Ramazan Bayramı geldi, oruç tutanlar bir ay sonra ilk kahvaltısını yaptı. Kültürümüzde bayram kahvaltıları önemlidir. Bayram sofralarının hazırlığı da günler öncesinden başlar.
"Dünyanın En Eski Mutfağı” isimli kitapta da bayram sofraları anlatıldı.
Mutfak Ve Sofranın Varlık Nedeni
Bottero, kitabın 'Yemekler ve Bayramlar’ bölümünde, Mezopotomya bayramlarını şu sözlerle anlattı:
"Bizim için olduğu gibi eski Mezopotamyalılar için de damağa ilişkin tüm sözcükler öncelikle yiyeceklerin somut ve sıradan niteliklerine gönderme yapar ama bazı kültürlerde, bağlamına göre,
gastronomi araştırmalarında bunlar daha yüce bir biçimde duygusal bir değer kazanır: Yiyecek maddelerini mideye indirme demek olan sade bir öğün böylece bir ziyafete, bir şölene, diğer bir deyişle bayram sofrasına dönüşebilir.
Sıradan halkın gizli kalmış, ulaşamadığımız gündelik yaşantısına dair belge yokluğundan ötürü burada, üst düzeyde, zengin bir yemek, bir ziyafet; bir şölen örneği üzerinde bir an duracağız.
Böylesine büyük bir yemek fizyolojik ihtiyaçların çok ötesine geçer, ‘Mutfak ve Sofra’nın varlık nedenini ortaya çıkarır ve psikolojiye dokunur: Basit bir mekanik faaliyetten kültürel bir faaliyet düzeyine erişir”
Bayram; Eğlenceye Ve Neşeye Gark Eden Bir Olay Sayılıyordu
Kitabin ilgili kısmında,
mutfak tarihinde 'Ziyafet, bu mükemmel sofra öncelikle bir bayram, gündelik kaygı ve sıkıntıları unutturur’ diyen yazar Jean Bottero, “İnsanı eğlence ve neşeye gark eden mutlu bir olay sayılıyordu.
Her şölen sofrası günlük rızkın tesellisinin ötesinde bir şey ifade ediyordu: tarladan mutfağa kadar yapılan zahmetli hazırlıkları katlanır kılıyor, ‘yeme-içme’ye gerçek anlamını veriyordu. Ziyafet, doğası gereği bir sefahat alemiydi, sıradanlığı kırıyor, hayatı yeknesaklığından çıkarıp mutlu anlara vesile oluyordu” şeklinde açıklıyor.
69 Bin 574 Konuk, On Gün Boyunca Yedirilip İçiriliyordu
Bottero, kitapta "Gerçek tarihten ya da insanların düşünce, sabır ve hayatlarının aynısı olan mitlerden, farklı amaçlarla yapılmış olan yemekli kutlamaları alıntılayarak bu anlamı daha iyi ortaya çıkarabiliriz. Bunların en ünlüsü, en inanılmaz ve en abartılısından başlayalım.
Asur Kralı 2. Aşurnasirpal’in (MÖ 883-859) yeni başkenti olarak seçtiği Kalhu/ Nimrud’un yenilenmesini kutlamak için verdiği ziyafettir bu.
Kral, 69 bin 574 konuğun on gün boyunca yedirilip içirilmesini üstlenir: Üst düzey valiler ve Kalhu halkı, önemli sayıda komşu ve müttefik ülke temsilcileri, kentin ve bütün anıtlarının yenilenmesinde çalışan işçiler" ifadelerine yer veriyor.