Beyin Tava Tarifi
Beyin Tava Kullanılan Malzemeler
* 1 Adet Koyun Beyni,
* 1 Çay Kaşığı Sirke,
* 1 Çay Kaşığı Tuz,
* 1 Yemek Kaşığı Un,
* 1 Yumurta,
* Kızartma İçin Sıvı Yağ.
Beyin Tava Yapılış Tarifi
Beynin üzerindeki zarı akar soğuk suyun altında, beynin kıvrımlarını zedelemeden ayıklayıp çıkartın. Çukur bir kaba 2-3 bardak su ile sirke ve tuzu koyarak kaynatın. Su kaynayınca temizlenmiş beyni yavaşça içine atın, ateşi kısarak 5 dakika haşlayın.
Haşlama suyunu atın, yerine soğuk su koyup beyinleri soğumaya bırakın. Soğuyan haşlanmış beyni sudan çıkartın. Suyunun süzülmesini için birkaç dakika bekleyin. Doğrama tahtası üzerine koyarak keskin bir bıçakla 4 parçaya ayırın.
Bir kaba yumurtayı kırın, unu koyun, azar azar su ekleyerek pütürsüz bir hamur elde edene kadar çırpın. Bir tavada sıvı yağı kızdırın. Beyin parçalarını bulamaça batırdıktan sonra atıp iki taraflarını da kızartın.
Yanında limon dilimleri ile sıcak servis yapın. Koyun beyni yerine dana beyni de kullanabilirsiniz. Ancak lezzeti daha az, miktarı ise daha çok olacaktır.
Kuzu Beyninin Faydaları Ve Zararları
Adı ve görüntüsü rahasız edebilir ama 100 gram kuzu beyni 123gr kalori sağlar ve yapısındaki protein 19 yaşından büyük bir erkeğin günlük protein ihtiyacının yüzde 19’unu, kadının ise yüzde 23’ünü karşılıyor.
Ayrıca;
karbonhidrat içermediğinden, düşük karbonhidratlı diyetlerde kullanılıyor…
Kuzu Beyninde Neler Var?
Bol miktarda protein içermesinin yanısıra, karbonhidratsız oluşuyla karbonhidrat diyetlerinde önemli bir besindir. Yüksek Yağ kaynağıdır. Yaklaşık olarak 10 gram kızarmış kuzu beyninin toplam 8.6 gram yağ vardır ve bunun 2.2 gramı doymuş yağdır. Kişi, normal olarak almış olduğu kalorinin yüzde 7’sini doymuş yağlardan karşılamalıdır. Kuzu beyni, her gün 2000 kalori tüketen bir kişinin, bu günlük önerilen miktarın yüzde 14’ten fazlasını karşılamaktadır.
Uyarı:
Kalp hastalığı veya yüksek kolesterolünüz varsa kuzu beyni yememelisiniz. Vitamin B-12 İçin Mükemmel Bir Kaynak. Yetişkinlerin sinir sistemi ve kalp sağlığı, yaşa bağlı makula dejenerasyonu riskini azaltmak için her gün 2.4 mikrogram B-12 vitamini almalıdır. 100 gram kuzu beyni bu oranın yüzde 100’den fazlasını karşılamaktadır.
Kuzu beyni ayrıca pantotenik asit, riboflavin ve niasin gibi diğer B vitaminleri için iyi bir kaynaktır.
Vitamin B12, kırmızı kan hücresi üretimi, sinir fonksiyonu ve homosistein metabolizmasında için gereklidir. Niasin ya da B3 vitamini, besinlerden enerji sağlanması ve sinir sistemi fonksiyonu için önemlidir. Riboflavin veya B2 vitamini de besinlerden enerji sağlanmasında ve iyi görmenin elde edilmesinde rol oynar.
Mineraller Bakımından Yoğun
100 gram kızarmış kuzu beyni 178 mikrogram bakır içerir. Bu da ünlük önerilen miktarın %20’si demektir.Aynı miktar kuzu beyni ayrıca bir yetişkinin günlük ihtiyacının yüzde 18,5’ünü gideren 10.2 mikrogram selenyum içerir. Bakır ve selenyum antioksidan gibi çalışarak düzgün bir bağışıklık sistemi fonksiyonunu yardımcı olmak ve kalp hastalığı ya da kanseri önlemek için önemlidir. Az da olsa kuzu beyni demir, çinko ve potasyum içermektedir.
Çinko, bağışıklık sistemini destekler yara iyileşmesini yardımcı olur ve sağlıklı testosteron seviyelerini korur. Demir, kırmızı kan hücre üretimi için gereklidir ve eksikliğinde yorgunluk ve konsantrasyon zayıflığı ile karakterize olan anemi hastalığı ortaya çıkar. Bakır, demir metabolizması ve kırmızı kan hücresi sentezine katılan önemli bir eser elementtir.
Demir kırmızı kan hücre üretimi için gerekli olan ve eksikliğinde yorgunluk ve konsantrasyon zayıflığı ile karakterize anemi neden olur. Bakır, demir metabolizması için önemli olduğunu ve kırmızı kan hücre sentezi katılan bir eser elementtir.
Pürinler
Kuzu beyninde bol miktarda pürin vardır. Pürinler vücudumuzda ürik asite dönüştürür ve pürinler düzgün bir şekilde vücuttan atılmazsa vücutta birikir ve böbrek taşı riskini artırır. Bunun bir diğer sonucu da gut hastalığıdır. Risk grubunu oluşturuyorsanız kuzu beyni yemekten kaçınmalısınız.
Tüketilen beyin bir yaşını geçmiş kuzunun beynidir. Kızartılır ya da sotelenir ancak; uygun pişirme yöntemi doymuş yağ alım oranını azaltmak ve düşük kolesterol için ağır ateşte pişirme yada ızgara yapmaktır. Böylece içeriğinden daha çok faydalanabiliriz. Kuzu beyni çok çabuk bozulduğundan taze olarak hazırlanmalı yada dondurucudan çıkarıldıktan hemen sonra tüketilmelidir.
Yöresel Mutfaklarımızda Yapılan Sıcak İştah Açıcılarımızdan Olan Beyin Tava, Zaman Zaman Osmanlı Saray Mutfağında Önemli Menülerin İçerisinde Farklı Yöntemler İle Yapılan Kızartma, Tava yemekleri Tarifleri içerisinde geleneksel Türk mutfağında da Yerini Almıştır.
Sakatat Tüketmenin Faydaları
Yeni gelişmeler sakatat tüketmenin insan sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğunu ortaya koyuyor. Hijyen kurallarına uygun olarak hazırlanan sakatat yemeklerinin, başta vitamin ve mineral deposu olduğu ve insan sağlığı için önemli olduğu uzmanlar tarafından önemle vurgulanıyor..
Osmanlı saray mutfağında ve geleneksel Türk mutfak kültüründe sakatat yemekleri hatırı sayılır derecede fazladır. Özellikle yöresel mutfaklarımızda ve bölgesel mutfaklarımızda ciddi anlamda tüketilen sakatat çeşitleri bulunmaktadır. Sakatat yemekleri geleneksel bir lezzettir.
Karaciğer etinin tahmin ettiğinizden daha çok faydası var
Karaciğer, sadece 116 kaloriye sahip olmasına rağmen A vitamini ve B12 vitamini açısından günlük alınması önerilen değerin iki katından daha fazlasını içeriyor. Ayrıca tavuk karaciğindeki folat ve riboflavin (B2), kişinin her gün ihtiyacı olan ortalama miktarın %100'ünden fazlasını sağlayabiliyor. Tavuk karaciğeri ayrıca yüksek miktarda B6 vitamini, niasin (B3 vitamini), pantotenik asit (B5 vitamini), demir, fosfor, selenyum ve bakır içeriyor.
Böbrek, kanser riskini azaltıcı etkiye sahip olabiliyor
İnek böbreğinin içerisinde oldukça fazla B12 ve B2 vitamini bulunduruyor. Ayrıca yüklü miktarda bulundurduğu selenyumla birlikte bağışıklığı artırarak kansere ve oksidatif strese karşı savaşabiliyor.
Uykuluk İçerisinde bulundurduğu yüksek C vitaminiyle vücuda bağışıklık kazandırabiliyor
Bağışıklığı artırarak kanser riskini azaltıcı miktarda C vitamini bulunduruyor. Yağ oranı yüksek olan uykuluk dikkatli miktarda yenilmeli.
Dil günlük mineral ihtiyacının bir kısmını karşılayabiliyor.
Diğer sakatatlardan biraz daha fazla kaloriye sahip olmasına rağmen günlük alınması gereken B12 vitamininin 3/4'ünü; niasin, riboflavin ve çinkonun da dörtte birini içeriyor.
Beyin omega-3 içeriğiyle sinir sistemini geliştirebiliyor.
Beyin yüksek miktarda omega-3 ve bazı vitaminleri içeriyor. Fakat çok yüksek olan kalori değeri sıkıntı yaşatabileceğinden özellikle kalp ve kolesterol hastalarına önerilmiyor.
İşkembe içeriğindeki B12 vitaminiyle kalp rahatsızlıkları riskini azaltabiliyor.
İçerdiği selenyumla troide karşı koruyup çinko ve fosforla birlikte kansere karşı savaşabiliyor. Kalori miktarı yüksek olduğundan tüketim limiti önemli.
Kemik suyu bağırsak rahatsızlıklarının iyileşmesinde ve büyüme hormonlarının sağlıklı çalışmasında etkili olabiliyor.
Uzun süre kaynatılıp tüketilen kemik suyunun ayrıca reflüyü tedavi edici etkisi olabiliyor.
Taşlık, sağlıklı göz ve karaciğere sahip olmanıza yardımcı olabiliyor.
İçerdiği B2 ve B3 vitaminiyle göz, cilt ve karaciğere iyi gelebiliyor. Yüksek kalorili olduğundan yeme limitine dikkat edilmesi gerekiyor.
Dalak içinde bulundurduğu Demir mineraliyle kansızlığa karşı savaşabiliyor.
Yanında yiyeceğiniz yeşillikle birlikte etkisini artırabilirsiniz.
Paça çorbası D vitaminiyle özellikle kış aylarındaki gribal enfeksiyona karşı vücudunuza enerji sağlayabiliyor.
Kan yapıcı ve kalp, diyabet gibi hastalıklara karşı da etkili olduğu söyleniyor. Ayrıca kırık kemiklere iyi gelerek kemik oluşumunu hızlandırdığı da biliniyor.
Kuzu yüreği B12 vitaminiyle fiziki yorgunluğa iyi gelebiliyor.
Fosfor, demir ve çeşitli vitaminler sayesinde kansızlık ve karaciğer hastalıklarına iyi gelebiliyor. Dikkatli tüketilmesi gerekiyor.
Dünya mutfağında özellikle de Fransız mutfağında özel bir yere sahip olan sakatat ürünleri bir çok yemeğin baş malzemesidir. İçeriğinde yüksek oranda protein ve mineral barındırması sayesinde, insan sağlığı için çok yararlı besin kaynakları içerisinde gösterilmektedir. Uzmanlar, doğru miktarlarda ve doğru pişirme teknikleriyle sakatat tüketmenin insan sağlığı için gerekli olduğunun altını çizmektedir.
Sakatat Nedir?
Sakatat, büyükbaş hayvanlar ile küçükbaş hayvanların kesimi gerçekleştirildikten sonra karkas ve deri dışında kalan, insan tüketimi için uygun olan bölümlere denmektedir. İnsan tüketimi için uygun görülen sakatatlar; karaciğer, yürek, işkembe, şirden, dalak, böbrek, paça, baş, kokoreç, dil, beyin, yumurtalık, taşlık ve gömlektir.
Sakatatlar, iyi kolesterol kaynaklarıdır.
Sakatat Nasıl Pişirilir?
Türk mutfağı içerisinde; sakatat sıklıkla yahni şeklinde ızgara şeklinde, dolma şeklinde, tavada sotelenerek pişirilir. Her sakatatın, sakatatı daha lezzetli hale getirecek ve artık alışılmış pişirme şekilleri mevcuttur.
Örneğin;
ciğer kızartılarak, ızgara yapılarak ya da şiş şeklinde kömür ateşinde pişirilir. Dil haşlama yapılarak tüketildiğinde daha tüketime yatkın hale gelir. İşkembe çorba şeklinde, kokoreç odun ateşinde, baş eti ise fırında pişirilerek insanların beğenisine sunulmaktadır.
Sakatatların uygun şekilde pişirilmesi, içerisinde yer alan vitamin ve minerallerin korunması ve onlardan yeteri kadar yararlanılabilmesi adına çok önemlidir. Bu nedenle sakatatların pişirilirken proteinlerinin denatüre olmasına sebep olabilecek ısı derecelerine ulaşmadan pişirilmesi gerekmektedir. Pişirilen sakatat yemeklerinin uygun şartlarda muhafaza edilmesi ve 2 gün içerisinde tüketilmesi gerekmektedir.
Yürek ve karaciğer içerisinde yüksek oranda B12 vitamini barındırır.
Sakatat Tüketmenin Faydaları Nelerdir?
Sakatatlar, içerisinde yer alan yüksek protein ve minerallerle ön plana çıkmaktadır. İnsan sağlığı için yararlı olan çok sayıda maddeyi içerisinde bulunduran sakatatların uygun miktarlarda tüketilmesi, çok sayıda sağlık sorununun da önüne geçilmesini sağlamaktadır. Sakatat tüketmenin belli başlı faydaları ise şu şekilde sıralanabilir;
Kansızlık- anemi durumlarında kan yapımını hızlandırır,
Hafızanın güçlendirilmesini sağlar,
Kas kramplarının önüne geçilmesini sağlar,
Kemik gelişimini destekler, özellikle gelişme çağındaki çocukların tüketmesi gerekmektedir,
Göz sağlığının korunmasına, görüşün netleşmesine yardımcı olur,
Bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesini sağlar,
Yaşlılık belirtilerinin yavaşlamasına yardımcı olur,
Kış aylarında daha sık karşılaşılan soğuk algınlıklarının önlenmesine yardımcı olur,
Büyüme hormonlarının düzenlenmesini sağlar.
Yürek, en fazla tüketilen sakatatlardan bir tanesidir.
Hangi Sakatat Hangi Hastalığa İyi Gelir?
Sakatatlar zengin besin içeriği sayesinde birçok sağlık sorunu için olumlu etki gösteriyor. Bütün sakatatlar aynı besinsel değerlere sahip olmadığı için her birinin birbirinden farklı yararları bulunuyor. Sağladıkları yararlar ise şu şekilde sıralanabiliyor;
Böbrek tüketmek, kanser görülme olasılığını ciddi şekilde düşürüyor,
Uykuluk İçerisinde yer alan yüksek miktardaki C vitamini sayesinde immun sistemin sürekliliği devam ettiriliyor,
Dil tüketmek, günlük olarak ihtiyaç duyulan minerali karşılıyor,
Beyin tüketmek, insan sağlığı üzerinde büyük bir yere sahip olan omega-3 alımı sayesinde sinir sisteminin gelişimini destekliyor,
İşkembe tüketmek,içeriğinde yer alan yüksek orandaki B12 vitamini sayesinde ileride görülebilecek olan kalp rahatsızlıkları ihtimalini düşürüyor,
Kemik suyunu yemeklerde kullanmak özellikle bağırsak rahatsızlıklarının tedavi edilmesinde ve büyüme hormonlarının doğru bir şekilde çalışmasında etki gösteriyor,
Taşlık tüketmek, göz sağlığı ve karaciğer sağlığı üzerinde olumlu etki ediyor,
Dalak tüketmek, özellikle içerisinde yer alan demir sayesinde kansızlık – anemi durumuyla çok başarılı bir şekilde mücadele edilmesini sağlıyor,
Paça suyunu yemeklerde kullanmak D vitamini açısından bağışıklık sisteminin desteklenmesini sağlıyor,
Kuzu yüreği ise içerisinde yer alan yüksek orandaki B12 vitaminiyle sayesinde bedensel yorgunluğun azaltılmasında ve daha dinç olunmasını sağlıyor.
Sakatatlar içerisinde yüksek vitamin ve mineral içerdiği için tüketilirken mutlaka doktora danışılmalı ve tüketiminde aşırıya kaçılmaması gerekmektedir. Herhangi bir sağlık problemi bulunan bireylerin ise tüketecekleri çoğu gıdayı doktor bilgisi dahilinde tüketmesi gerektiği unutulmamalıdır.