınca tanınmayacağını düşünerek yemek istemiş. Onun kim olduğu bilen rahipler ona ekmek ve bir tabak kiraz vermişler;
 
padişah kirazları o kadar beğenmiş ki din adamlarını kelle vergisinden bağışık tutarak her yıl saraya belli bir miktar kiraz göndermeleri emrini vermiş”
 
Gerlach anlatımı ile İstanbul’da Nisan’da kiraz bollaşmaktadır. Mayıs sonunda da armutlar olgunlaşmakta, olgun bademler sofraya gelmektedir. Haziran’da kayısı ve dut piyasaya çıkmaktadır. Haziran ortasında şeftali, sonlarında erik ve incir, Temmuz ortalarında da kavun, karpuz ve üzüm olgunlaşmaktadır.
 
 
Kirazın Faydaları Nelerdir?
Kirazın Vitamin Değerleri Nelerdir?
 
Kirazın kültürümüze etkisi: 
Yunan mitolojisinde doğum ve yenilenme anlamına gelen kiraz, Roma da “Kerasus” olarak geçiyormuş. Asıl ilginç olan ise Giresun’un ismini buradan almış olması. Kerasus zaman içinde değişerek Giresun olmuş ve bizim hep fındığıyla bildiğimiz Giresun aslında kirazın da anavatanı. Hatta kiraz kavurma adında yemekleri bile mevcut.
 
Kirazın yetiştiği bir diğer ilimiz ise Tekirdağ. Bu yıl 52.’si düzenlenen kiraz festivaline her yıl ünlü isimler konuk oluyor ve festival çok renkli geçiyor.
 
Kiraz antioksidan kaynağıdır: 
Yapılan araştırmalara göre kirazın siyaha dönük kırmızı rengi antioksidan açısından zengin olmasından kaynaklanıyor. Bu da kirazın gut hastalığından tutunda kireçlenme, lif dokusu iltihabı, sporda oluşan kas zedelenmeleri gibi birçok şeye iyi gelmesini sağlıyor.
 
Kiraz uyku düzenine yardımcı olur: 
İçerdiği melatonin sayesinde beyin nöronlarını rahatlatıcı etkisi olan kiraz, uyumadan önce bir avuç kadar yendiğinde uykuya daha rahat geçilmesine yardımcı oluyor. Bu yüzden insomnia (uyuyamama hastalığı), uykusuzluğa bağlı gerginlik ve baş ağrısı gibi sorunların çözümünde etkili olabiliyor.
 
Kiraz Alzheimer ve kanser düşmanıdır: 
Yapılan araştırmalarda yapısında barındırdığı antioksidanlar sayesinde hafızayı güçlendiren kiraz; Alzeihmer’ı önlemede büyük rol oynuyor. Ayrıca lifli dokusu, içinde bulunan C vitamini ve karotenoidler sayesinde kanser hücrelerinin büyümesini engelliyor.
 
Kiraz vitamin ve mineral deposudur: 
Potasyum, çinko, demir gibi mineraller açısından zengin olan kiraz; bu sayede kan basıncını dengeliyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve kalp sağlığını koruyor. Günde vücuda alınan 60 gram kiraz günlük vitamin ihtiyacımızı karşılıyor ve ağrı kesici özelliği de bulunuyor.
 
Kiraz zayıflamaya yardımcıdır: 
Karın yağlarını eritmeye yardımcı olan kirazın kilo kaybetmede de rolü büyük. Ara öğünlerde düzenli olarak tüketilen bir avuç kiraz sağlıklı bir şekilde zayıflamanızı sağlarken cildinizin de parlaklık kazanmasına yardımcı oluyor.
 
Kiraz saplarını değerlendirin!: 
Kiraz saplarını çöpe atmayıp kurutarak onlardan çay yapabilirsiniz. Bunun için; kiraz saplarını kuruttuktan sonra 1 litre suya 1 yemek kaşığı kiraz sapı ekleyip 8 dakika kadar kaynatın, çayınız hazırdır. İsteğe bağlı olarak sıcak ya da soğuk bir şekilde tüketebilirsiniz. Gelelim faydalarına; kiraz sapı çayı sindirime yardımcı olur ve bu yüzden kilo vermede etkilidir, vücudunuzdaki ödemi atmanızı sağlar, kolestrolü düşürür ve enfeksiyonlara karşı sizi korur.
 
Aman dikkat!: 
Ne demişler: “Her şeyin fazlası zarar”. Bu yüzden bir avuçtan fazla tüketmemeye dikkat edin. Örneğin bir kilo kiraz yemek mide bulantısı ve kusmaya yol açar. Ayrıca aşırı tüketildiğinde siyanür içerdiği için ölüme bile neden olabilir.


Türk Aşçı Haberleri Ve Güncel Mutfak Haberleri Not::
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Türk Aşçı Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.turkascihaberleri.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İlgili haber kopyalanarak başka bir site tarafından yayınlanmaya ihtiyaç duyulduğu takdirde kaynak gösterilerek ve web sitemize link verilerek kullanıması mümkündür.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

Benzer Haberler