Kuzey Kıbrıs’ın Kültürel Ve Gastronomik Çeşitliliği
Bu ayki Masabaşı Sohbetleri için Kıbrıs’taydık. Zeytin ağaçları, portakal bahçeleri ve zengin Akdeniz mutfağı ürünlerinin en güzel örneklerine sahip olan yavru vatanda, yeme-içme kültürü Türk, Rum, İngiliz, Orta Doğu ve Akdeniz mutfaklarından izler barındırıyor.

Kıbrıs gastronomisini ve yerel restoranları konuşmak üzere adanın en büyük otellerinden Elexus Hotel Resort & Spa, Kaya Palazzo Resort & Casino, Lord’s Palace Hotel SPA & Casino ve Cratos Premium Hotel mutfak şefleri; Şef Veli Bayraktar, Şef Murat Dağlıoğlu, Şef Ahmet Kartal ve Şef Ahmet Avcı ile bir araya geldik.
Elexus Hotel Resort Executive Chef’i Veli Bayraktar: “Kıbrıs’ta ilk akla gelen casino olsa da oldukça etkileyici bir yemek kültürü, doğası ve tarihi var”
Mesleğe başladığı günden beri geniş kapsamlı pek çok profesyonel mutfakta çalışmasının yanı sıra Pınar Gıda Grubu ve Rixos Hotel gibi büyük firmalarda yurt içi ve yurt dışı projelerinde danışmanlık ve yöneticilik görevleri üstlenen Şef Veli Bayraktar, 2016 yılından itibaren Elexus Hotel & Spa & Casino’nun mutfağını yönetiyor.
“Elexus mutfaklarında ön plana çıkan lezzetler”
Türk misafir sayısının fazlalığı nedeniyle, ana restoranın güncel Türk yemekleri üzerine konsantre olduğunu söyleyen Veli Bayraktar, Elexus’un aynı zamanda Kongre Turizmi uygulamalarına da geniş ölçüde ev sahipliği yaptığını belirtiyor. Bünyesinde pek çok farklı yeme-içme temasına sahip işletmeyi barındıran büyük bir yerleşke olan Elexus Hotel’in restoran konseptlerinden bahseden Bayraktar, servis edilen menülerdeki inovatif lezzetlere dikkat çekti: “Meyan Ocakbaşı, kebapları ve mezeleri ile Kıbrıs’ta oldukça favori mekânlardan birisi, birçok efsane lezzete sahip.
Kaluga, balık çeşitleri ve farklı pişirme yöntemleri ve mezeleri ile çok iddialı bir mekân. Özellikle Kıbrıs’ın bir klasiği olan Şeftali Kebabı’nın levrek versiyonu çok ilgi görüyor. Myago, yakın zamanda servisine başladığı yeni menüsünde yer alan Dim Sum ve diğer Uzak Doğu ürünleriyle ön plana çıkıyor. Bistro, gün boyunca gerek kahvaltı servisi gerekse de gün içerisinde rağbet gören mekânlardan birisi, gece yarısı ise servis ettiği sokak lezzetleri ile ön planda. Snack Restaurant yaz aylarında güne sahilde başlamak isteyenler için servis ettiği kahvaltısı ve gün içerisinde kapsamlı menüsü, özellikle ev yapımı hamburger ve pizzalarıyla, Mia Beach Club ise gün içerisinde lezzetli atıştırmalıkları, risotto, ördek ve deniz ürünleriyle tercih edilen mekânlar.”
“Kıbrıs’taki zengin mutfak kültürü”
Kıbrıs’taki tarihi kimliğin ve katmanlı bir kültürel yapının varlığına dikkat çeken Bayraktar’a göre, bu durum yöresel lezzetlerde açıkça görülebiliyor: “Luzinyan Krallığı, Cenevizliler, Osmanlı, Rum, İngilizler ve çok farklı kültürlerden oluşan oldukça kozmopolit bir yapı var. Bir köye gittiğinizde Orta Çağ döneminde Lübnan’dan göç ederek yerleşmiş Maronit’lerin halen daha varlıklarını sürdürdüğünü görüyorsunuz. Veya bir köyün tamamının sadece İngilizler’den oluştuğunu. Geçmişten gelen farklı ulusların devamı niteliğinde, onlara ait farklı lezzetler halen daha adanın kültüründe önemli yer kaplıyor.
“Uluslararası tanınırlığın yarattığı handikap”
KKTC’nin uluslararası uçuşlara kapalı oluşunu da, kültürel tanıtımın önündeki en büyük engel olarak değerlendiriyor Bayraktar: “Bu büyük bir handikap. Yabancı misafirler ancak Türkiye ya da Güney Kıbrıs Rum Yönetimi üzerinden buraya gelebiliyor. Bu handikabın aşılması durumunda tarihi yapısı, kumsal, casino ve lokal lezzetleriyle geçmişte olduğu gibi dünyanın sayılı turizm destinasyonları arasına girebilecek bir yer.” Şef Bayraktar, Kıbrıs’ın kültürel çeşitliliğinin altını çizerek, adadaki politik durum hakkında da barışçıl konuşuyor:
“Kıbrıs denilince akla ilk gelen casino olsa da oldukça etkileyici bir yemek kültürü, doğası ve tarihi var. Bu değerlerin ön plana çıkartılması gerekiyor. Kapalı Maraş Bölgesi geçmişte Akdeniz’in en popüler tatil mekânlarından birisiydi. Bugünün Monaco ile kıyaslanabilir muhteşem kumsallara sahip. Siyasi nedenlerle bugün kapalı bir bölge. Bölgenin turizme açılması adada var olan iki ülke için de fayda sağlayacak bir konu. Kıbrıs’ta kalıcı bir huzur ve birlikteliğin, her iki ülkeye de ciddi fayda sağlayacağını düşünüyorum.”
Kaya Palazzo Resort & Casino Girne Executive Chef’i Murat Dağlıoğlu:
“Adaya gelen şefler mutlaka Kıbrıs’ın eski köylerini gezmeliler”
Murat Dağlıoğlu, kariyerinin ilk yıllarında pek çok büyük otelde çalıştıktan sonra Beyoğlu Şarabi Restoran ve Alaçatı Şarabi Restoran’ın kurucu şefliğini yaptı. Şarap konusunda kendini geliştirmek için pek çok eğitim programına katılan şef Dağlıoğlu ayrıca ‘Gümüş Tirbuşon’ sertifikasına sahip. 2 yıl boyunca kariyerine yurt dışında devam eden Dağlıoğlu, Intercontinental Hotel Kazakistan’ın mutfağını devraldı. 2012’de Türkiye’ye dönüş yaparak Grand Hyatt’ta çalışmaya başlayan Murat Dağlıoğlu 2018 Mart ayından beri Kaya Palazzo Resort & Casino Girne’de Executive Chef olarak çalışıyor.
“Kaya Palazzo’nın çağdaş mutfağı”
Kaya Palazzo Resort & Casino Girne’nin yeme içme mekânlarını şu sözlerle açıklıyor Şef Murat Dağlıoğlu;
“Kahvaltı, öğlen ve akşam yemeği servisi yapılan ana restoranımızda seçkin Türk ve Dünya mutfaklarını, canlı şov mutfaklarında tadabilirsiniz. Oteldeki diğer restoranlardan Mezzo, adadaki en taze deniz ürünlerini ve günlük değişen mezeler servis ettiğimiz bir yer. Çıtır karides, mantı, sumaklı isli ahtapot ızgara, öne çıkan lezzetlerden bazıları. Dragon Restaurant ise Uzak Doğu, özellikle Cantonese, Szechuan ve Indochine mutfaklarından örnekler sunan bir mekân. Develi Restaurant’ta ise muhteşem deniz manzarası eşliğinde, geleneksel Develi lezzetlerini tadabilirsiniz.
Son olarak Palazzo Patisserie’de günlük ev yapımı pastalar, kekler ve birinden lezzetli özel yapım çikolatalar bulabilirsiniz. Ayrıca, yaz sezonunda açık olan Pool Snack ve Beach Snack restoranlarımızla da Türk ve Dünya mutfaklarından seçkin örnekler sunuyoruz.”
“Eski Kıbrıs tatlarını ve kültürünü anlamak”
Kıbrıs birçok yatırımcı için güven veren bir potansiyele sahip ve ada turizmi de her geçen gün yükseliş gösteriyor. “Doğal güzelliklerinin yansıra, tarihi St. Mamas Manastırı, St. Hilarion Kalesi, korunmuş çok eski köyler gibi gezilip görülmesi gereken birçok güzellik var” diyen Şef Dağlıoğlu da Kıbrıs turizminin zengin bir altyapı potansiyeli olduğunu düşünenlerden.
Kıbrıs’ın, doğal ürünlerin doğrudan tarladan satın alındığı bir yer olduğunu ifade eden Dağlıoğlu, adadaki mutfak kültürü ile de yakından ilgili. Adaya gelen şeflere Kıbrıs’ın eski yerleşim bölgelerini, köylerini gezmelerini tavsiye eden Dağlıoğlu, bunun hem şeflerin birikimlerine hem de o birikimlerle gelişecek Kıbrıs gastronomisine büyük katkısı olacağı görüşünde: “Eski Kıbrıs tatlarını ve kültürünü anlamak ve tatmak için muhakkak bu eski köylere gitmeli ve oradaki insanlar ile konuşarak eski tariflerin tadına bakmalısınız. Birçok köyü gezme fırsatım oldu, daha da gitmek istediğim yerler var.
Bu sayede farklı tarifler keşfederek üzerlerinde çalışma fırsatım oldu.
“Gelişen turizm, hizmet kalitesi ve gastronomi”Ada turizminin gelişmesiyle, hizmet ve servis kalitesinin ve dolayısıyla gastronomi hacminin arttığını belirten şef, “Kaya Palazzo olarak Girne’de yeni bir oteliz. Servis anlayışımız daha üst düzey, kişiye özel hizmet sunmak, misafirlere saray ihtişamında, kendilerini özel hissettirmek üzerine kurulu. Bunun için uğraşıyoruz” sözleriyle, adaya yapılan yeni projelerdeki yükselişin, gastronomisini de olumlu yönde etkileyeceği mesajını verdi.
Lord’s Palace Hotel SPA & Casino Executive Chef’i Ahmet Kartal:“Kıbrıs’ta çok zengin bir yemek çeşitliliği mevcut”
Yıllardır Türkiye ve yurt dışında pek çok büyük otelde Executive Chef olarak çalışan ve aynı zamanda da Kıbrıs Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde Gastronomi Bölümü Öğretim Üyesi olan Şef Ahmet Kartal, bugün tecrübelerini genç nesillere aktarmanın yanı sıra, halen Lord’s Place Hotel SPA & Casino’nun mutfağını yönetiyor. Birinci önceliğin daima misafir memnuniyeti olduğunun altını çizen Şef Kartal, bu nedenle sunumlara ve gastronomik trendlerin takibine hatta oluşturulmasına büyük önem verdiklerini belirtiyor.
“Konseptlerle değişen yemek tecrübeleri”
Lord’s Palace Hotels SPA & Casino’da çeşitli konseptlerde farklı restoranlar mevcut. Bunlar ile misafirlere yeni ve farklı lezzet tecrübeleri edinme fırsatı tanınıyor. Bu deneyimin yanı sıra en lezzetli ve güvenilir yemeği sunmak için çaba gösterdiklerini söyleyen Kartal, otel bünyesindeki restoranları konseptlerini şu sözlerle özetliyor: “Kömür Steak & Ocakbaşı, adanın en iyisi. Bu çizgiyi korumak ve daha üst seviyelere taşımak için sürekli çalışıyoruz. Khephal Balık Restaurant bizim için çok özel, misafirlerimize en taze balıkları ve deniz ürünlerini sunmak için çabalıyoruz.
Sürekli olarak yeni mevsimsel menüler hazırlıyoruz. Sky Lounge Girne’yi 360 derece seyredebileceğiniz ve benzersiz havuzunun keyfini çıkarabileceğiniz bir mekân, farklı bir konsept olarak burada uluslararası seçkin yemeklerden oluşan bir menümüz var. Bella Marin’i kısa süre önce açmamıza rağmen Kıbrıs’ta en çok ses getiren yazlık alanlardan biri haline getirdik. 38. sokak adında İtalyan ağırlıklı bir restoranımız ve sokak lezzetlerinin tümünü barındıran bir alanımız mevcut.”
“Kıbrıs gastronomisini tanıtmak için yerel ürün kullanımı önemli”
Kıbrıslıların, Rumların ve İngilizlerin yanı sıra Türkiye’den, Türki cumhuriyetlerden, Rusya’dan, Pakistan’dan, Afrika’dan birçok kişi de okumak veya çalışmak için Kıbrıs’ı tercih ediyor. Bu nedenle zengin bir yemek çeşitliliği mevcut. Gerek şef gerek eğitmen olarak Kıbrıs gastronomisinin fazlaca içerisinde olduğunu söyleyen Kartal, menülerinde yerel ürün kullanımı ve Kıbrıs mutfağının tanıtılmasına, her zaman ağırlık verdiklerini ifade ediyor.
Macunlar, çakistes, molehiya, mezeler ve Con Kahvesi gibi Kıbrıs’ın yerel ürünlerinin yanı sıra, Şeftali Kebabı, Bidda Badadez ve Magarina Bulli gibi çok sevilen yöresel Kıbrıs yemekleri de Kartal’ın menülerinde yer bulabiliyor. Kıbrıs mutfağının tanıtımına katkı sağlaması adına yerel ürün kullanımından yana olduğunun altını çizen Kartal, gastronominin adaya yeni bir turizm kolu katacağı görüşünde: “Kıbrıs’ta gastronomi turizmini daha üst seviyelere çıkmasına destek olacak birçok yeni proje var. Doğru ekip ve planlama ile, mevsimselliği ve yerelliği ön planda tutarak daha da başarılı bir dönem bizleri bekliyor.”
Cratos Premium Hotel Executive Chef’i Ahmet Avcı: “Adada yemek kültürünü, Cratos’tan öncesi ve sonrası diye ayırabiliriz”
1990 yılında ailesi ile Bulgaristan’dan İzmir’e göç eden Ahmet Avcı, burada TUREM aşçılık kursunu başarı ile bitirdikten sonra mutfaktaki kariyerine adım attı. Disiplinli çalışma ve eğitime verdiği önem sayesinde kısa zamanda başarı elde eden Avcı, henüz 26 yaşında Grand Hotel Mercure’de Executive Chef pozisyonunda çalışmaya başladı.
Başarı basamaklarını tırmanmaya devam ederek sırasıyla, Crowne Plaza (İzmir), HiltonSA (Mersin), Ilıca Hotel Spa & Wellness Resort (İzmir) gibi büyük tesislerde görev alan ve 4 dil bilen şef, açıldığı günden beri büyük ilgi uyandıran Mardan Palace çatısı altında ise dünyanın en ünlü aşçılarından biri olan Jean Paul Naquin ile birlikte çalıştı. Mardan Palace sonrası İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki tüm yiyecek-içecek birimlerini de bünyesinde bulunduran BTA’da, Executive Chef olarak geniş bir operasyonun başında yer aldı. Ardından açılışından itibaren Eskişehir Rixos’un mutfağını yöneten usta şef, kariyerindeki sonraki durak olarak, Kıbrıs’ın önde gelen otellerinden Cratos Premium Hotel’i seçti.
“Cratos Premium’da dolu dolu tatil tecrübesi”
Kariyerinin her döneminde farklı tarzlar yaratmaya çalışarak, görev aldığı işletmeleri, kalitesi ve kazandıracakları tecrübe açısından seçmeye özen gösterdiğini söyleyen Avcı, Cratos Premium’un Kıbrıs’ın bir numarası olduğunu söylüyor: “Cratos Premium Hotel, 407 odalı ve tam pansiyon konsepti ile hizmet veren bir tesis. Otelin özellikle hedef kitlesi eğlence severler, yiyecek içecek tutkunları ve balayı misafirleri.
Misafirler, ‘tatilimi dolu dolu yaşadım’’ ifadesini burada rahatça kullanabilirler. Öncelikle tesis şehir merkezine yakınlığı ile dikkat çekiyor, yaz sezonunda daha fazla aktivitenin olmasının yanı sıra kış sezonunda da hayli hareketli ve canlı durumda.”
“Port Cratos ile otel sınırlarında restorancılığı başlattık”
Cratos’un, ada gastronomisine büyük katkısı olduğunu söyleyen Avcı: “Adada yemek kültürünü, Cratos’tan öncesi ve sonrası diye ayırabiliriz. Daha öncesinde otel sınırları içinde restoran yapıp işletmek oteller için sadece bir hayal ürünüyken, Cratos Premium yarattığı Port Cratos çatısı altında bu algıyı ortadan kaldırdı” diyerek, oteldeki servis anlayışına da değindi:
“Dört farklı A La Carte Restaurant, iki gece kulübü, lobby bar, kafe, nargile lounge, Maldiv evleri, Coco Bongo adası ve Maldivler’den gelen bembeyaz kumsalı ile deneyimlenmesi gereken bir hizmet sunuyoruz. Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Murat Bozoğlu’nun yönlendirmesi ile hep daha eğlenceli ve lezzetli bir hizmet sunmaya özen gösterdik. En iyi ürünü ulaşılabilir imkânlar ile misafirlere sunmayı amaçlıyoruz.”
“Adadaki ilk Lübnan mutfağı”
Açık büfede, Mutancana, Babaganuş, Hünkâr Beğendi, Piliç Topkapı gibi Türk ve Osmanlı mutfağından seçkilerin yanı sıra Çin yemekleri, Moğol barbeküsü veya birbirinden lezzetli sushi çeşitleri gibi küresel mutfak trendlerinden de örnekler sunulduğunu belirten Avcı, restoranların konseptlerini ise şöyle özetliyor: “
Ocakbaşı Restaurant’ta çok iddialı olduğumuz ve adada ilk defa bizim uyguladığımız bir konseptimiz var. Yaz döneminde deniz üzerinde inanılmaz bir atmosferde mükemmel derecede ürün ve hizmet sunuyoruz. Kış döneminde ise ocakbaşı kimyasına uygun bir dekorasyonla, fasıl müziği eşliğinde aynı kalitede hizmet sunmaya devam ediyoruz. Mey Blue ise, Akdeniz ve Ege esintileri kokan mezeleri, taptaze mevsim salataları ve adeta denizden çıkmışçasına canlı ve parlak balık çeşitleri ile güzel Kıbrıs adasına değer katan bir mekân.
Her alanda farklılık yaratmaya özen gösterdiklerini söyleyen Ahmet Avcı, bu bağlamda Lübnan mutfağını adaya getiren ilk otel olmaktan da gurur duyduklarını belirtiyor: “Lübnan’dan özel olarak getirttiğimiz baharatlar ile hazırlanan enfes meze çeşitlerimizi ve Lübnan mutfağına özel fırın kebapları ile Golden Cage, Lübnan mutfağına ilgi gösteren misafirleri ağırlıyor.” Son dönemde revaçta olan Çin mutfağına da önem verdiklerini belirten şef: “Chine Rouge çatısı altında Çin’den getirdiğimiz aşçıların hazırladığı lezzetler de seçeneklerimiz arasında yerini aldı.
Çin mutfağının orijinalliğini bozmamak için ambiyans ve dekor ile o kültürü yaşatmaya önem gösteriyoruz” Tüm bunların yanında Cratos’taki zengin tatlı büfesinde ise Anadolu mutfağından tatların yanı sıra Fransız patisserie ürünleri, Rus tatlısı Medovik veya Alman mayalı pastaları gibi ürünleri de bulabiliyorsunuz.
Kıbrıs gastronomisinin zenginliği
Adanın kendi mutfağına ait, Kolakas, Molohiya, Şeftali Kebabı, Hırsız Kebabı (Küp Kebabı), Pirohu, Nor Böreği, Çakistez, Kıbrıs Köftesi, Magarina Bulli, Hellim peyniri gibi başlıca lezzetler ile Kıbrıs gastronomisinin çeşitliliğine dikkat çeken Avcı;
Kıbrıs’ın gastronomi turizmi açısından bakıldığında zengin bir kültüre sahip olduğunu ifade ediyor: “Geçmişten günümüze kadar Kıbrıs’a göçmüş başarılı Türk aşçıların çalışmalarıyla kebap kültürü oldukça yaygın ve popülerdir. Dört bir yanı denizlerle çevrili olması nedeniyle zengin deniz ürünlerine sahip balık restoranları Akdeniz mutfağının eşsiz lezzetlerini bulabilirsiniz. Kıbrıs’ta meyhane kültürü de oldukça yaygındır.
20 çeşitten fazla soğuk mezeyle başlanan sunum, ara sıcak, ana yemek ve son olarak da tatlı ile taçlandırılır. Kıbrıs’ın kendine has lezzetlerinin yanı sıra Türk, Yunan, Arap ve Lübnan mutfağı lezzetlerinin sentezlendiği oldukça zengin meze menülerinin bulunduğuna da değinen şef, sözlerini şöyle noktalıyor: “Ara sıcaklarda Kıbrıs’ın yerel lezzetlerinden kızarmış hellim, Kıbrıs pidesinde sunulan Kıbrıs sucuğu, bulgur köftesi, tadılması gereken lezzetlerdendir.
Ana yemek olarak Kıbrıs’ın kendine özgü kuzu gömleğine sarılı köfte olan Şeftali Kebabı, kuzu şiş ve köfte gibi çeşitli seçenekler mevcut. Kıbrıs’ın kendine özgü kahvesi olan Kıbrıs Türk Kahvesi adada oldukça popülerdir. Kahve sonrası ikram edilen macun çeşitleri de (ceviz, karpuz, patlıcan, turunç gibi) kahvaltıda yaygın olarak tüketilmektedir.”