İstanbul’un değişen gece hayatı doksanlı yılların lezzet ve eğlenceyi buluşturan mekanlarını aratır...
Lezzet, Manzara Ve Eğlence Bir Arada
İstanbul’un değişen gece hayatı doksanlı yılların lezzet ve eğlenceyi buluşturan mekanlarını aratır hale gelmişti. Ünlü işletmeci Ali Ünal’ın geçtiğimiz yıl Ortaköy’de açtığı “Ruby İstanbul” o günleri özleyenler için adeta yeni bir soluk olmuş. Ruby konum olarak Ortaköy’ün en güzel manzaralı mekanlarından biri. Geceye giriş katındaki denize sıfır barda güzel bir kokteyl ile güneşi batırarak başlamanın keyfine doyum olmuyor. Ruby’nin barı şehrin gürültüsünden ve keşmekeşinden kaçarak günün yorgunluğunu atmak için ideal.
Bir üst katta yer alan restoran modern ve ferah dekorasyonunu taçlandıran boğaz manzarasıyla yediğiniz yemeğin lezzetine lezzet katıyor. Bu katta da bir bar var ama burası daha çok mekan saat 23’den sonra “Club”a döndüğünde kullanılıyor. Ruby’nin mutfağı Executive Chef Ertan Özturan ve ekibine emanet. Menü oldukça geniş. Her zevke hitap edecek alternatifleri bulmak mümkün.
Misafirlerin taleplerini her daim dikkate alan Ertan Şef menüyü zaman zaman
Gastronomi Turizminde güncellediklerini söylüyor. Ama en önem verdikleri konunun günlük ve yöresel ürün kullanarak her daim taze ve lezzetli seçenekleri misafirlerine sunmak olduğunu da özellikle belirtiyor. Dünya mutfağından farklı örneklerinde yer aldığı menüde geleneksel Türk Mutfağından lezzetlere de yer vermeye özen gösteriyorlar. “Fine Dining” seçeneklerin de azımsanmayacak oranda olduğunu belirtmekte yarar var.
Mevsimsel ürünlerle zenginleştirilen menü içinde bulunduğumuz dönem itibariyle balık ve deniz ürünleri açısından oldukça zengin. Başlangıç olarak Urla enginarı ve avokado püresi ile servis edilen “Karides” ile “Çıtır Rezene Salatası” tercih edilebilir. Kuşkonmazın kök rezene ile uyumu gerçekten nefis. Sağlığına ve beslenmesine dikkat edenler için ideal bir seçim olabilir. Menüdeki favori lezzetlerin başında Ertan Şefin damaklarda fırtına koparan spesiyali “Somon Mi Cuit” geliyor.
Dört günde hazırlanan ev yapımı füme somon, semizotu yaprağı, yaban turpu kreması, marine kuşkonmaz ve somon havyarı ile servis ediliyor. Sunumu da lezzeti kadar başarılı olan “Somon Mi Cuit” mutlaka denenmeli. Menünün özel seçeneklerinden biri de organik limonlu risotto, ızgara enginar göbeği ve permesan ile servis edilen “Dil Balığına Sarılı Deniz Tarağı”. Dil balığı ile deniz tarağının uyumunun yanında organik limonlu risotto içinde özel bir parantez açmak lazım. Pişirilme kıvamı ve lezzet dengesi mükemmel olan “Organik Limonlu Risotto” kesinlikle İstanbul’da yiyebileceğiniz en iyilerden biri.
Ana yemek olarak Boğaz kıyısında ilk tercih daima balık oluyor. Balıklar günlük olarak geldiği için her zaman aynı seçenekleri bulamasanız da eğer denk gelirseniz “Tekir Tandır” seçeneklerinizin başında yer almalı. Ertan Şef ve ekibi yemeklerde olduğu kadar tatlı seçeneklerinde de iddialılar. “Safranlı Yaprak Ayva Tatlısı” ve “Pişmaniyeli Dondurma” mideye olduğu kadar şık sunumlarıyla göze de hitap ediyor. Böylesine keyifli ve lezzetli bir yemeğin ardından eğlenceye de aynı mekanda devam edebilmek gerçekten büyük bir nimet. kaynak