Nusr-Et Thy Şeflerini Kandırdı Mı?
Türk Hava Yolları'ndan (THY) geçtiğimiz dönemlerde işten çıkarılan uçan şefleri bünyesine katan Nusr-Et'in THY personelini kandırdığı iddia edildi.
4 yılı aşkın bir süre THY'de uçan aşçı (Flying Service Chef) olarak görev yapan bir kişi, Nusr-Et'in kendilerini THY şartları ile işe devam edeceklerini söyleyip daha sonrasında ise asgari ücretle çalıştırdığını iddia etti. Öte yandan Nusr-Et'in Amerika'daki şubelerinin açılışında da THY eski uçan aşçılarını götürüp kaçak bir şekilde orada çalıştırdığı iddia edildi.
İşte eski bir THY uçan aşçısının Nusr-Et hakkındaki iddiaları;
Ben 1 yıldır, “Nusret” Bünyesinde, servis personeli olarak görev yapan bir çalışanım. Bugüne kadar, hakkında yazılan olumlu yada olumsuz yorumlara binaen, yaşadığım tecrübelere istinaden ilavelerde bulunmak istiyorum. Kısaca kendimden bahsedersem; Yaklaşık 4.5 sene Türk Hava yolları bünyesinde Uçan aşçı (Flying Service Chef ) olarak görev aldım... Herşey çok güzel gider iken; yaşadığımız elim, havalimanı bombalanması ve hain darbe teşebbüsü ile birlikte, makro boyutta ülke ekonomisi negatif etkilendiği gibi, Thy nin işleri de kademeli olarak düşüşe geçti ve tasarrufa gidilerek işçi çıkarımı gerçekleştirildi. Netice olarak yaklaşık 600 civarında Uçan aşçının işine, ekonomik kriz sebep gösterilerek son verildi.
Ani bir şekilde işimize son verilmesi sebebiyle birçoğumuzun, derin ekonomik sıkıntılar yaşadığı ve canhıraş bir şekilde iş aradığımız dönemde, Nusret Bey İk ekibine özel talimat vererek bizlerle temas kurulmasını sağladı ve şirkete iş görüşmesi adı altında davet edildik. Nusret bey hepimizle bire bir iş görüşmesinde bulunarak bizlere iş imkanı sağladı. Başta bizlere görüşmelerde verdiği hiçbir sözü tutmadı. Bizler Üniversite mezunu İyi derecede İngilizce bilen nerede ise dünyanın her noktasında bulunmuş insanlarız. Ama tüm bunlara rağmen bizi asgari ücret ile işe başlatması(görüşmede 1 veya 2 ay sonra Thy değerlerinde maaş teklfinde bulunmuştu.)
Müşterilerin verdiği tipler ile geçiştirmeye çalışıp, aldığımız tipleri sanki maaş olarak bize verircesine pişkin davranan, tüm personeline karşı ağzından küfürü eksik etmeyen, bizlerin yüzüne “Sizler çok çalışkan çok eğitimli insanlarsınız” söyleminde bulunup ama asgari ücreti layık gören Nusret bey, karşısına konuşmak için geçtiğimizde bize; “Begenmiyor iseniz çıkın gidin” diyecek kadar, hakkını savunan kişilere değer vermeyen bir kişidir.
Her hakkımızı savunmak, verdiği sözleri hatırlattığımızda küfürle karşılık bulduk. Haberlerde çıkan Nusret çaycısına bile 3000 4000 TL maaş ödüyor manşetleri tamamen yalan, uydurma ve asılsızdır. Bizim Maaşımız 1600 TL dir. Haftalık elden 500-650 tl tip dağıtılır. Sigortamız en düşükten gösterilir ama kendisine sorduğumuzda aldığımız cevap aynı “Çıkın gidin.”
Bizler uçucu kişilerdik, kendisine güvendik ama yanıldık. Bizleri; Nusret Miami ve Newyork da kaçak olarak çalıştırdı. Önce oraları açmak için 1.grup ile 5 kişiyi Miamiye daha sonra Newyork u açmak için bizleri gönderdi. Alnımızın akı ile oraları açtık orada çalışan Amerikalı personelleri eğittik Nusret konseptini kendilerini aşıladık sistemi oturtdukdan sonra istanbula döndük. Bizleri 3 ay kaçak çalıştıran Nusret bey amerikada da hakkımızı yedi. Şöyleki orada haftanın yedi günü, günde 12 saat boyunca molasız çalıştırıldık.
Günde 7 saat çalışan haftada 2 gün izin yapan Amerikalı personele karsın bizlere Amerikalılara verdiği ücretin dörtte birini verdi. Nusret bey haksızlık degilmi diye sorduğumuz da kendisinin cevabı şaşırtmadı... “Siz kaçaksınız onların çalışma izinleri var” oldu. Halbuki bizi oraya kendisi gönderdi.Uçak biletimizi otel konaklamamızı kendisi sağladı. Sırf eski uçucu olmamız sebebi ile sahibi olduğumuz Amerika vizesi sayesinde bizden yararlandı, kullandı ve attı. Son olarak Buradan Doha ya gönderilen personeller ile ilgili olarak sunu paylaşmak isterim.
İstanbul dan Dohaya giden; ve orayı açan, kurulumu yapan, emek veren arkadaşlarımızın haklarının ve şartlarının çok kötü olduğu, dükkanın hiç iş yapmaması sebebi ile para kazanamayan arkadaşlarımızın “Bizleri türkiyeye transefer edin” talebi karşılığında İK ve Nusret beyin cevabı “Hayır, istemeyen istifa eder” oldu. Beş arkadaşımız 27.03.2018 itibari ile istifalarını vermek zorunda bırakıldılar. Uçak biletlerini dahi kendi imkanları ile almak zorunda bırakılıp, Türkiyeye dönüş yapmışlardır.
Nusret bey, sosyal medyada görüldüğü gibi personeline değer veren bir patron değil, sadece kısa vadede çıkarları uğruna bizleri kullanan biridir. Malesef ki türkiye şartlarında, daha iyi iş bulana kadar çalışmak ve aileme bakmak zorundayım bu sebeble işimi kaybetmek istemediğimden kimliğimi paylaşamıyorum.
Ama hangi Nusret personeline sorsanız sorun, yukarıda yazdıklarımın aynısından veya atlayıp burada yazmadığım birçok olumsuzluktan size söz edecektir. Ben bu konuyu, büyük bir üzüntüyle sizle paylaşıyorum, çünkü artık dayanamayacak noktaya geldik.. Zira yapılan haksızlıkları günyüzüne çıkarmanın en etkili yolu, sizlerin yardımıyla kamuoyuna aktarılmasıdır. Şimdiden size çok teşekkür eder,Saglıcakla kalmanızı dilerim. Saygılarımla.