Yöresel Ürünlerle Gastroantep'te "Sofra Birleştiriyor, Sofra Paylaştırıyor"
Gaziantep’te 40 ülkenin lezzet temsilcileri bir araya geldi...
GastroAntep'te Michelin'li şefler, UNESCO Gastronomi şehirleri, Türkiye'nin gastronomi profesyonelleri, üniversiteler, gurmeler, gastronomi yazarları, tarım üreticileri ve Türkiye'nin farklı noktalarındaki Gaziantep mutfağının temsilcileri buluştu.
AK Parti Gaziantep Milletvekili ve Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) üyesi Dr. Derya Bakbak, çiçekli şalvarını giydi, önce biber hasadına girişti sonra fıstık toplayıp, eleme yaptı.
Bu yıl ikincisi düzenlenen Gastronomi Festivali kapsamında Nurdağı'nda biber hasadı, Nizip'te fıstık hasadı yapıldı. İki hasada şalvarı ile katılan Milletvekili Derya Bakbak'a Antep kızı yorumları yapıldı.
Bu yorum karşısında Bakbak, "Bu topraklarda büyüdüm bu toprakların iklimi ile yoğruldum. Ben Gaziantep'te yaşıyorum. Ailem, işim, arkadaşlarım, komşularım, evet "Ben Antebim" şalvar da bizim rengimizin, kültürümüzün bir öğesi. Bu öğe ile yabancı misafirlerimizi ağırlamak da çiftçimizin hasat heyecanına ortak olmak da çok keyifliydi. Bu artık festivalimizin bir parçası haline geldi" dedi.
Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali'nde 9 down sendromlu çocuk birincilik için yarıştı;
Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali kapsamında yapılan "Geleceğin Şefleri Yemek Yarışması"nda down sendromlu 9 çocuk birincilik için mücadele etti. Çocukların yaptığı menemen jüri üyelerinin takdirini toplarken, tüm çocuklar birinci seçildi.
Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali kapsamında yapılan "Geleceğin Şefleri Yemek Yarışması"nda down sendromlu 9 çocuk birincilik için mücadele etti. Gaziantep'in, "dünyanın en önemli gastronomi merkezlerinden biri olması" hedefiyle düzenlenen festival kapsamında Festival Park'ta gerçekleştirilen yarışmaya katılan down sendromlu 9 çocuk, menemen yaptı.
9 Yemek Birinci Seçildi
Çocukların hazırladığı menemenler, jürinin takdirini toplarken, yarışma sonucunda 9 yemek de birinci seçildi. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, yaptığı açıklamada, gastronomi alanında UNESCO'nun "Yaratıcı Şehirler Ağı"nda yer alan Gaziantep'te engelsiz mutfakla, engelli çocukların önündeki engelleri kaldırmak istediklerine söyledi.
"Engelli Çocuklarımızın Özgüvenleri Gelişti"
Engelli çocukların eğitimine ve sağlığına olduğu kadar istihdamına da önem verdiklerini aktaran Şahin, "Down sendromlu çocuklar için koruyucu iş yerleri yaptık, mutlu kafe açtık. Mutlu kafede çok mutlu bir şekilde özgüvenleri gelişti. Bu çocuklarımız şimdi yarışmada menemenle yarıştılar. Olağanüstü heyecanlılar, çok mutlular. Şu anda yemek yapar ve yarışır hale geldiler.
Bu olağanüstü bir heyecan, olağanüstü bir nokta. Ben de onların heyecanını ve mutluluğunu görünce yaptığımız işin ne kadar doğru olduğunu görüyorum. İnşallah bu lezzet yolculuğumuz, bu hedefimiz doğru bir yolculuk oldu. Hızla büyüyerek yoluna devam edecek." diye konuştu.
"Sofra Birleştiriyor, Sofra Paylaştırıyor"
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, yerelden evrensele, gelenekten geleceğe Anadolu'nun, Gaziantep'in farkını bütün dünyaya anlatmak istediklerini vurgulayarak, "Dünyanın lezzet başkenti olduğumuzu bütün dünyaya ispatlamayı hedefledik. Bunun için uluslararası boyut çok önemliydi. Bugün bu festivalde San Sebastian'da, Lyon'da, Paris'te ve Londra'da kim ne konuşuyorsa bütün profesyoneller burada. Bu çok önemli bir başlangıç. Akademisyenler burada, bu işin eğitimini alanlar, öğrenciler burada, öğrenciler yarışıyor. Çocuklar burada, engelliler burada, esnaf burada, halk burada. Dolayısıyla biz bütün kesimleri buraya aldığımızda festivalin başlangıcından bu yana bir milyon ziyaretçimiz oldu.
Bu olağanüstü bir başarı ve inşallah önümüzdeki süreçte, 'Nereye gideyim, ne tadayım' deyince diyoruz ki Gaziantep'e gelin, Anadolu'ya gelin. Çünkü burada büyük bir lezzet var. Büyük bir tarih ve medeniyet var. Beş antik kenti görmek istiyorsanız, Osmanlı'yı, Selçuklu'yu, Hitit'i, Roma'yı, İslam medeniyetini görmek istiyorsanız buraya gelin.
Dünyanın lezzet başkenti olmaya giderken topraktan, güneşten, tarihten gelen medeniyeti görmek istiyorsanız buraya gelin. Sofra birleştiriyor, sofra paylaştırıyor, sofra kardeşliği arttırıyor. Sofra ile biz dünya barışını tesis edeceğiz, çok mutluyuz. Herkese hoş geldiniz diyoruz. İnşallah gelecek yıl bunu iki katına çıkararak yolumuza devam edeceğiz."
"Gaziantep Bu Alanda Markalaştı"
Gaziantep'in gıdaya dayalı sanayide önemli bir yerde olduğunu ve bu alanda markalaştığını dile getiren Şahin, "Bir taraftan topraktan gelen yerel ürünleri oraya taşırken büyük bir zincir var. Zincirin en önemli kısmı uluslararası market zincirlerine yerel ürünleri sokabilmek. Şu anda hızla bunlar oluşuyor. Venezuela'dan gelen bir grup buradaki bütün nar ekşilerini aldı.
Filipinliler, şu anda sumak ekşimizi istiyor. Oğuzeli'nde hanımlar, dolmalık yetiştiremiyor, kurutmalık yetiştiremiyor. Dolayısıyla şehir ekonomisine bakınca çok büyük, her kesimi ilgilendiren büyük bir büyüme var. Bundan da halk çok memnun." şeklinde konuştu.
Şahin, Gaziantep Hayvanat Bahçesi'ne 4 milyon yerli turist geldiğini ifade ederek, hedeflerinin Japon ve Çinli turistler olduğunu kaydetti. Şahin, "İnşallah Asya turistini bölgeye getirdiğimizde, Kapadokya'ya gelen 3 milyon turisti bölgeye getirdiğimizde bölge her türlü sorunlardan arınmış olacak, ekonomik olarak güçlenmiş, bütün dünyaya örnek bir Gaziantep modelini göstermiş olacağız." dedi.
Bakbak, festivale ilişkin de değerlendirme yaptı
Gaziantep'in hem mutfak hem de tarihi, kültürel bakımdan çeşitliliğin başkenti olduğuna dikkat çeken Bakbak, "Burası öyle bir coğrafya ki bizi gastronomi şehri yapan eşsiz lezzetlere kokusunu, rengini, tadını veren tarımsal ürünlerin yetiştirdiği bir coğrafya. Burası öyle bir coğrafya ki bağrında sakladığı medeniyetlerin izlerini kültürü ile harmanlayan bir coğrafya. Burası kültürün, sanat, tarih ve lezzetle buluştuğu bir coğrafya" ifadelerini kullandı.
Gastronomi Festivalinin hasatlarla başlayıp, söyleşiler, lezzet yarışmaları, eşsiz yemek sunumları, konserler ile devam ettiğini de belirten Bakbak, "Bizler de festival kapsamında düzenlenen etkinliklere katıldık. Yöresel ürünlerimizin sergilendiği stantları gezdik. Dünyanın ve Türkiye'nin dört bir yanından gelen ziyaretçilerin festivalden oldukça memnun kaldığına şahit olduk. Bu konuda sevgisini, muhabbetini misafirperverliğini esirgemeyen hemşehrilerimize teşekkür ediyorum. Bu festival ile biz bir kez daha dünyaya 'Dünyanın lezzet başkenti olma' iddiamızı haykırdık. Bu başkentliği fazlasıyla da hak ediyoruz.
İşte fıstık ihracatın ana kalemi ve dünya besinleri içerisinde en değerli ürünlerimizden bir tanesi. Yeşil altınımız dediğimiz fıstığın gramının bile çok değerli olduğu, katmerinden baklavasına bu mevsimde yaptığımız şireye kadar tüm bu lezzetlere lezzet katan marka değeri yüksek ürünümüz. Tüm ürünlerimizde, pilavımızdan, çorbamızdan, tatlımıza kadar her yemeğimizi süsleyen, suyumuzun bile fıstık gibi olduğu bir şehiriz. Zenginliğimiz fıstıkla sınırlı değil bu bereketli toprakların bize verdiği öyle tarım ürünleri var ki biz en fazla coğrafi işaret tescili alan şehiriz. Şimdi en son Oğuzeli narımız tescillendi" ifadelerine yer verdi.
Gaziantep'in kırmızı biber konusunda da önde gelen bir şehir olduğunu aktaran Bakbak, "Tecsil konusunda sırada biberimiz var. Tüm yemeklerimize lezzetini veren ana maddemiz biberdir. Yemeklerimize salçası ile ayrı, acısı, rengi, aromasıyla ayrı bir lezzet katıyor. Öyle bir üretimi var ki ülkemizin kırmızıbiber üretiminin yüzde 26'sı Gaziantep'ten karşılanıyor.
Türkiye'de geçen yıl 227 bin 380 ton kırmızı biber üretildi. Bu üretimin 59 bin 100 tonunu Gazi şehrimiz tek başına üstlendi. Son 5 yılda kırmızı biber üretim alanımız da yüzde 48 arttı. Kırmız biberde Türkiye 2.'siyiz ekim alanlarımızın genişlemesiyle, aldığımız üretimi artırma tedbirleri, izlediğimiz tarımsal politikalarla inşallah üretimde birinciliği yakalayacağız. Yine nane bu bölgede yetişiyor ve biz nane üretiminde yüzde 70'e yakın üretimle Türkiye birincisiyiz.
Yeşil olarak da sofralarımızda yerini alan nane kurutularak da yemeklerimize lezzeti veren bir başka önemli ürünümüz. Baktığınız zaman ben aslında Antep kızı olarak yemeklerimizin sırrını verdim. Biber, fıstık, nane ve Antep'imizde üretilen tüm ürünlerimiz bu işin püf noktası. Tabi tüm bunların Gaziantep topraklarında yetişmesi, Antep kültürü ile yoğrularak lezzete dönüştürülmesi de ayrı bir ustalık.
Bu ustalığın yakalanmadığını bildiğimiz için mutfağımızı, kültürümüzü dünyaya Gastronomi Festivali ile açtık. Dolu dolu geçen festivalimiz dilerim şehrimize, ülkemize büyük kazanımlar sağlar. Misafirlerimiz de festivalin üçüncüsüne katılma hayaliyle şehrimizden ayrılır. Bizler de hemşehrilerimizle el ele daha nice festivallere imza atarız" diye konuştu.