Bir Otel Mutfak Çalışanının Sisteme Olan İsyan Sızıntıları...
Turizm çalışanlarına daha otele girişte haklarımı aldım diye kağıt imzalat, maaşını üç yıldır aynı düzeyde tut, maaşına zam yapma ama range roverinin modelini yükselt, olmadı kızına da bir tane al, maaşı para yok diye üç ay verme...
Bir de, 12 saat çalıştır ama mesai ücreti verme, bayramlarda çalıştır bayram parası verme...
Lojmanda yatır ama klima koyma ki yazın sıcaktan kışın soğuktan nasibini alsınlar, kaldıkları lojman ahırdan farksız olmasın, sabah zeytin peynir domatesin en kötü kalitesini ve dünkü büfeden artıkları önlerine koy...
Öğlen kurtlu mercimek ve salata, akşam öğlenden kalma bulurlarsa ne şans, gececiler pastanenin kapısında kedi gibi poğaça beklesinler, gece müdürü gelsin tutanak tutsun...
Kırılan tabak bardağı maaşlarından kes, vergi kaçırmak için maaşlarının yarısını elden yarısını bankadan öde, sigorta primlerini eksik yatır...
Sonra gel de ki "turizmde çalışacak eleman bulamıyoruz, iş beğenmiyor Türk çalışanlar..
Bunların tam aksine tutum sergileyen turizmcileri kutluyorum. Ama maalesef çoğunluğun genel durumu bu... Çalışanların tüm şartlarını olumlu yönde düzeltmezsek turizm günden güne daha da sıkıntılı günler yaşayacak...
Ünlü bir uluslararası turizm duayeni der ki "Bizim iki misafir profilimiz var. Biri iç misafir, diğeri dış misafir. İç misafir çalışanlarımız, dış misafir para ödeyip tatile gelenler, biz her iki misafiri memnun etmeliyiz..."
Anlayana....!
"Sizce de Patronların kırdığı yumurta kırk ‘ı geçti mi?" Anlayana....!
Anlayana....!