Mazlumun Tirana Karşı Mücadelesi Portakal Savaşları...
Bir Tiyatro Sahnesi Gibi İtalyada Portakal Savaşları... Tartışmalı Festival "Portakal Savaşları" Portakal Savaşlarında 400 Ton Portakal Kullanılıyor... Portakal Savaşlarında Büyük Ahşap Direkler Yakılır... Portakal Savaşlarında Kasaba Nüfusu 4 Katına Çıkıyor...
Portakal Savaşları Nedir?
Ivrea, İtalya'nın Turin'in kentinin kuzeyinde yaklaşık 40 dk. mesafede küçük bir kasaba. Normalde son derece sakin bir hayata sahip olan bu yerde yılda bir gün çılgın bir festival gerçekleştiriliyor ve ülkenin pek çok yerinden insan bu festivale katılmak çin buraya geliyor.
Herkesin birbirine var gücü ile portakal fırlattığı 2Portakal Savaşı Festivali'nde tonlarca portakal kullanılıyor. Savaş; 1194 yılında, Swabia'nın Kutsal Roma İmparatoru Frederick'e karşı yapılan ortaçağ ayaklanmasının mecazi bir tasviri.
En farklı
fuar ve Festivallerden biri olan portakal savaşlarında maskeli ve zırhlı adamlar; caddeler, bazen kalınlığı 30 cm.yi bulan, ezilmiş portakaldan bir halıyla kaplanana kadar, kendilerine aynı şekilde karşılık veren kalabalığa portakal fırlatıyor.
Kuzey İtalya’nın Ivrea kasabasında gerçekleştirilen dünyanın en turuncu festivali Portakal Savaşları gün sayıyor. İtalya’nın en büyük yiyecek savaşı olan festival 26 Şubat günü kentin sokaklarını turuncuya boyayacak. Başlangıç hikâyesi tam olarak bilinmemekle beraber 17. yüzyıla dek dayandığı tahmin edilen festival, dünya üzerindeki en eski festivallerden biri aynı zamanda.
Mazlumun tirana karşı mücadelesi Portakal Savaşları...
Festivalin başlangıcına dair en yaygın rivayete göre, festival kaynağını kentin zalimlere karşı verdiği savaştan alıyor. 17. yüzyılda kentin ileri gelen ailelerinden Rianeri’nin üyesi Biandrat, kötü yüreğiyle tanınıyordu. Bir gün Biandrat, düğün arifesindeki genç bir kıza tecavüz etmeye çalıştı. Fakat zorbanın planı halkın tirana karşı ayaklanması ile geri tepti ve halk önce tiranın evini taşlayıp sonra da yaktı.
Bir tiyatro sahnesi gibi italyada Portakal Savaşları...
Bu hikâyeden esinini alan festival, her yıl şubat ayının son pazar günü zalimliğe karşı direnen ve zafer kazanan halkın mücadele ve başarısının anısına düzenleniyor. Bir tiyatro havasında başlayan festivalde eski silahları ve taşları temsil eden portakal taşıyıcıları ile tiranların saflarını temsil eden grup arabalara biniyor ve savaş başlıyor. Ayrıca tirana meydan okuyan genç kız Mugnaia (değirmencinin kızı) için de oyuncu seçmelerinin yapıldığı festivalin bir başka hikâye uyarlaması ise Fransa’nın İtalya’yı işgali sırasında Fransızlara karşı İtalyanlar’ın mücadelesine dayanıyor.
Tartışmalı festival "Portakal Savaşları"
Dokuz rakip takım arasında ve 3000 kişinin katılımıyla düzenlenen festival, aynı zamanda İtalya’nın en tartışmalı festivallerinden de biri. Zira festival katılımcıları her ne kadar başlarına geçirdikleri kasklarla kendilerini korusalar da festivalde yaralanmalar çokça yaşanıyor. Kasaba halkı için derin anlamlar taşıyan ve kasaba ruhunun ayrılmaz parçası olan festival, şiddetli olduğu için eleştirilse de tam da bu sebepten festivale dair daha dürüst ve misafirperver bir festival yok da deniyor.
İtalyada
Portakal Savaşlarında ne kadar portakal kullanılıyor? Portakal Savaşlarında 400 ton portakal kullanılıyor...
Pazar günü başlayıp, pazartesi ve salı günü de olmak üzere 3 gün devam eden festival, 14:30’da başlıyor ve akşama dek sürüyor. Yaklaşık 400 ton portakalın kullanıldığı festivalde, yüzyıllar öncesine uzanan bir halk ayaklanmasının hicivsel aynı zamanda iyi mücadele edilmiş şekilde tekrar hayata geçirildiği festival, kasabanın tarihi mirasını da temsil ediyor.
Portakal Savaşlarında Büyük ahşap direkler yakılır...
Sokaklar, duvarlar ve katılımcıların ezilmiş ve dağılmış meyvelerin rengini aldığı festival, kasabanın Borghetto Bölgesi’nde scarli adı verilen büyük ahşap direklerin yakılmasıyla son bulur. Ayrıca festivalin son gününde bir morina balığı ve öğütülmüş mısır irmiğinden yemekler yapılır. Çok daha eskiye dayanan bu seremonide katılımcılara fasulye de dağıtılır.
Portakal Savaşlarında Kasaba nüfusu 4 katına çıkıyor...
Yaklaşık 25 bin kişinin yaşadığı kasabanın nüfusu festival boyunca 4 katına ulaşıyor. Bu sebeple çoğu yerde trafiğin kontrol altına alınması ve sokaklardan arabaların geçmesi hayli güç hatta olanaksız oluyor. Eğer festivale katılmak istiyorsanız en azından bir ay öncesinden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Ayrıca festivale katılmak isteyenlere bir diğer öneri de dönemin dokusunu ve olayların gerçek anlamını anlamak için bir günden fazla kalmak gerektiği yönünde.