Usta Her Zaman Ustadır...
Seyit Çetinkaya
Usta her zaman ustadır mutfağımızdaki değişmeyen mesleğimizdeki ahlaki değerler vardır mutfağımızda usta çırak ilişkisi. Aşçılık sanatı bugünlere hep bu şekilde gelmiş ve bu saygı sevgi çerçevesinde gelmiştir. Yanlız son yıllarda açılan tesislerimiz ile birlikte bu saygı çerçevesi suistimal edilmeye başlamıştır.
Mutfağımızda kademeler vardır, bunlardan bir tanesi var ki en önemlisi sous şeflerdir. Aşcıbaşının sağ kolu, en büyük desteği şefin olmadığı yerde onu en iyi şekilde nefere edecek, operasyonu en uygun şekilde yönlendirecek, sorunların en hızlı şekilde yapıcı olarak çözecek kişi odur.
Ama son yıllarda gelinen nokta ise tam tersi ne yazıkki sous şeflerimiz hemen gözü Aşcı başı olmakta. Yapamayacağını hiç düşünmeden o mutfağımızda aşçılık sanatında olmazsa olmaz mutfak değerlerimizi bir kenara atıp şefin arkasından tabir gerekirsen Bizans oyunları oynayarak bir yerlere gelme çabasına düşmekte.
Bilmez ki kendisinin hazır olduğunu hissettiğinde aşçıbaşı önünü açacak, gerekirse o çalıştığı mutfağa kendisine bırakacak. Ama ne yazık ki bilmez ya da bilmemezlikten gelir.
Ama özümüze baktığımızda bunu bilmek gerekir usta çırak ilişkisinde usta her zaman usta ustadır çırağı ne kadar iyi usta olur ise olsun ne kadar büyük ve kapasiteli tesiste çalışır ise çalışsın usta her zamanla ustadır.
Ustalığı çırağı bu şekildedir olmamalıdır. bunun ayrımını yapamadığımız zaman ki, yapılmıyor O zaman sıkıntılar başlıyor. Bu durumlara da yatırımcılarımız yöneticilerimize de ışık tutmaktadır.
Gerek maddi, gerek manevi boyuttan dolayı olumlu yönde bakıp hemen yükselmeler yapmaktadırlar. Bu yanlışın sıkıntısınıda ne yazık ki sezon ortasında görülüyor. İşin böyle gitmeyeceğinin farkına varılıyor ama geç kalınmış olunuyor.
Unutulmamalıdırlar ki bu sanat sevgi çerçevesinde gelişmiştir ve gelişecektir. Bizans oyunlarıyla degil bu tarz etnik olmayan tarzlar İle olan şeflik göreneksiniz ki uzun ömürlü olamayacaktır. Bu nokta da o balon patlayacak o zaman ben nerede hata yaptım diye düşünecektir ama geç kalmış olacaktır.
Bizim mutfak sanatında olmaz ise olmaz gücümüz mesleğimiz ile büyüyen bu saygı sevgi ve dürüstlüktür. Bunu korumamız gerekmektedir bundan ödün verdiğimizde bu sanatı istediğimiz noktaya taşıyamayız.
Türk mutfağını ve Türk şeflerin Avrupa normallerine getirecek ise buna dikkat etmememiz gerekmektedir. Aksi taktirde bulunduğumuz kaos çemberimde döner dururuz...