Yok şayet kendimiz yapamıyor ve bunları satın almamız gerekiyorsa onunda üzerinde 869 bar kodu bulunan ülkemizde üretilmiş olan besinleri kullanmalıyız...
Şef Seyfi Ali Erşahin Diyor Ki....
Merhaba sevgili dostlarım, ustalarım, şeflerim, meslektaşlarım ve genç öğrenci kardeşlerim. Bugün sizlere bizim çocukluğumuzda şimdiki gibi her şeyin bol olmadığı, birçok şeyin bulunmadığı ve çok şeylerin evlerimizde yapıldığı, gerek annelerimiz, ablalarımız ve diğer hala, teyze gibi hısımlarımızla ortaklaşa Elele vererek imece usulü yardımlaşarak kış için lazım olan birçok gıda maddesini birebir hazırlayarak temin ederlerdi.
Bu gıda maddeleri salça, tarhana, pekmez, pestil, zeytin yağı, elma veya çeşitli kurutulmuş meyve kakları, bazı tulumlara hazırlanan peynirler, turşular önceden hazırlanan erişteler bulgurlar hedikler kurma zeytinler.
Şimdi tabi ki bu zamanda bütün bunların hepsini yapmak biraz zor olabilir. Ama yapılmayacak diye bir şeyde yok. Sizlere bizim önerimiz Globalleşen dünyada artık yerel mutfaklar mutlaka korunmalı.ve yeni nesillere reçete altına alınarak aktarılmalı.
Hepimiz biliyoruz ‘ki artık dünyada birçok ürün fabrikasyon usulde üretilmekte ve diğer bir yandan da GDO 'lu ürün haline getiriliyor. yani besinin öz maddesi ile oynanarak özü farklılaştırılıyor.
Şimdi bunun önüne geçmenin en önemli durumu kendi öz yerel mutfağımıza sahip çıkarak öz besinlerimizi kullanarak özlerini bozmadan tüm dünyaya tanıtarak bunu marka haline döndürmemiz gerektiğine inanıyorum.
Ve bunun içinde öncelikle kendi ürünlerimiz olan ve kendimizin yaptığı satın almadığı ürünleri yaratmalıyız. Yok şayet kendimiz yapamıyor ve bunları satın almamız gerekiyorsa onunda üzerinde 869 bar kodu bulunan ülkemizde üretilmiş olan besinleri kullanmalıyız.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum…
Seyfi Ali Erşahin
Aregala Asıa ve Akdeniz başkanı