Şef Cemal Sultanlar; Sezon Sonu Geldi Çattı... "Özel Haber"
Her yıl olduğu gibi, yine Kasım ayı geldi ‘’Deniz, Kum, Güneş’’ diye özetlenen, yaz turizminin, sezon sonuna geldik.
Her yıl olduğu gibi, yine sezonluk Turizm işçileri kışı işsiz, aç geçirecekler. Sadece Antalya da çalışmakta olan 700 bin Turizm İşçisinin, 500 bini işsiz kalmak üzere. Bu sayı Türkiye genelinde bir milyonu geciyor. Sanki bu durum ülkeyi ve işletmeleri yönetenlerin, Patronların değil, sadece işsiz kalan bu Turizm İşçilerinin sorunu. Nimetler onlara, külfetler işçilere.
Bütün bir sezon, açlık sınırında bir ücretle, günde 12-14 saat çalıştırılan, işletmeleri omuzlarında taşıyan, kadın, çocuk, genç bu turizm işçilerinin hak ettikleri son bu değil, olmamalı.
Suriye meselesi, ucak krizi Turizm battı, Turizm patladı, derken, sezon geldi çattı. Karamsarlıklar gitti, mutlu son yakalandı. Çok şükür ki, her şeye rağmen, içte ve dışta ‘’ Savaşsız’’ bir sezon daha geçirebildik. Suriye’ye karşı İçte ve dışta, toplumu germe ve tahrik, temel politikamız olarak devam ediyor.
İşletmeciler, oteller, acenteler, tüccarlar aradığını buldu. Paralarını kazandılar. Bütçeleri fazla bile verdi.
Emeği ile geçinenler, İşçiler, esnaflar geçen yıllardaki sorunlarla yine yüz yüze idiler. Sabahın köründe işe başlayıp gece yarılarına kadar çalışarak, açlık sınırı altında bir ücret ya da kazanç için, emeklerini, umutlarını, sanatlarını ortaya koydular.
Yasaların tanıdığı haklar ve sınırlar, istersen uyacağın, istemezsen uymayacağın kurallar değildir. Çalışma süreleri, sigorta hakları, ücretler, izin hakları, tazminat, vs haklar.
Çalışma sürelerine uyulmadığında, şoförler ölümlü kazalara karışıyorlar.
İş kazalarında ve ölümlerinde, ne yazık ki, Dünyada üçüncü, Avrupa da birinciyiz. Bilindiği gibi, ‘’İş yeri servisleri’’ işçileri evlerinden alıp işyerine getirirken ve götürürken olan kazalar ‘’İş Kazaları’’dır. Bunlar çoğunlukla İş kazası olarak değerlendirilmediği halde Avrupa birincisiyiz. Birçok iş kazasında işçilere tembih edilir,’’ iş kazası yazdırma’’ diye. Kayıt dışılar da, iş kazası yazılmaz. Bütün bunlara rağmen, yani açık ara birinciyiz. ‘’Bir işçi eksik çalıştıracağım, üç kuruş daha fazla para kazanacağım’’ derken ölümlere sebep olanlara diyoruz ki;
"İşçi sağlığı ve İş Güvenliği Yasası" ki çıkan yasa "İş sağlığı güvenliği" diye çıktı, Ama bu Ülkenin Yöneticileri, işçi hakları, işçi hayatı mı, İşçi maliyetleri ve rekabetiniz mi dendiğinde, "tabii ki maliyet ve rekabet önemli ‘’ diyorlar. Kapıda bekleyen milyonlarca işsiz var, yenisini alır, işimizi yürütürüz diyorlar.
Mezar taşlarını Bre Hasan, koyun mu sandın? Adam öldürmeyi Bre Hasan, oyun mu sandın?
Şimdi sezon bitti, sezonluk işçiler "Yılkı atları" gibi kaderlerine terkedilecek. Kışı geçirebilenler, yeni sezonda toplanıp, yaz boyu yine, boğaz tokluğuna çalıştırılacaklar.
İşçiler fazla çalışmalarla, tazminatlarla, ücret alacakları ile ilgili açtıkları davaları kazanıyorlarmış". Çalışma Bakanlığı bu duruma bir çözüm bulmalıymış. İşçiler açtıkları bu davaları kazanamasın. Yani Yasaların işçilere tanıdığı hakları uygulamayacaksın, on binlerce mağdurdan birkaçı hakkını arayabilmenin kanallarını, yolunu bulabilmiş ve haklılığını mahkemelerde kanıtlamış ve davasını kazanmış olacak, bunu bile içine sindiremeyeceksin. Yeni yasal düzenlemeler isteyeceksin ki "haksızlıklarında bile haklı çıkabilesin".
Yağma Hasanın böreği...
Bu memleketin olanaklarını ‘"Devlet malı deniz, Yemeyen domuz" mantığı ile, pervasızca, hoyratça, mirasyedi duyarsızlığıyla kullanacaksın, Ülkeyi omuzlarında taşıyan emekçilerin ki, bunlar sizler gibi ‘’Eşit Yurttaşlar’’ Haklarını, Hukuklarını, İnsanlıklarını yok sayacaksın.
O kadar uzun boylu değil.
Sezon sonlarında, işletmeciler bütün bir sezon çalışıp, hizmet üretmiş personellerine, bir teşekkür ifadesi ve motivasyon unsuru olmak üzere ‘’Personel Geceleri’’ yaparlardı ve sezon sonu işçilere bir ikramiye verirlerdi ki, bu işçiler gelecek sezon gelecekler ve işletmeye yine hizmet edecekler, süreklilik arz eden bu işçiler, Tesisleri kazandıracaklar, diye. Birçok İşletme kış aylarında daimi sezonluk personeline yarım ücret uygulaması yapardı.
Otellerde yetişmiş eleman sıkıntısından bahsedenler için, bu anlattıklarım masal gibi gelebilir, ancak Profesyonel Yöneticiler bu uygulamaların verimliliği, kaliteyi, sürdürülebilirliği sağlamanın en önemli argümanları olduğunu çok iyi bilirler.
Ne yazık ki, yetişmiş elemanların da, profesyonel yöneticilerin de kıymetini bilecek, Turizmi bilen, işletmeciliği özümsemiş Yönetici ‘’Turizm de Bindiği dalı kesmeye’’ devam ediyor.
Bir ayağı tarımda, köyde, bir ayağı Turizmde olan yedi ay çalışıp bes, altı ay işsiz kalan bu genç işçiler ve çocuk emeği sömürüsü diyebileceğimiz ‘’Stajyerler’’ ile Turizm Politikasızlığını sürdürüyoruz. Her geçen yıl kaliteyi biraz daha düşürerek, satış fiyatlarını da ucuzlatmak zorunda kalarak, Ülkeye de, İşletmelere de, çalışanlara da zarar veriliyor.
40 yaş üstü işçilere yaşlısın diyerek kapı kapatanlar 60, 65 yaşında emeklilik olunacak bir ülkede, sosyal barışın da temeline dinamit koyduklarını, bilmeliler. Turizm ‘’Barışı’’ sever. Barış, komşu ülkelerle olacağından daha önemlisi İç Barıştır, Sosyal Barıştır, İş barışıdır .
Ülkeyi yönettiğini iddia edenler, çözüm üretmelidirler.
Her Sezon sonu işsiz kalan, bu milyonlarca ‘’Turizm İşçisi’’ İşsizlik Sigortasından neden yararlanamaz?
172 sayılı ILO sözleşmesi ‘’Turizm çalışanlarının çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirin’’ diyor. Neden uygulanmıyor?
İşletmeler, 12 ay turizm yapacak düzenlemeleri neden yapmaz?
Ülkenin bu kadar zengin olanakları varken, Alternatif Turizm ile istihdam, neden yaratılmaz?
İşsizliğin bu kadar yüksek olduğu bir ülkede, Turizmin istihdamda yaratabileceği olumlu etki neden değerlendirilemez?
Tüm bu ve benzer, sorularımızın cevabı ne yazık ki, Eksik ve Ayıplı Demokrasimizde, Sendikasız ve Güvencesiz olmamızda, ‘’Kılavuzu Karga olanın,’’ atasözün de gizli.
Tüm Çalışanlara ve işletmelere daha güzel günleri, daha güzel sezonları, daha güzel sezon sonlarını, ve hatta 12 ay Turizm’i elbirliği ile sağlayabiliriz ümidiyle.
Savaşsız, sömürüsüz, İnsanın İnsana Kul edilmediği, İnsanca yaşanabilen, İnsanca çalışılabilen, yıllar dilerim.Tüm Turizm calisanlarina
Şef Cemal Sultanlar
Sevgi ve Saygılarımla..