Baharla Gelen Lezzet: "Kenger"
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, zor şartlarda toplanan kenger, pazarda tezgahta yerini almaya başladı. Diyarbakır ve Şanlıurfa sınırlarında yer alan taşlık arazilere sahip Karacadağ, baharın habercisi de olarak kabul edilen ve doğal ortamda yetişen kengeri yöre insanına sunuyor.
Bölge halkının ilkbaharda sofrasının vazgeçilmez lezzeti olan kenger, kırsalda yaşayanlar için de gelir sağlıyor. Karacadağ'ın sırtlarında kengerleri toplamak için bahar yağmurunun yolunu gözleyen köylüler, yağışın ardından sabahın erken saatlerinde kalkıp yol alıyor. 10 kilometreden fazla yolu yaya olarak kateden, çoğunluğunu kadın ve gençlerin oluşturduğu köylüler, gruplar halinde taşlık arazide demir çubukla toprak altından kenger çıkarıyor.
Türküler eşliğinde, demir çubuklarla toprağı eşen köylüler, yorulana dek topladığı kengeri çuvala dolduruyor. Üst kısmı dikenli olan kenger, toprak altından çıkarıldıktan sonra bıçakla dikenlerinden arındırılıyor. Yaklaşık bir ay süren ve zorlu geçen toplama sürecinin ardından topladıkları kengerin bir kısmını akşam sofrası için eve bırakan gençler, kalan diğer kengerleri pazarda satışa sunuyor.
"Bir tona yakın topluyorum"
Karacadağ eteklerindeki İnanözü köyünde oturan kenger toplayıcılarından 17 yaşındaki Kerem Ulus, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kengerin bolluğunun, yağış miktarıyla orantılı olduğunu söyledi. Baharda yağmurun ardından araziye kenger toplamaya çıktıklarını belirten Ulus, "Topladığımız kengerleri götürüp pazarda satıyoruz. Burada her yer taşlık olduğu için tarıma uygun değil." dedi.
Kenger satarak harçlıklarını çıkardıklarını dile getiren Ulus, "Bu sene birkaç defa geldim ve 100 kiloya yakın topladım, o da 300 lira etti. Geçen sene yağmur çok yağdığı için 700 kiloya yakın toplamıştım. Yağmur ne kadar çok yağarsa o kadar çok kenger oluyor. Diyarbakırlılar kengeri çok sevdiği için hepsini satın alıyor." ifadelerini kullandı.
Kengerleri hem ev de tüketmek hem de pazarda satmak için topladıklarını ifade eden 16 yaşındaki Mehmet Şerif Ulus da bu bitkiyi toplamak için büyük emek harcadıklarını dile getirdi.
Elleri nasır tuttu
Elleri nasır tuttuğunu vurgulayan 17 yaşındaki Faysal Tur ise " Sabah erkenden evden çıkıp yaklaşık 10 kilometre yürüyoruz. Topladıktan sonra bıçakla dikenlerini temizliyoruz. Topladıklarımızı satıyoruz, kışın da yemek için dondurucuda saklıyoruz. Günde 30-35 kilogram topluyoruz. Bahar ayı boyunca tek başıma bir tona yakın topluyorum." dedi.
Yöre halkı için kuzu kebabına eş değer görülen kenger, yaklaşık 10 çeşit pişirme tekniği ile sofralarda yerini alıyor. Kimi zaman suda haşlanıp yoğurtlanan kimi zaman yumurtalı yapılan ayrıca kenger salatalara da lezzet katıyor.
Geleneksel lezzeti annesinden öğrendiği tarifle yapan Benan Toğrul, dikenlerinden ayıklanmasının ve temizlenmesinin oldukça zor olduğunu fakat lezzeti için çekilen zorluğa katlandığını ifade eden Toğrul, şunları kaydetti:
"Güneydoğu Anadolu bölgesinde et çok ve severek tüketilir. Ancak kenger lezzeti bakımından etle yarışır. Kengeri seven dikenine katlanır. Kengerden 10 yemek çeşidi yapılıyor ama daha çok tercih edilen yağda ve unda yumurta ile kızartılan çeşidini tercih ediyoruz. Nasıl ki Karadeniz bölgesinde hamsi çok tüketilir, bizim denizimiz yok ama bizim de dağlarımızda yetişen kengerimiz var."