Şef Veysi Cevahirli Kimdir?
Şef Veysi Cevahirli aşçılık mesleğine nasıl başladı? başarılı Şef Veysi Cevahirli bu güne kadar nerelerde çalıştı? Şef Veysi Cevahirlinin aşçılık mesleğindeki özgeçmişi nedir? hangi mutfak konseptleri üzerine çalışmaktadır?
Türk aşçı haberleri ve güncel
mutfak haberleri olarak "mezopotamya' da yaşam" kaynağından edinmiş olduğumuz bilgileri
şef kimdir haberlerimizde aşçılık camiası ile bizde paylaşmak istedik...
Mezopotamya, medeniyetlerin beşiği olduğu kadar gastronominin de beşiğidir...
Zengin mutfakların, yiyecek, içecek, tatlandırıcıların ana yurdudur. İlk buğdayın ekilip, biçildiği ve işlendiği kutsal topraklar...
Bereketli toprakların yanı sıra, kutsal ırmak, nehirlerin olduğu kadim bir coğrafya. Ve bu coğrafyadan dünyaya yayılan gastronomi ile ona bağlı şefler, aşçılar. Dünyada söz sahibi olmuş durumdalar. Krallara, kraliçelere, prens, prenseslere yemekler pişirip yapan ustalar. Saray mutfaklarının baş sorumluları…
1970 yılında Diyarbakır, Dağkapı’da doğar...
Anne tarafı Mardin Derik, baba tarafından, dedeleri Siverek’ten gelmedirler. Çocukluğu Kıbrıs Caddesi ile Dağkapı Meydanı taraflarında geçer. Dilan ile Yenişehir Sinemaları evlerinin tam karşısındadır. Hemen her gün oradalar. Bazen gizlice, bazen de bir büyüğün elinden tutarak film seyretmeye gider arkadaşlarıyla.
Ama en çok ta aile lokantası olan Diyarbakır’ın ilk lokantalarından Sinan Lokantasında vakit geçirmeyi sever...
Ta o zamanlardan aklına koyar aşçılığı. O dönemlerin en çok yapılan ve sevilen etkinliklerinden biri de seyrangahlara, pikniklere gidilmesidir. Yine böylesi bir piknik etkinliğinde, eski “Kus’i” “kaplumbağa” ya da diğer ismiyle tosbağa denilen bir araç çarpar. Yaklaşık 6 ay yoğum bakımda kalır. Büyük uğraşlar sonucu iyileşir Veysi Cevahirli.
Sinan Lokantası, Diyarbakır’da oldukça meşhurdur...
Zira birçok usta açısı yemekler hazırlar. Diyarbakır’ın eşraf ve esnaf lokantasıdır. Bölgeden birçok müşterisi vardır. Mahalli yemeklerin en seçkin adreslerinden biridir. Veysi’nin dedesinden kalıp, babası işletmektedir. Veysi, ilkokula başlamıştır. Ziya Gökalp İlkokulunda başlar, Şair Sırrı hanım ilkokulunda bitirir.
Ortaokula merkez ortaokulunda liseyi de dışarıdan bitiriyor. Lokantacılık ve aşçılık mesleğini çok seviyor. İlk olarak Sinan Lokantasında soğan soyup, doğramakla başlıyor işe. Ama öğrenmesi epey zaman alacaktır. “O zamanlar bizde çalışan büyük ustalar vardı aşçı olarak. Çok güzel ve kaliteli yemekler çıkartırlardı. Ama mesleği öğretmek gibi bir huyları yoktu.
Hatta onlar yemek yaparlarken ya da mutfakta çalışırlarken onları izlerdim...
Öğrenmeye çalışırdım. Ama onlar gelip beni dedeme ya da babama şikâyet ederlerdi. –Veysi bizi rahatsız ediyor. Rahat vermiyor- Diye. Aslında bu öğrenmemi istemediklerindendi. Ondan bu yola başvuruyorlardı”. Ama o, pes etmez. Bazen gizli, bazen uzaktan bakar ustalara ve ellerine; bıçak nasıl kullanılır, et nasıl doğranır, yemeklere ne kadar yağ, tuz, baharat atılır… Bir bir öğrenmeye başlar.
1980’li yılların sonlarında kendi lokantalarının ustabaşısı oluyor. Artık hem lokantaya hem de mutfağa hâkimiyetini kuruyor. Ama bununla da yetinmiyor. Çok iyi bir aşçıbaşı, şef ve usta olmak istiyor. Kendini geliştirmek için sürekli araştırıyor, okuyor.
Bununla da yetinmeyip, milli eğitim tarafından açılan mesleki eğitim kurslarına katılıyor...
Hem işin teknikini daha çok öğreniyor hem de önce çırak, sonra usta, ustabaşı ve usta öğreticilik sertifikalarını alıyor. 1990 yılında askerlik için İstanbul’a gidiyor. Askerliği hava harp okulundadır. Subay ve üst düzey komutanlara özel günlerde yemekler yapıyor
Türk mutfağı şeflerinden Veysi usta.
Askerlikten sonra bir arkadaşının önerisi ile Suudi Arabistan’a gidiyor...
Arap mutfağı oldukça geniş bir mutfaktır. Ve halkı çok zengin olduğundan evlerden ziyade dışarıda yemek yemeyi tercih eden bir halktır. Veysi Usta’da bu durumda iki sene çalışıyor. İkinci seneden sonra kendine ait bir iş yeri açıyor. Ve burada neredeyse tüm Arap mutfağına hâkim olmakla beraber oldukça da iyi bir Arapça öğreniyor.
Bir süre sonra Arabistan’dan dönüyor...
Tekrar Sinan Lokantası’nın başına geçiyor. Uzun bir süre burada devam ediyor. Lokantalarının hizasında bulunan Güneydoğu hastanesinin kantin ve kafeterya işini alıyor. Orayı çalıştırırken eşi ile tanışıyor.
Eşi orada hemşiredir. 1999 yılında evleniyorlar...
2000 yılında Arabistan’daki patronu gelip onu tekrar Arabistan’a götürüyor. Ama Veysi usta ancak bir sene dayanabiliyor ve tekrar Diyarbakır’a dönüyor. 2011 yılında Milli eğitimin, halk eğitim merkezi bünyesinde açtığı gastronomi (yiyecek içecek) kurslarında usta öğretici olarak öğrenci yetiştiriyor. 2014 yılında Dubai’ye gidip, orada çalıştığı restoranda şef oluyor.
Aradan kısa bir süre sonra aynı restoran bünyesinde bulunan diğer 3 restorandın da şefliğine getiriliyor ve oldukça da başarılı oluyor...
Bu restoranlarda dünyaca ünlü simaları ağırlayıp, yemekler yapıyor. Bu başarısı ona haklı bir şöhret getirmekle kalmıyor, Dubai TV’de yemek programı hazırlayıp, sunuyor. Burada birçok Dubai emirlerine yemekler yapıyor. Arap kral ve prenslerin saraylarında aşçıbaşı ve şef olarak bulunuyor. Dünya Gıda ve Bakliyat Örgütünün ilk organizasyonunu Dubai’de kendisi düzenliyor.
Dubai dönüşü, 2017 yılında Amerika’ya gidiyor...
Amerika’nın birçok eyaletinde; Chicago, Washington DC, New York, New Jersey gibi eyaletlerle New York’un zengin kesimleri olan Manhattan ile Brooklyn gibi semtlerin en pahalı restoranlarında aşçıbaşılık, şeflik yapar. Ayrıca Amerika’da 9 yolcu gemisi olan Mustafa Kılınç’ın da gemilerinde usta aşçı olarak görev yapar.
Şef
Veysi Cevahirli, Mezopotamya Aşçılar ve pastacılar Derneği as başkanlığı yanı sıra, Uluslararası Gastronomi Federasyonun da as başkanlığını yürütmektedir. Gastronomi alanında birçok önemli ödülün de sahibidir