Yurtdışında Türk Mutfağı’nı Başarıyla Temsil Ediyor
Profesyonel olarak yaklaşık 12 yıldır gastronomi sektöründe hizmet sunan Şef Şevket Cihan, dört yıldır Arabistan’da mesleğini sürdürüyor. Bünyesinde uluslararası birçok mutfağın yer aldığı restoran zinciri inmaat-albilad’ın yedi restoranının yönetim kadrosunda olan Şevket Cihan, şirket bünyesinde bu kadrodaki tek Türk…
Türkiye’de özellikle son yıllarda büyük gelişme gösteren alanlardan birisi şüphesiz gastronomi sektörü. Dünyanın farklı yerlerinde birçok başarılı Türk şefi önemli organizasyonlar içerisinde yer bulabiliyor. Bu isimlerden birisi de beş yıldır Arabistan’da çalışan Şef Şevket Cihan. 2013 yılında Burj Rafal Kempsinki otel bünyesinde yer alan Tuğra Restaurant’ta sous şef olarak Arabistan kariyerine başlayan Cihan, şu anda bünyesinde Türk, İtalyan, Hint, Brezilya, Ermeni mutfaklarının örneklerinin sunulduğu altı restoran ve bir steakhouse konseptine sahip toplam yedi restorandan oluşan zincirde yönetici pozisyonunda hizmet sunuyor.
Bağlı olduğu şirketin yönetici kadrosunda ilk Türk olan Cihan, “Her restoran projesi için şu anda yedi ile 10 kişi arasında Türk şefi istihdam etme hedefim var. Geçmişte bazı ekipman ve malzemeleri başka ülkelerden alıyorduk. Şu anda bu alışverişleri Türkiye’den yapıyoruz” diyor. Cihan ile çalışmaları üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Mutfağa giriş hikayenizi anlatır mısınız?
Mutfaktan hiçbir zaman uzak değildim. Üç kuşaktır bu mesleğin içerisindeyiz aslında. Ailemin esnaf lokantası vardı, mesleği orada öğrenmeye başladım. İlk şefim babamdı. Ardından daha büyük işletmelerde çalışma kararı aldım. Halit Paşa Konağı’nda aşçı olarak görev yapmaya başladım. 2007 yılında Novotel zincirinde çalışmaya başladım. O dönem Akademik Aşçılar Derneği’nin de temellerini attık.
Ardından Osmanlı saray mutfağının önemli temsilcilerinden olan Asitane Restaurant’ta çalışmaya başladım. Burada Osmanlı saray mutfağının detaylarını ve yöntemlerini öğrendim. Türkiye’de en son ise mutfak danışmanlığı Fransız Şef Alain Senderens tarafından tasarlanan Mama Shelter’da çalıştım. Burası kariyerimde yeni bir dönem açtı diyebilirim. Ardından Burj Rafal Kempinski oteli bünyesinde yer alan Tuğra Restaurant’ta sous şef olarak Arabistan hikayem başladı.

Arabistan’da sizin için süreç nasıl ilerledi?
Burj Rafal Kempinski otelin açılış ekibi içerisinde Arabistan’a geldim. Yurtiçinde birçok açılışta bulundum ama yurtdışında ilk açılışım olacaktı. İlk olarak insanların yeme-içme alışkanlıklarını öğrenmekle başladım işe. Damak tatları bize göre farklı. Dolayısıyla bu noktayı çok iyi gözlemledim. Bu çalışmamın neticesinde 2015’in en iyi restoran ödülünü aldık. Açılışımızın üzerinden bir yıl geçmeden ödül almanın gururunu yaşamış olduk. Şu anda inmaat-albilad restoran zincirinin yedi markasının yöneticiliğini yapıyorum.
Yöneticiliği yaptığınız restoranların mönülerini hazırlarken nelere dikkat ediyorsunuz?
Konseptlerimiz, Türk, İtalyan, Hint, Brezilya, Ermeni Mutfağı ve steakhouse. Restoranlarımız sadece Arabistan’da değil farklı ülkelerde de hizmet veriyor. Geniş bir organizasyon şeklimiz var. Dolayısıyla bu da disiplinli bir ekip işi aslında. Mönülerimizi oluştururken ben reçetelere bağlı kalmayı tercih eden şeflerdenim. Lezzetler orijinal. Ama sunumlarda farklılıklar yapıyoruz. Kendimi sürekli olarak yenilemeye ve geliştirmeye açığım. Yeni teknolojiler, pişirme teknikleri ve sunumları takip ediyorum. Bunları da mönülere yansıtmaya çalışıyorum.

Arabistan’da Türk Mutfağı’na ilgi nasıl?
Şu anda Arabistan’da Türk yemekleri ön planda. Buna istinaden biz de iki farklı Türk restoranı kuruyoruz; Ottoman Sultani Kebab ve Sultani Palace. Farklı kebap çeşitleri, odun ateşinde kuzu çevirme, Anadolu fırın yemekleri, mezelerimiz, Türk kahvaltıları gibi birçok lezzet mönüde yer alacak. Araplar, Türk tatlarına çok alışmışlar ve seviyorlar.
Sizin en sevdiğiniz mutfak hangisi?
Mesleğimi yegane kariyer hedefi hem de en keyifli hobim olarak görüyorum. Dünya mutfağında farklı kültürlere ait damak zevklerini inceliyorum ve mutfağımda uyguluyorum. Ancak en sevdiğim mutfak, orijinal Osmanlı ve Türk mutfağı. Saray mutfağını günün yenilikçi teknikleriyle bütünleştirmeyi seviyorum.
Yurtdışında çalışmak isteyen şeflere ve şef adaylarına neler söylemek istersiniz?
Adaylara ilk olarak önerim önce kendi mutfaklarını tanımaları. Çünkü yurtdışında çalışmaya başladığınızda önce kendi mutfağınızı iyi yapabilmeniz bekleniyor sizden. Yurtdışına açılmak isteyen her Türk aşçısına önerim önceliği kendi mutfaklarına vermeleri ve kendi mutfaklarını çok iyi analiz etmelidir. Dolayısıyla yurtdışına çıktığınız vakit gerek işletmeler gerekse misafirlerin istekleri kendi mutfağından örnekler sunabilmen oluyor. Ve artık İngilizce bilmek kesinlikle şart.
Kaynak;.gastronomiturkey