İstanbul ’da Varoş Bir Semt Olan ...'Köy 'de Şifa Olan Kir...

İstanbul ’da Varoş Bir Semt Olan ...'Köy 'de Şifa Olan Kir...

Üçüncü sınıf, hijyenden uzak, gıda kodeksine uygun olmayan, menşei belirsiz yiyeceklerin merkezi gibi bir Yerdi. Peçete yok, pembe saman kağıtlar vardı. servis açılınca kirli...

İstanbul ’da Varoş Bir Semt Olan .............. 'Köy 'de Şifa Olan Kir...
Buranın en güzel lokantasıdır diye zorla götürüldüğün yerde, 4 kişilik masaların duvara dayandığı kısımlarında sırasıyla kola, fanta, soda, su, ayran dizili idi. Hemen onların önünde limonsuyu ve sirke yer almıştı.
 
Üçüncü sınıf, hijyenden uzak, gıda kodeksine uygun olmayan, menşei belirsiz yiyeceklerin merkezi gibi bir Yerdi. Peçete yok, pembe saman kağıtlar vardı. servis açılınca kirlisinden çatal ve kaşık geldi. Çatalın dişleri arasında kir vardı. Masanın üstünde duran pembe kağıtlarla temizledik.
 
Arkadaşlar bir ara bana bakıp Usta gerek yok bu kadar ince detaylara takılmaya. Buradaki kir şifadır. Gel gelelim ki, garsonların ve ustaların servis alırken sipariş verirken takındıkları üslup adamın kafasını kontrpiyede bırakıyordu.
 
Yüksek sesle, hatta bağırarak sundukları hizmet yemek yemenin huzurunu ve sükûnetini oldukça bozan ve rahatsız eden bir kuru gürültü idi. Garson, avazı çıktığı kadar Usta az kuru olsun.
 
Aşçı çeeek bi haşlama yağsuuz tarafından, bir bucuk keesssss, pilav olmasın sesleri, hele bir de kafanın istihap haddi dolmussa, gereksiz asabiyeti doruklara çıkardı.
 
Bir ara kendimi tutamadım garsona, Ne diye bağırıyorsun birader, ayağına mı bastık?  Hayırdır?
 
İşin garibi bu naraların akabinde ayni siparişin kepçecinin yakınına gelindiğinde de tekrar edilmesiydi. Kafamızı ezme salata kıvamına getiren bu çığırtkanlığın anlamı yemeğin tuzu/biberi, imiş Arkadaşlarıma göre…
 
Kendimce, zaten gündelik hayatın telâşı ve stresi ile uğraşan zamane insanına hiç olmazsa yemek saatinde kafa dinleme payı bırakmaları…
 
Ama var ya...
Buz gibi karnıyarık ve vıcık vıcık yağlı pilavı yedikten sonra gelen bol karbonatlı, köpürmüş, zift gibi demleme çay, sonrası garson tepeme gelip tatlı olarak Geleneksel Türk Mutfağından kadayıf mı kemal paşa mı vereyim diye sordu. Zaten karnıyarık, pilav, Cay üçlüsü vurmuş geçmiş, kadayıfı da yersem iyice iptal olurum.
 
Aslında bu tür, mekanlara el atıp gelecek nesil ve yetişecek olan, meslektaşlarımız için daha saygın ve sağlıklı bir ortam yaratmak gerekiyor…
 
Saygılarımla
Kenan USTA


Türk Aşçı Haberleri Ve Güncel Mutfak Haberleri Not::
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Türk Aşçı Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.turkascihaberleri.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İlgili haber kopyalanarak başka bir site tarafından yayınlanmaya ihtiyaç duyulduğu takdirde kaynak gösterilerek ve web sitemize link verilerek kullanıması mümkündür.


  • Facebook'ta paylaş

Yorumlar

  • Yorumlayan: Ersin yüksek
    10/31/2019

    YEMİN EDERİM USTAMMM gülmekten çenem yoruldu. Gözlerim yaşardı. Anlatma tarzın muhteşem. Hala birçok esnaf lokantalarında DEVAM eden bir gelenek gibi. Çeeeeekkkkkk bol sulu az kuruuuu :)

Bu Habere Yorum Yap

Benzer Haberler