Genç Şeflerimiz Türk Mutfağını Gururlandırıyor...
"Çağdaş Ertuna"
Dünyanın En İyi 100 Restoranı listesinde bu yıl 100 yerine 120 restoran seçildi, ödüllerin sponsoru S. Pellegrino’nun 120. yılı şerefine.
Listede Türkiye’den iki restoran dikkat çekti, 52. sırada Mikla ve 110. sırada Neolokal. Geçen yılın en iyisi Massimo Bottura’nın Osteria Francescana’sıydı, bu yıl ise Arjantinli şef Mauro Colagreco’nun yönettiği Fransa’daki Mirazur oldu.
Dünyanın En İyi 100 Restoranı açıklanır açıklanmaz, listeye girmeyi başaran restoranların rezervasyonları doluyor.
Sadece restoranlar değil, bulundukları şehirler ve ülkeler de uluslararası destinasyonlar haline geliyor. Bu durumda turizm gelirleri de hızla artıyor tabii.
Bu liste, birçok şefin hayatını, birçok restoranın geleceğini de değiştiriyor.
Geçtiğimiz senelerde sadece listenin sponsoru olarak öne çıkan S. Pellegrino ise son 4 yılda bununla yetinmeyip genç şeflerin tekniklerini geliştirmeleri ve uluslararası platformlarda kendilerini tanıtabilmeleri için olanaklar yaratıyor, ‘S. Pellegrino Young Chef’ yarışmasıyla.
Yarışmacıların kendi reçeteleriyle katılabildikleri yarışma sürecinde kendilerini daha da geliştirmeleri çok önemli.
Peki ama neden?
Çünkü değişik ülke şeflerinden oluşan dev bir jüri önünde daha önceki yarışmayı kazandıkları yemeği yapıp, kendilerini ve reçetelerini yabancı bir şehirde yabancı bir dilde anlatmak durumundalar.
Bu süreçte yemeğin lezzeti kadar kullanılan malzemenin ve tekniğin orijinalliğinden beden diline, kullanılan tabaktan yemeğin hikâyesine birçok unsur değerlendiriliyor.
Dün Cape Town’da yapılan yarı finalden önce, Türkiye’yi temsil edecek genç şef Aytekin Yamaç’la geçen hafta Gastronometro’da bir araya gelindi. Genç şefin yarışmada yarışacağı tabağı hazırlamasını görüp, hikâyesini kendisinden dinlemek üzere. Yarışma için Türk mutfağının geleneksel tatlarından yola çıkan şef, “Kutlama” adını verdiği özel bir tabak hazırladı.
Kaz eti, baklava hamuru, bıldırcın eti, iç pilav gibi Türk mutfağından özel günlerde çıkan tatları tabağında bir araya getirdi.
Buluşmada ayrıca, daha önce Young Chef’te mentorluk yapan, dünyanın en iyi 110. restoranı seçilen Neolokal’in şef Maksut Aşkar da deneyimlerini anlattı.
Genç şefe mentorluk yapan Gastronometro’nun direktörü şef Maximilian J.H. Thomae ise hazırlık sürecinde genç şefi yarışmaya nasıl hazırladığını anlattı.
Zamana karşı tabağını hazırlayacak şefe;
stres kontrolü, zamanı doğru kullanma, kendini ifade etme ve hikâye anlatımında etkili olma konularında destek verdiğini söyledi.
Maksut Aşkar aynı zamanda dün Cape Town’da gerçekleştirilen yarışmanın ilk etabında jüri üyesi. Baskı saati itibarıyla yarışma henüz sonlanmadı.
Genç şefimiz Cape Town’da en iyiler arasında
Ama sonuç her ne olursa olsun, biliyoruz, yerli şeflerin kendilerini uluslararası alanda kanıtlayabilmesi için bu önemli bir fırsat.
Umalım, Türkiye’den bu yarışmaya katılanların arasından ileride Dünyanın En İyi 100 Restoranı listesinde yer alacak restoranlar çıksın.
Ve tabii sırf bu restoranlarda bir yemek için İstanbul’a gelen gastronomi meraklılarının sayısı artsın.