Anadolu Mutfağında Devrim Yarattılar
Çağdaş ERTUNA
Umut Özkanca’nın Dubai’deki Anadolu mutfağı restoranı Rüya, önce pop-up’ıyla Madrid’de, sonra D-Maris ile Türkiye’de, daha sonra da 1 Haziran’da Londra’da. İşte Dubai’deki Rüya’dan ilk izlenimim…
Zevkine, damak tadına çok güvendiğim tanıdıklarımdan dinledim önce Dubai’deki Rüya’yı, anlata anlata bitiremediler. Yemeklerin iyi olması zaten kaçınılmazdı, arkasında Borsa gibi artık bir restorandan çok, bir enstitü haline gelmeyi başarmış bir bilgi ve birikim söz konusu olduğu için.
Türkiye’de kolay değil, bir restoranın enstitü seviyesine erişmesi. Malum, her şeyi çok hızlı tüketiyoruz, özellikle İstanbul’da restoranları da uzun soluklu yaşatmak kolay olmuyor. Böyle bir ortamda bırakın restoranların enstitü haline gelmesini, ayakta kalması bile kolay değil. Sadece yemeğin çok iyi olması da yeterli değil, arkasında çok büyük emek olması gerekiyor.
Ortadoğu’nun en iyi restoranı
Umut Özkanca, Borsa Restaurant’larının kurucusu olan babası Rasim Özkanca’dan edindiği bilgi ve birikimi, kendi işletme ve aşçılık eğitimiyle harmanlıyor. Zuma’nın şefi Colin Clague’yi de transfer edip Anadolu mutfağını dünyaya tanıtmak için Conran Partners ile birlikte Rüya’yı tasarlıyor.
İstanbul’da Masa ve Parle gibi başarılı markalar yarattıktan sonra Rüya’yı İstanbul yerine Dubai’de açmaya karar veriyor Umut Özkanca. Esquire dergisinin Ortadoğu edisyonu tarafından 2018’in en iyi birinci restoranı seçiliyor Rüya.
Esquire dergisi “Özgün, yaratıcı, yenilikçi, ve çok lezzetli” diye özetliyor restoranı. Şaşırıyorum, bütün bu yazılanları okumama, anlatılanları dinlememe rağmen Dubai’deki Rüya’ya gidip de görünce anlıyorum, yazılanların ve söylenenlerin ne kadar doğru olduğunu. Bizim mutfağımızı hiç bilmeyen birine ders niteliğinde bir mönüsü var.
Mutfağımızda önemli bir yeri olup da mönüde olmayan bir şey yok, çağ kebabından lakerdaya, sarmadan mantıya, keşkekten fener buğulamaya, sigara böreğinden 2 peynirli pideye, patlıcan cipsleriyle sunulan isli patlıcandan simitten yapılmış ince gevrekli gavurdağı salatasına… Anadolu mutfağını fine dining seviyesinde yeniden yorumluyorlar, sunumlar tek kelimeyle harika.
Sushi gibi sunulan sarma da hamuru şeffaf incelikte olan mantı da favorilerimden. Tatlılarda, rakılı karpuz favorim oluyor, hem çok ferahlatıcı ve hafif olduğu için, hem de harika göründüğü için. Rüya’nın brunchları da Dubai’de çok ilgi görüyor.
Neyse ki bu kadar lezzetli yemeğin arasında sağlıklı birçok seçenek de var, gluten free mönüsü bile var. Rüya’da yemek yedikten sonra ağzımdan çıkan ilk cümle, “Anadolu mutfağında devrim yaratmışsınız!” oluyor. Gerçekten de hissiyatım bu.
1 Haziran’da Londra’da açılıyor
Şimdi Rüya Dubai’den sonra Madrid Villa Magna’ya ve Hisarönü’nde D Maris’e konuk oluyor, daha sonra da 1 Haziran itibarıyla Londra’nın Mayfair’deki ikonik oteli Grosvenor House’da açılıyor. Rüya Londra ile mutfağımızı ayrı bir seviyeye çıkaracak.
Gastroekonomi Zirvesi’nde Alan Yau’nun anlattığı gibi gastronomide Türkiye markasını sağlamlaştırmak için ilk yapmamız gereken şey Michelin yıldızlı restoranlar ayarında gurur duyulacak restoranları Londra, New York gibi gastronomi başkentlerinde açmak, desteklemek. İşte o yüzden Rüya’ya çok büyük bir görev düşüyor.
Nasıl daha birkaç yıl önce Peru mutfağı dünyada bilinmezken, hayatımıza ceviche ve kinoa gibi Peru yemekleri girdiyse, Coya gibi bir restoranla Peru mutfağı nasıl başka bir seviyeye çıktıysa, işte Rüya ile de Anadolu mutfağı başka bir seviyeye çıkacak.
Rüya Londra’nın açılışı sadece Rüya için değil, bizim mutfağımızın dünyaya açılımı için çok önemli. Çünkü ilk defa bu ölçekte, bu kalitede bir restoranla uluslararası arenaya çıkıyoruz. Yolun açık olsun Rüya!