Biz Bizi Bilmezsek Kim Bizi Bilir_? Biz Bizi Yaşatmazsak Kim Bizi Yaşatır_?
*** Biz bizim tarihimize, kültürümüze, ecdadımıza sahip çıkmazsak kim sahip çıkar_? Türk Milletimizin tarihi geçmişi sadece 94 sene değildir. İnsanlık tarihinde ne kadar geriye giderseniz gidin Türk'e ve devletlerine ve obalarına rastlarsınız. Tarihten Türk çıkarsa geriye hiç bir şey bulamazsınız !!!
*** Amerika ve avrupanın Türk devletleri üzerindeki uyguladıkları toplum mühendisliğinin farkına varınız artık. Bırakin bu yabancı özentilerini. Sen seni bil önce başkasını değil !!! Yok edilmeye çalışılan tarihine sahip çık !!! Kahvehanelerde öğretilen tarih bilgisi ile konuşur ve o bilgiler ile dünyaya bakarsanız ezilmeye mahkumsunuz !!!
*** Saygıdeğer Meslektaşlarım; Kültürümüze, kimliğimize haydi hep beraber bir ışık yakalım. Bizler Chef de Cuisine, Sous-chef, Chef Saucer, Chef Poissonnier, Executive Chef ‘ler olarak niye başka bir dilde ünvan kullanıyoruz? “Master Royal Chef” diyerek niye “KRALIN” aşçısı oluyoruz ? Bizde Krallık yokki !!!
*** Eğer illaki birilerinin aşçısı olacaksak kendi kültürümüze ait olan “HAN, HAKAN, SULTAN VE PADİŞAHIN’ ın yani SARAY, KONAK, KASR, KÖŞK ‘ün aşçısı olmak ve o ünvan ile anılmak daha ONUR ve GURUR verici değil mi ? Avrupanın gercek yüzünü görüyorsunuz işte! Onlardan aldığınız ödüller ile övüneceğinize Türk dünyasındaki aşçıbaşı ‘ları bizler seçip ödüllendiremez ‘miyiz ? Dünyada sadece bize “HAS” organizasyonlar yapamaz ‘mıyız Türkiye ’de. Ama daha yarışmanın başından 1.,2.,ve 3. nün belli olmayan Dürüst yarışmalar…
*** Bizde Türkiye aşçılık camiası olarak “Türk devletleri” ‘nin aşçıları arasından yılın belirli bir zamanında Kendi “üstadan-ı matbah-ı has” ustamızı seçemezmiyiz? Mutfağımız ve bize ait ünvanımız ile Dünya Gündemine gelemezmiyiz? Dünya da merak etmez mi sizce bu isim ve bu ünvan nedir? diye. Hep biz mi başkalarını merak edeceğiz!!! Kaybettiğimiz zaman yeter, zaman aslımıza sahip çıkarak onu yeniden öğrenip yaşatmak ve geleceğe taşımak zamanı.
*** Bütün Türk devletleri olarak “aynı slogan” ile mutfağımızı, ve mutfaklarımızı birbirine bağlayan calışmalar, yarışmalar, ödül törenleri düzenleyemezmiyiz ? Dünyadaki Türk nüfusu 280.000.000 ‘dur, müslüman nüfusu ise 1.8 milyardır. Sizce bu kadar büyük rakamları bizim dikkate almamız gerekmez mi ? Peki böyle bir calışma yapmayı DÜNYA da Türkiyeden başka hangi Türk devleti düşünür, yada düşünmesi gerekir? Gerçi bizde de düşünen yokta, ilerleyen zamanlarda olacak inşallah…
Alin size taklit ettiginiz Amerikadan bir örnek “bütün ölçü birimleri ve ünvanları tüm dünyadan farklıdır. (inc, fit, yard, mil, libre, ons, vs) Nede olsa rehberleri eski osmanlı imparatorluğunda olduğu gibi. (okka, dirhem, kirat,batman,fitil, nekir, arşın, zira, fersah, merhale, vs) Hatırlatırım sizlere 650 sene dünya bizim ölçü birimlerimiz kullandı, sadece 70 senedir biz bu ölçü birimlerini ve bu ünvanları kullanıyoruz, ne çabuk, niye ve neden unuttuk !!! Bırakın uluslararası kuralları, o kuralları daha 110 sene oncesine kadar bizler koyuyorduk !!!
*** 7-8 milyonluk ülkelerden biz daha mı küçük ve güçsüzüz ? Bu kadar mı kendinize güveniniz yok ? memleketi temsil eden 4 tane federasyon ve yüzlerce dernek olarak bir araya gelip niye memleket adına Dünyada Yankılanacak daha büyük calışmalar yapmıyorsunuz? “Buyurun size TOPKAPI sarayından bir fikir “ÜSTADAN-I MATBAH-I HAS”
*** Allahınızı severseniz peşinde koştuğunuz, özendiğiniz Ingiltere, Almanya, Hollada, Belçika, Italya, Amerikan mutfaklarının tamamını birleştirseniz bile ülkemiz ‘deki sadece “DOGU VE GÜNEYDOĞU” -muzun mutfak zenginliğine RAKİP yada EŞDEĞER bile olamaz, olamazlar !!! Şimdi söz konusu kişilere diyorum-ki ; Siz kimin davulunu çalıyorsunuz efendiler ? Kartal keklik gibi uçmaz, tilki aslan kadar asil olamaz, bizim kökenimiz, aslımız, asaletimiz belli, bunları mesleki calışmalarımızda dikkate almak mecburiyetindeyiz !!!
*** Halen 2 çift ayakkabı karşılığında çoban salatamıza fransız, mantımıza italyan, kuzu inciğimize ve tandırımıza “şu marka” Amerikan soslarını koyunuz diye 7 düvel insanlarımıza toplum mühendisliği uygulayan yabancı markaları tanıtıp duyarsızca tavsiye etmeye devam mı edeceksiniz, yoksa gerçek değerleri ile sorumlu olduğunuz mutfağımızın tanıtımını mı yapacaksınız?
*** O özenti sahibi fakirler fransada kaz ciğeri, Belçikada firit, Almayada hardallı patates salatası, Italyada pizza, Amerikada burger, Ingilterede sirke ile birlikte kağıt külahın içinde eski bir köle yemeği olan Fish and Cips yemeye devam etsinler… Unutmayın; Geçmişini bilmeyenin geleceği de olmaz & Eskisi olmayanın yenisi de olmaz efendiler, Tarihimize sahip çıkalım Lütfen !!!
*** Kendi tarihimizde olduğu gibi meslekte En kıdemlilerimiz “üstadan-ı matbah-ı has” yani sarayın, padişahın ve tüm ustaların ustası. ilerleyen zamanlarda ise yavaş yavaş yine bizim kendi kimliğimize, kültürümüze, tarihimize yakıştığı gibi Mesleki ünvanlarımızı her yerde Has - Aşçıbaşı, Aşçıbaşı, Kalfa, şagirtler, ocakcı, kebapçı, tatlıcı, turşucu, hamurcu, pilavcı, balıkçı, perhizi ve ( …. )olarak kullanmayı tercih edebiliriz. “Başka dildeki ünvanlar bizi meslekte ve mutfakta daha başarılı yapar mı ? “Buyurun size bir fikir daha DİŞ KİRASI ”
*** Son 10 - 15 yıldır bir çok aşçı makarna, burger, waffle ve pizza yaparak kendilerine göre Osmanlı ve Türk mutfağı aşçısı oldu maşallah. Ama hem yaptıkları ürünler bizden olmadığı gibi, isimleride kullandıkları ünvanlar gibi ingilizce, italyanca, fransızca yada başka dillerde ve başka mutfaklara ait!
*** Eyyy camianın sorumluları ne zaman kendimiz için gerçek bir şey yapacaksınız birden fazla milli takımlarımızın katıldığı programsız ve prensipsiz kimin neyi temsil ettigi belli olmayan çalışmalarınızdan başka. Size sorulan soruların hangisine cevap verebiliyorsunuz?
*** Bu katıldığınız yarışmalardaki konseptler ne kadar bizim kültürümüz ile uyuşuyor düşündünüz mü hiç? Niye yabancı mutfaklara benzetmeye çalışıyorsunuz cocucuklarımızı ? Dikkat ederseniz şayet, Bir birinin başarısızlığı için çaba sarfeden oluşturduğunuz milli takımlar sizlerin acizliği ve basiretsizliğidir.
*** Dernek içinde muhalefet, Federasyon içinde muhalefet, Federasyonlar arasında kıskançlık ve muhalefet! Bu bizim ülkemize ve mutfağımıza bir şey kazandırmaz. Bizler ayni gemideki kardeşleriz ve kardeş kardeşi kıskanmaz ! kardeş kardeşin kötülüğünü, başarısızlığını istemez ! gemi batarsa hepimiz batarız, su giren deliği önce kim görürse kapatacak ! yemek yapmaktan önce takımlarınıza anlayış “ben değil biz olmalıyız” ilkesini öğretin !!!
*** Yıl 2017 halen neden başkalarını taklit ediyorsunuz kaç tane federasyon olarak efendim !!! Kültürümüze ve mutfağımızın temel ana unsurları adına bir seyler ÜRETİN Dünya ‘ya; BİZİZ! BURADAYIZ! deyin -ki yaptığınız calışma ile Dünya saşırsın ve aşçılarımız yürüsün arkanızdan!!! Bu ülkeye ve mutfağımıza yeteri kadar deger katamıyorsunuz, bırakın şu kıskançlığı, memleket milliyetçiliğini !!!
*** Bulunduğunuz makamların öneminin farkına varın lütfen. Belki sizlere “şahsım hariç olmak üzere” saygıdeğer asçılarımızın büyük bir kısmı “patronumu arayarak işten çıkarttırırlar beni” diye sizlere MUHALEFET edemiyorlar. Nihayetinde bu konu yapmadığınız hainlik de degil yani ! Biliyoruz; üyelerine iş bulacağı yerde toplantılarda muhalefet ettigi için hotel müdürünü restoran sahibini arayıpta işten çıkarttığınız meslektaşlarımızı, bazı SAYGIDEĞER OLMAYAN federasyon ve dernek başkanları… Ama Allaha vereceğiniz hesabi unutmayın efendiler.
*** Unutmayın ki bataklığa düşen biri kendisi kurtaracak kişiye “-hangi şehirdensin? diye sormaz. Fikir kimden çıkarsa çıksın Değerlendirmesini bilin, kulak verin camiada sizleri o mevkilere seçen aşçılarımız ne konuşuyor hakkımızda diye … Gelecek secimde kimden oy alacağız diye degil “mutfağımıza ve ülkemize ne kazandırdık, daha neler kazandıracağız” diye düşünün. “Buyurun size bir fikir daha “OSMANLI ŞERBETLERİ”
*** Biz bizi bilmezsek kim bizi bilir? Biz bizi yaşatmazsak kim bizi yaşatır? Biz bizi geleceğe taşımazsak kim bizi geleceğe taşır ?
Dünya 650 sene bizi merak edip taklit ederken, ne oldu da sadece 90 senede biz onları merak ederek taklit etmeye başladık. şimdi eğer yeniden kendi ünvanlarımızı kullanmaya başlarsak onlar yeniden bizim ünvanlarımızın ne anlama geldiklerini merak edip bizi araştırmaya başlayacaklar. Mutfağımızın dünyada anılabilmesi Sadece ünvanlar ile bitecek iş de değil daha fazla çalışmak, üretmek, tanıtımını “ yabancıları taklit ile degil” bize “has” değerler ile yapmak lazım.
*** Bizim sahip oldugumuz kültür, tarih ve zenginlik kesinlikle buna deger. Onlar bunları zaten biliyor. BİZİ UNUTAN YİNE BİZİZ ! Avrupa ve Amerikanın üzerimizde 90 yıldır uyguladığı TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ ile bize sahip olduğumuz değerleri unutturmuş olsalarda kesinlikle onların “UNUTMADIĞINI” sizlere hatırlatmak isterim.
*** Bu rezillerin do,uz ürünleri içeren paketteki çorbalarını tanıtmaktan ve yine bu yabancı markaların memlekette yaverliğini yapmaktan vazgecin artık. Ülke mutfağımızın lezzetlerini yabancı markalara indekslemeyin, Biraz milli olun lütfen. Gerçi ben kime ne diyorum, balık bastan kokarmış. zaten bunu yapanlar ilgili federasyonlar ve dernekler değilmi ? Wahh halimize vahhh!!!
*** Daha 70 sene oncesine kadar “9 GÜNLÜK BEZELYE LAPASI” ile beslenenleri, evlendiği gece karisini önce “lorduna” gönderenleri, ayni küvette ve ayni su ile 11 kisi banyo yapanları, vandallık ve yağmacılık ile hayatini sürdüren, katliamların sahipleri ve tüm ülkelerini kölelere inşa ettiren, pislikten kaynaklanan “VEBA” dan dolayı 25 milyon kişinin öldüğü Avrupayı örnek alanlara ve onlardan medet bekleyenlerin cahilliklerine sadece üzülüyorum, ülkem ve mutfak tarihimin zenginliği adına özentileriniz ve örnek aldıklarınız saman alevi misali “ham” hayalden ve anlık bir hevesten ibarettir !!!
*** “Yine unutmayınız ki medeni diyerek taklidini ve şaklabanlığını yaptığınız o avrupa fazla degil 10 yıla kadar bu ülkeye İŞ ARAMAYA gelecekler” Ki- Buralarda yaşayan ve çalışan bir insan olarak söylüyorum ; Bahsettigim tüm Türk devletlerinin toplamını ve Türkiyenin tamamini dikkate aldığımızda ise kantarın topuzu öyle ağır gelir-ki yukarıda ve birçok yazımda bahsettigim mutfak fakirleri ve o popüler gurmelerin şeklini merak ediyorum !!! O özendiğiniz batı yani Avrupa hep bir araya gelerek 150 senedir bizlere ;
*** Her fırsatta bize çelme takan, hain planlar ile Osmanlıyı icten parçalayarak 24 milyon metrekareyi 786 bin metrekareye düşüren ve halen doymak bilmeyen duygusuz, vicdansız, acımasız “sadece ben” diyerek kendilerinden başkasını “KÖLE” olarak görüp aynı zihniyet ile kendi amaçları uğruna her şekilde ile kullanmaya çalışanlar olduğunu unutmayınız lütfen…
*** En azından aşçılık camiası olarak, bir kere Biz demesini öğrenelim. Biz Olalım, Bir olalım, ülke mutfağımızı gerçek “ÜNVAN ve DEĞERLERİ” ile hayata yeniden geçirelim. Mesleki isimlerimiz kendi kimliğimiz ve yaptığımız iş ile bütünleşsin… Yapamaz mıyız, başaramaz mıyız sizce’ de ? Hem öyle bir yaparız -ki Dünya parmak ısırır !!! Ama tarihini ve kültür zenginliğini bilen Vatanına ve mutfağına gönül vermiş “milli” bıçaklar, tezgahlar, tencere ve tavalar ile birlikte milli aşçılar lazım…
*** Esas soru bu “Milli” ANLAYIŞA sahip meslektaşlarımızdan camiamızdaki DERNEK ve FEDERASYONLAR ‘da kaç tane vicdani sorumluluk taşıyan görevli Kardeşimiz var ?
Tarihimize ve Kültürümüze Sahip Çıkan Camiamızın ve Yurdumun Güzel İnsanlarına Saygılarımla…
Ahmet Özdemir
Has Aşçıbaşı
Uluslararası Restoran Ve Mutfak Danışmanı
Osmanlı Ve Türk Mutfağı Dünya Gönüllü Elçisi
https://www.hasascibasiahmetozdemir.com
https://gastronomyconsultation.com