Sanayide Organik Lezzet
Buca 6. Sanayi Sitesi’nde 10 yıl önce lezzet yolculuğuna başlayan Yeğenin Yeri, bugün Türk ve Girit mutfağının zirve yaptığı restoran haline geldi...
Mesleğe 1997 yılında Bolu Mengen'de adım atan Gökçe Öçal, iki yıl mesleğini daha iyi yapabilmek için sürekli kendini geliştirdi. 2008 yılında Buca 6. Sanayi Sitesi'nde ızgara, döner ve Türk mutfağı konseptiyle lokanta açtı. Bir tarafı Giritli diğer tarafı da Eşrefpaşalı olan Öçal, "Yeğen" olarak tanındığı için de lokantasının adını "Yeğenin Yeri" olarak koydu.
Zaman içinde Yeğenin Yeri aranan ve bilinen bir marka haline geldi. Gökçe Bey 'Yeğenin Yeri'ni ailesi ve akrabaları ile birlikte işletmekte. Mekanı; Aşçıbaşı usta olarak kardeşi İbrahim Öçal, yardımcısı akrabası Ali Beşkardeş ve babası ile birlikte yönetiyorlar.
Et, Kendi Çiftliklerinden
Yeğenin Yeri, sanayi sitesinde lezzetin adresi. Kaliteli malzemeler kullanıyorlar. Kullandığı bütün ürünler doğal ve yöresel. Alışverişi pazardan köylülerden bizzat kendileri yapmakta. Dondurulmuş, konserve hiçbir ürün kullanmıyorlar. Yemeklerini mevsimine göre seçerek yapıyorlar. Farklı özel çeşitleri var.
Özel lezzetleri maliyeti yüksek (Şevketi Bostan, Arapsaçı gibi) yemekleri belirli günlerde müşterilerine sunmaktalar. Yeğenin Yeri'nde kaliteyi, doğalı uygun fiyata satın alıyorsunuz. Maliyet oluşturan eti kendi çiftliklerinde ürettikleri için hem ne yediğinizi biliyor, hem de daha uygun fiyata alıyorsunuz.
4-5 Gün Sosta Bekliyor
Yeğen köfte gerçekten mekana özgü çok özel bir tat, lezzet... Karışımını sorduğumda, Gökçe Bey ser verdi sır vermedi. Dönerlerinde yüzde 70 dana yüzde 30 kuzu kullanılmakta. Döneri kendilerine ait özel bir sosla 4-5 gün sosta bekletiyorlar. Mutlaka tatmalısınız, mükemmel bir lezzet. Sucukları kendi imalatları.
Sabah kahvaltısında tostla veya ayrı şekilde yiyebilirsiniz. Sulu yemeklerde tas kebabı ve kısmet kebabındaki etin yumuşaklığına ve lezzetine hayran kaldım. İncir tatlıları gerçekten efsane. Hem görsel olarak, hem lezzet olarak mekanın spesiyallerinden birisi.
14 Çeşit Sulu Yemek
5 kişiyle hizmete başladıkları lokantada çalışan sayısı 17'ye çıkarken günde 750 kişiyi ağırlamaya başladılar. Öçal, "Yeğenin Yeri olarak, sabah kahvaltısı ile güne başlıyoruz. Her gün 5 çeşit çorbamız sabit. Öğlen ise 13-14 çeşit sulu yemek, her gün bulgur pilavı, pirinç pilavı ve makarna sabit, bununda yanında kebap çeşitlerimiz mevcut. Yeğen köftemiz ise kendimize özel. Dönerimiz de aynı şekilde.
Etlerimizi dinlendiriyoruz. Kesinlikle kendi imalatımızdır. Bu arada hayvancılık da yapıyoruz. Torbalı'daki hayvan çiftliğimizde kendi yetiştirdiğimiz hayvanların en iyi etlerini tercih ediyoruz. Türk damak tadına uygun, yerli hayvan kesimi yapıyoruz" dedi.
Tezgahta Osmanlı Saray Mutfağı
Sanayi sitesinin, sulu yemeğin en çok arandığı bölgelerden bir tanesi olduğunu aktaran Öçal, "Buradaki insanlarımız gündüzleri emekleriyle, beden güçleriyle çalıştıkları için, karınlarını doyurmak adına sulu yemeğe daha fazla ihtiyaç duyuyorlar. Geldiğimiz süreçte hedefimiz, sadece sanayi sitesini düşünerek değil, vizyonumuzu ve misyonumuzu belirleyerek, Buca, Gaziemir, Karabağlar ve Üçyol'dan da müşteri getirmekti.
Şu anda müşteri kapasitemizin yarısının dışarıdan olduğunu belirtmek istiyorum. Alakart çalışıyoruz, tabildot usulü çalışmıyoruz. Tezgahımız tamamen Osmanlı mutfağı üzerine kurulu. Herkes istediği çeşit yemeği sipariş edebiliyor. Bütün damak zevklerine hitap etmeye çalışıyoruz. Ürünlerimizde kullandığımız yağa çok dikkat ediyoruz. Hiçbir yemeğimizde hayvansal yağ bulundurmuyoruz. 'Göz aldanır ama mide asla aldanmaz' diye bir söz var. Biz de bu anlayışla hareket ediyoruz" diye konuştu.
En İyi Ustalar Çalışıyor
Lokantacılığın bir ekip işi olduğunun altını çizen Gökçe Öçal, şöyle devam etti: Yemekte Kalite ve lezzeti Yeğenin Yeri çatısı altına buluşturuyoruz. Bu bir ekip işi, tek başınıza başarılı olamazsınız. Süreç içinde kendimizi geliştirerek, komisinden garsonuna, aşçısına kadar iyi bir ekip kurarak başarılı olduk. Kaliteyi müşterilerimize tam anlamıyla yansıtmak adına bazı püf noktalarımız var. Bunlardan bir tanesi; alışverişimizi kendimiz yapıyoruz. Bununla ilgili bir ekip çalışması yapıyoruz. 2008 yılından beri bütün malzemeleri tek elden temin ediyorum.
En kaliteli malzemeleri alacak şekilde hareket ediyorum. Şevketi bostanından elbasan tavaya kadar bütün yemekleri üst düzey yapıyoruz. Çok iyi ustalarla çalışıyoruz. Bildiğiniz gibi işin usta kısmı çok önemli. Yemekler tezgaha sunulmadan önce mutlaka kontrolümüzden geçiyor. Başarımızın sırrı; her şeyi kontrol altında tutarak, en iyi malzeme ve en iyi ustalarla çalışmamızdan geçiyor.
Bu yıl, İzmir'in yeni lezzet durağı olacak ocakbaşı tarzı yeni bir restoran açacaklarını ve bunun için de çalışmaların sürdüğünü belirten Öçal, "Yeni açacağımız mekanda yeni ekleyeceğimiz tava yemekleri, özel gurme köfteler, ve ızgaralar olacak" dedi.
Son söz; Bu özel lezzetlerin fiyat kalite dengesinin avantajları iyi kullanılır, iletişim ve marka yönetimi iyi yapılırsa başarı kaçınılmaz olur.