Şef Tolgar Mireli; En iyi Yemek, En İyi Sunum ve En İyi Servis İçin…
Para, alışılmışın dışında sunduğu konsepti ile kısa süre sonra kapılarını açmaya hazırlanıyor. Uzak Doğu dokunuşlarıyla modern Avrupa mutfağının temsilcisi olan mekân, yeniliği ve yenilenmeyi her zaman kendine misyon ediniyor.
Para, konsepti ile Başkent’e aşina olmadığı bir anlayış getirmeye hazırlanıyor.
Her bir köşesinde bir ayrıntı barındıran dekorasyonu ve lezzetleriyle kısa sürede dikkatleri üzerine çekeceğe benziyor. Tolgar Mireli Para’da mutfağı Filipinli şef Ramil Santos ile paylaştıklarını belirterek, “Mutfak dilimiz İngilizce. Haftanın her günü saat 19.00’a kadar bistro tarzı bir menümüz olacak.
Akşam saatlerinde ise fine-dining menümüz servis edilecek.
İlk çıkarttığımız menü daha soft olup, zamanla bu menüyü daha ileriye taşıyarak Ankara’ya fine-dining kültürünü kazandırmayı hedefliyoruz. Amacım yıllardır edindiğim tecrübelerimi paylaşmak ve aktarmak. Güzel yemek yapmak kadar çalışanlara katkılar sağlamak ve onları benden daha ileriye götürmek” diyor.
“Öğrencilerimin başarı haberleri ile gurur duyuyorum” Şef Tolgar Mireli Kimdir?
Mireli; ilk, orta ve lise eğitimini Ankara’da sürdürüyor. Üniversite için Almanya’ya giden başarılı şef, Bremen’de Turizm İşletmeciliği ve Gastronomi eğitimi alıyor. Okulu bitirdikten sonra Türkiye’ye dönüp, İstanbul MSA’ya gidiyor. Tolgar Mireli ayrıca okuduğu dönemde çeşitli cafe ve restoranlarda çalışma fırsatı da yakalıyor.
MSA Mezunları - Tolgar Mireli
Başarılı isim, çalışma tecrübelerinden şöyle söz ediyor:
“Eğitim süreçlerim sonrası ilk çalışma tecrübemi Ankara’da yaşadım. Ankara Hilton, Ankara Sheraton ve Trilye’de iş deneyimlerim oldu. Ancak, yıldızlı mutfak deneyimi yaşamak istiyordum. Almanya’da okurken, Münih’te gitmiş olduğum ve mutfağını görme şansı yakaladığım Tantris adlı restoran beni çok etkilemişti. Hedefim, bu tarz yıldızlı bir restoranda kariyerime başlamaktı.
Nereden başlayacağımı bilmediğim bir yola girerken, Almanya Hamburg’da Ali Güngörmüş’e telefon ederken buldum kendimi, kendisine Alman vatandaşlığım olduğunu, iş tecrübemin fazla olmadığını, bulaşık bile yıkayabileceğimi, ücret talep etmeyeceğimi söyledim. Sağ olsun, beni işe kabul etti ve böylece gerçekten ilk 3 ay 14 saat aralıksız bulaşık yıkayarak yıldızlı mutfak kariyerime başlamış oldum.
Sonrasında Dubai Burj al Arab’da, Al Muntaha adlı restoranda 2 Michelin yıldızlı Björn Panek ile 2 yıl, Avusturya Filzmoos’da 2 yıldızlı Hubertus Restoran’da Johanna Maier‘in yanında bir buçuk yıl çalıştım.
Burada demi chef olarak başlayıp, chef de partie oldum.
Sonrasında, İsviçre Cenevre’de Vertigo’da çalışma imkanı buldum. Ardından İngiltere Londra’da o dönem 3 yıldızlı Le Gavroche da chef de partie olarak çalıştım. İngiltere sonrası Amerika San Fransisco’da 1 yıldızlı Gary Danko‘da junior sous chef olarak çalışıp, sonrasında Almanya Frankfurt’a gittim.
Orada, Almanya’nın en ünlü TV chef’i olan Johann Lafer’e ait 1 yıldızlı Johann Lafer’s Stromburg’da sous chef olarak bir buçuk yıl çalıştım. İki buçuk yıldır Türkiye’deyim Kıbrıs Doğu Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi bölümünde eğitmen şef olarak ders veriyorum. Oradaki öğrencilerimin pek çoğunu daha önce çalışmış olduğum restoranlara, dünyanın pek çok yerine referanslarım üzerine yerleştirdim, hala onların başarı haberleri ile gurur duyuyorum.”
“Crew Grup kurucusu Selçuk Türköz ile Para’da güçlerimizi birleştirdik”
Para’nın menüsü klasik Fransız pişirme tekniklerinin uygulanacağı, Uzak Doğu dokunuşlarıyla modern Avrupa mutfağı çerçeveli olacak. Para ile yollarının nasıl kesiştiğine de değinen Mireli, “Crew Grup kurucusu Selçuk Türköz ile birlikte iş yapma planımız hep vardı. Kendisinin Ankara’nın en başarılı yemek trendsetterı olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Kendisi Ankara’daki farklı konseptli, yaratıcı ve başarılı yemek öncülerinden.
Hatta, Crew Grup bünyesindeki zincir markası Timboo, Ankara’ya sığmadı, İstanbul’a da sıçradı. Selçuk Abi, benim hayallerimi yakından bilen ve her zaman yanımda olduğunu bildiğim biri. Bu şekilde bir işbirliğiyle güçlerimizi birleştirdik. Şu anda Para’da Partner Chef’im” diyor.
“Reçete aşçısı değil, yaratıcılığı ön planda tutan aşçılar yetişmeli”
Tolgar Mireli’nin mutfakta en önemli motivasyonu ve prensibi; uyumlu ama bir o kadar da disiplinli, çalışkan, özverili bir aile havası içinde işini yürüten bir ekiple çalışmak.
Her sunulan yemek imza niteliğinde olmalı” diyen Tolgar Mireli sözlerini şöyle noktalıyor: “Her katıldığım konferansta katılımcılara ya da okulda öğrencilerime de sık sık belirttiğim gibi; reçete aşçısı değil, yaratıcılığı ön planda tutan, yemek pişirmeyi sanat olarak gören aşçılar yetişmeli.
”Kısa süre sonra Atakule’de hayata geçirilecek olan ve sözcük anlamı İspanyolcada “için” edatına denk gelen Para’nın sloganı ise; En iyi Yemek İçin, En İyi Sunum İçin, En İyi Servis İçin…