Şef Umut Karakuş; Anne Mutfağı Konseptinin Altını Çizmek İstedik...
istanbul gece hayatının merkezi olan Bebek-Ortaköy arasındaki sahil hattı, yepyeni bir mekâna kavuştu: Oligark İstanbul. Heyecanla beklenen proje, büyük bir gece kulübünün yanı sıra içinde farklı konseptlerde yeme-içme tesislerini de barındırıyor. Dev yatırımın mutfak koordinatörlüğünü ise Türk mutfağının dünyaca ünlü temsilcisi, başarılı şef Umut Karakuş yürütüyor.
Mart ayında faaliyete başlayan komplekste, açılan ilk mekanlar;
kendi işletmeleri olan Bey Lokantası ve yine kendi adıyla hizmet verecek olan gece kulübü, Oligark İstanbul. Ancak 24 Haziran’daki büyük açılış sonrası tüm tesisleriyle hizmete girecek projede, eğlence alanında hizmet verecek 2 bar ile birlikte toplamda 8 mekân yer alacak. Boğaz’ın tam kenarında yer alan Ali Ocakbaşı ve Ringa’nın yanı sıra bir Uzak Doğu restoranı, bir İtalyan restoranı ve sabahın erken saatlerinden itibaren de cadde üzerinde hizmet verecek olan bir bistro.
Umut Şef, Oligark İstanbul’un arkasındaki fikri şöyle özetliyor:
“Sıradan bir eğlence merkezinden çok daha kaliteli bir yapıda hazırlandı. İlk konuştuğumuz şey, misafirlerin haftanın her günü farklı bir deneyim için gelebileceği bir adres yaratmaktı. Misafirlere, sabah saatleri bistroda yiyecekleri yemekten sonra günün ilerleyen saatlerinde de zaman geçirebileceği ve dilerse akşam kulübe de kalabileceği bir konsept sunuyoruz.”
Ön planda daima gastronomik deneyim
Geçtiğimiz sene Londra’da açmış olduğu Yaz Restaurant ile Avrupa’da başarılı bir Türk mutfağı temsiline imza atan Umut Karakuş, Türkiye’de tekrar çalışmayı düşünmediğini, ancak projeyi duyduğunda, keyifle burada bir şey yapmak istediğini dile getiriyor: “Eşsiz bir proje. Evet, eğlence ve kulüp alanı da önemli ama ön planda tuttuğumuz konu, gastronomi deneyimi.
Projedeki tüm ortaklarda aradığımız tek şart;
yeme-içme sektöründe en az 10 yıllık tecrübeleri olmasıydı. Örneğin, uluslararası tecrübesiyle Topaz grubu ve uzun yıllardır kalitelerini kanıtlamış olan Ali Ocakbaşı gibi sektördeki öncü isimlerle bir araya geldik. Lokasyon olarak da İstanbul’un son değerli arazisi diyebiliriz. Amacımız buradaki sürdürülebilirliği sağlam bir temele oturtmak.”
“Cesaret işi bir yatırım”
Oligark İstanbul’un yatırımcısı Zeynel Kılıç, Bodrum’da otel ve gece kulüpleri sahibi ve uzun yıllar Londra ve Amsterdam’da çalışmış tecrübeli ve başarılı bir işletmeci. Şef Umut Karakuş’un, projeyi kabul edişinin en büyük sebebi de Zeynel Bey’in vizyonu olmuş:
“Oligark, Zeynel Bey’in İstanbul’daki ilk projesi ve gerçekten cesaret işi. Bu dönemde İstanbul’da, bu ölçekte ve böyle yenilikçi bir vizyonla yatırım yapmak isteyen birini bulmak çok zor. Bir yatırımcının sadece bir sektöre inandığı için o sektöre böyle büyük paralar yatırması çok zor. Böyle birisi olunca ben de projeyi çok ciddi buldum.”
“Anne mutfağı yapıyoruz”
Oligark’taki alanın en büyük mekânı ise Türk mutfağının, arka planda kalmış lezzetlerine yoğunlaşan menüsüyle, Bey Lokantası. Menüdeki yemekler her ne kadar muhteşem sunumlara sahip olsa da Umut Şef, restorana fine-dining demeyi sevmiyor, onun yerine ‘anne mutfağı’ yapıyoruz diyor:
“Fine dining konseptinin bizde maalesef, büyük ama boş bir tabak gibi bir algısı var. Evet, bir tadım menümüz var ama buraya gelen birisi tek bir ana yemekle de doyabilir.
Restoranın adındaki ‘Bey’, en az fine dining restoranlarında olduğu gibi insanların güzel giyinerek gittiği, yemek yemenin özel bir faaliyet olduğu günlere, beyefendiler-hanımefendiler dönemine bir vurgu. Lokanta ise her ne kadar İtalyanca’dan türemiş olsa da çok yakın olduğumuz bir kavram. Bu ülkede hep çok güzel lokantalar olmuş. Lokanta adını duyunca orada doyacağımıza emin oluruz. Orada her şey bol kepçedir, net doyarız. Bu isimle de burada sunduğumuz, anne mutfağı konseptinin altını çizmek istedik.”