Şef Vagif Feyzullah; Azerbeycan Ve Türk Mutfağıda Yenilik Yapmak İstedim
Shamor Restaurant,
Kafkas mutfak kültürünü ve Türk mutfağı kültürünü harmanlıyor. Karaköy’de konumlanan mekân, gelenlere bir
füzyon mutfağı sunuyor. Fine dining algısına farklı bir bakış açısı getiren Şef Vagif Feyzullah tarafından kurulan Shamor Restaurant; ‘yaratıcılık, yeni ürün ve kültürlerin keşfiyle gerçekleşir’ mottosunu mutfağına taşıyor.
Karaköy’de kısa süre önce hizmete giren başarılı restoran Shamor, alışılmışın dışında tatlar ile misafirlerine kapılarını açtı. Vagif Feyzullah, “Daha çok Azerbeycan ve Türk mutfağından bir yenilik yapmak istedim” diyor. Başarılı şef, Asya ve Avrupa arasında bir gastronomik bağlantı olduğu için destinasyon olarak İstanbul’u seçiyor.
Mutfaktaki tek kural: Felsefe
Vagif Feyzullah, Türkmenistan’ın Aşkabat şehrinde dünyaya geliyor. Çocukluğu profesyonel güreş ve futbol ile geçiyor. Küçük yaşlardan itibaren her zaman yeni şeyler öğrenmeye çalışan başarılı şefe mutfaktaki tek kuralın felsefe olduğunu öğreten ise Şef Philippe Tore oluyor. Paris’te Nicolas Mounton’un yanında çalışan başarılı şef, Rusya’ya döndükten sonra Kafkasya geleneklerini inceliyor. Ve bu mutfak üzerinde çalışmalar yapıyor.
“Menümüzde fikirlerin sadeliğini gıdaya göstermek istiyoruz”
Shamor Restaurant, ulusal mutfağın yeniden düşünülüp revize edildiği, Osmanlı, Türkmen ve Fransız kimliklerini barındıran bir mekân. “Menümüzde fikirlerin sadeliğini gıdaya göstermek istiyoruz” diyen Feyzullah, “Karaciğer pate mercimek cips, haydari, Gaziantep fıstıklı yer elması, anasonlu sorbe, Rakka peynirli lor gibi lezzetler ile misafirlerimizi ağırlıyoruz. Öte yandan her zaman mevsimselliğe dikkat ediyoruz. Doğada ürünlerin mevsimleri vardır bu da tattaki ve menüdeki en büyük başarıdır” ifadelerini kullanıyor.
“Pişirmek sadece el emeği değil aynı zamanda düşünce işidir”
Vagif Feyzullah’ın gelecek planları arasında Shamor Restaurant’ı dünyanın en iyi 50 restoranı arasına sokmak yer alıyor. “Pişirmek sadece el emeği değil aynı zamanda düşünce işidir” diyen deneyimli şef sözlerini şöyle noktalıyor: ”Bizim vizyonumuz her zaman renovasyon geleceği.
Gıdaya saygı duyulup geleneğe devam etmeli ama bunun yanında farklı gıdaları bir araya getirerek gastronomi vizyonunu genişletmeliyiz. Dropping a Han Dynasty Urn adlı sanatçı bu konu için elindeki bir vazoyu yere atıp kırıyor ve sonrasında ‘Gelecek için tasarladığım yeni biz vizyonum var’ diyor. Mutfaktaki en değerli malzemelerden veya araçlardan biri de çoğu zaman unutulmuş olan zihindir. Bizde genç şeflerimiz ile beraber hikayemizi daha çok okuyarak yazarak ve pişirerek ileriye taşımayı hedefliyoruz.”