En Zehirli Balıklar Hangileri? Balık Sokmalarında Neler Yapılmalıdır?

En Zehirli Balıklar Hangileri? Balık Sokmalarında Neler Yapılmalıdır?

Akdeniz’e doğru yeni balık türlerinin geldiği, bu türlerden bazılarının da ölümcül sokmalara neden olabileceği, artık kabul gören bir görüştür. Dünyada...

En Zehirli Balıklar Hangileridir? Balık Sokmalarında Neler Yapılmalıdır?
Havaların soğumasıyla birlikte balıklar da sofraların vazgeçilmezleri arasında yer almakta. Kırmızı et ve tavuk etine göre daha az düzeyde yağ ve doymuş yağ içeren balık omega 3’ün yanısıra kaliteli proteinler, vitaminler ve mineraller yönünden çok zengin bir besin. 
 
Kasım ayının girmesiyle birlikte bu ayda lüfer, palamut, orfoz, sarıağız, tekir, torik, uskumru, kefal, sazan, yayın lezzetlidir. Kasım ve aralık lüferin en lezzetli zamanıdır. Kasım ayı torik akışının en yoğun olduğu zamandır. Denizlerimizde yer alan pek bilinmeyen ancak zehirleri sebebiyle herkesin dikkat etmesi gereken balıklar karşınızda. 
 
Zehirli balık zararları nelerdir? Zehirli balıklar hangileri? İşte zehirli balık isimleri…
Zehirli balık sokmalarında ne yapılmalı? Balık, vitamin, mineral bakımından oldukça zengin bir gıda olmakla birlikte beynin kullandığı omega yağ asitlerince de çok zengindir ve en önemlisi mevsiminde balık tüketmektir. 
 
B grubu vitaminlerden tiamin(B1), niasin (B3), pridoksin (B6), B12 ve yağda eriyen vitaminlerden A ve D’nin iyi kaynakları olarak kabul edilen balığın 100 gramı, özellikle A vitamini gereksiniminin %10-15’ini karşılıyor. Balık aynı zamanda folik asit, fosfor, kalsiyum, iyot ve selenyum gibi mineraller içeriğiyle de çok zengin bir besin, iyi bir protein kaynağı.
 
Zehirli balıklar hangileri?
İğneli (Kuyruklu) Vatoz: Genellikle kumlu ve sığ sularda bulunurlar. İğneli (Kuyruklu) Vatozlar genelde şiddetli bir sancıya neden olur. Eğer yara derin değil ve kanama yoksa yaralı bölge sıcak suya batırılmalıdır. İğnesi kırılıp içerde kaldığından iğne mümkünse çıkartılmalıdır.
 
Trakonya Balığı:
Denizlerimizdeki en sık görülen zehirli balıktır. Zehri diğerlerine göre daha kuvvetlidir. Zehri sinirlere etki ettiğinden sakat bırakabilir.
 
Folya Balığı:
Yaşam şekli ve zehri İğneli (Kuyruklu) Vatoz balığıyla aynıdır. Denizlerimizde nadiren bulunur.
 
Denizlerimizdeki 8 Zehirli Balık
 
İskorpit:
Yine denizlerimizde sık görülen zehirli balık türlerinden biridir. Yaralanma sonucu müdahale amonyakla yapılmalıdır. Balığın dikenlerinin temaz ettiği bölge duruma göre değişmekle birlikte bir kaç gün ağrımaya sızlamaya devam edecektir.
 
Çuçuna Balığı:
Kıkırdaklı zehirli balık çeşitlerinden biridir. Denizlerimizde nadiren görülür.
 
Balon Balığı:
Denizdeyken bir zararı yoktur. Ancak yanlış tüketildiğinde siyanürden daha etkili zehriyle kesin ölüme yol açar. İyi temizlenmeyip tüketildiğinde tehlike arz eder.
 
Rina Balığı:
Köpek balığı ailesinden olup şeklen vatoza benzer. Sahillerin 60 metreden 200 metreye varan denizlerin kumlu, çamurlu, diplerinde hareketsiz yatarak avlanır. Kamçı benzeri kuyruğu yaralayıcı dikenleri tehlikeli şekilde zehirlidir. 
 
Varsam Balığı:
Trakonya ile aynı familyadandır. Denizlerimizde nadir olarak görülsede özellikle trakonya kadar zehirlidir.
 
Ülkemiz, zehirli balık sokmaları açısından nispeten güvenli olarak kabul edilir. Ancak havanın ve özellikle deniz suyu sıcaklığının artması ile Süveyş kanalı yoluyla okyanuslardan Akdeniz’e doğru yeni balık türlerinin geldiği, bu türlerden bazılarının da ölümcül sokmalara neden olabileceği, artık kabul gören bir görüştür. Dünyada bazı zehirli balık sokmalarına karşı antivenomlar üretilmiş olsa da İzmir Halk Sağlığı Müdürlüğü yetkilisinden aldığım bilgiye göre balık sokmalarına karşı ülkemizde herhangi bir antivenom bulunmamaktadır.
 
Bu yazıda omurgalı balıklarla zehirlenmeler ve sokmalar konusu üzerinde durulmuştur. Denizanalarına bağlı zehirlenmeler/sokmalar konusu daha önce sitemizde yer almıştır.
 
Vatoz
Kuyruğunda 1 ila 6 adet keskin dikeni olan bir omurgalı balık türüdür. İkisi Avustralya’da olmak üzere, bir derlemede 17 ölümcül yaralanmadan bahsedilmiştir. Sıcak denizlerde yaşar. Isıya dayanıklı olmayan, kardiyotoksik toksini hayvan modellerinde izole edilmiştir. Bu balıklar sığ denizin dibinde, kum altında oyuk açarak ilerler.
 
Çoğu yaralanma genellikle balık avlarken yanlışlıkla üstüne basma ya da oltaya takılma ile gerçekleşir. Vatoz refleks olarak kuyruğunu bir kamçı olarak kullanır ve zehrini salar. Kamçısı ile lokal ciddi yara nekrozuna ve ciddi cilt kesilerine neden olur. Batın veya toraksa denk gelen yaralanmalar kesici alet yaralanması gibi yönetilmelidir.
 
Vatoz dikenlerinin batması ile 48 saate kadar devam edebilen, yaralanmadan sonraki 30-90 dakikada zirve yapan, şiddetli ağrı ve ödem görülür. Lokal şişlik, eritem ve siyanoz gelişir. Rüptüre olan çengel kılıfı yara içerisinde dikeninin, zehir taşıyan bezlerin kalmasına neden olur ki bu da nekroz ve enfeksiyona neden olur. Klinik bulgular halsizlik, bulantı, kusma, diyare, başağrısı ve kramplardır. Ciddi olgularda vertigo, senkop, nöbet benzeri fasikülasyonlar, hipotansiyon ve disrtimi görülebilir. Mortalite sıklıkla çarpmanın travmasına sekonder olarak gelişir.
 
Hemostazın sağlanması ve yaranın sıcak suya daldırılması ilk yapılması gerekendir. Ağrının şiddeti lokal anestezik ya da bölgesel blok ile azaltılabilir. Yabancı cisim kontrolü için görüntüleme kullanılmalıdır. Alginat bazlı bezlerin yarada kalmış zehri emmesi için yaranın üzerine 8-10 gün sarılabileceğinden bahsedilmektedir. 
 
Bildiğim kadarıyla alginat bazlı bez ülkemizde yok ancak alginat Diş Hekimlerinin kalıp için kullandıkları yosun özlü, toz bir madde ve hemen her Diş Hekiminden temin edebilinebilir, aklınızda bulunsun. Cerrahi debritmana sıklıkla ihtiyaç duyulmakla beraber tetanoz proflaksisi unutulmamalıdır. Özellikle geniş laserasyonlarda olmak üzere antibiyotik proflaksisi (trimoteprim/sulfametaksazol) önerilmektedir.
 
İnsan Öldüren 10 Zehirli Deniz Canlısı
 
İskorpit Ve Trakonya Ailesi
İskorpit familyası Taş Balığı ve Aslan Balığını içerir. Trakonya ailesinin, en bilineni ve ülkemizde de en çok görülen balık sokmasına neden olan üyesi, Trakonya ya da halk arasında bilinen ismiyle Çarpan Balığıdır. Dikenli balık sokmalarına bağlı ölüm sadece 5 olguda bildirilmiştir. Bunların hepsi de Taş Balığına bağlı görülmüştür ancak bu konu ile ilgili olduça az miktarda veri bulunmaktadır.
 
Taş Balığı
Kızıldeniz, Doğu Afrika ve Avustralya’da yaşamaktadır. Özellikle Süveyş Kanalı yoluyla Akdeniz’e göç ettikleri savı, bazı akademisyenler tarafınca savunulmaktadır. Myotoksik, nörotoksik ve kardiyotoksik etkileri nadir de olsa insanlarda bildirilmiştir. Sığ denizde kurbanın, balığın üstüne basması ile dikenleri batar. Sokma ile birlikte ciddi ağrı, siyanoz ve ödem gelişir. Ağrı 30-90 dakikalarda en üst seviyeye ulaşır ve 6-12 saatte geçer.
 
Sistemik etkileri başağrısı, karın ağrısı, kusma, deliryum, nöbet, paralizi, hipertansiyon, konjestif kalp yetmezliği, solunum yetmezliği ve hipotansiyon nadirdir. Aslında en çok görülen senkop ve bulantı zehirden çok ağrının şiddetinden kaynaklanıyor olabilir. Diken yaralarının iyileşmesi aylar alabilir ve enfekte olursa nekroza dönebilir.
 
Aslan Balığı
Aslan balığı, Hint Okyanusu ve Büyük Okyanus’un batı kısımlarında mercan kayalıklarda yaşayan zehirli deniz balıklarından oluşan bir cinstir. İnsanlar için tehlike teşkil ederler. Kıyıya yakın yerler ile 50 metre derinlik arasındaki kısımlarda yaşarlar. Okyanuslar bize uzak olsa da akvaryumlarda bulunan bir balık türüdür ve akvaryum kaynaklı yaralanmalar heryerde görülebilir. Aşırı ağrı ve ciddi ödem görülür. Ağrı tüm ekstremiteye yayılır. Bazı hastalarda diyaforez, bulantı, göğüs ve karın ağrısı, dispne, hipotansiyon ve senkop görülebilir. Yara iyileşmesi uzun sürer ve nekroz oluşabilir.
 
Aslan Balığı Tarafından Sokulanlar Ne Yapmalı?
Balığın Ege'deki varlığına karşı araştırmacılar uyarılarda bulundu. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Ateş, çok zehirli olduğunu açıkladığı aslan balığı hakkında, "Çok hızlı üreyen ve tehlikeli bir balık türü. Zehirli dikenleri tehlike saçıyor. Aslan balığı sokması talihsizliği yaşayan kişiler, derhal yara bölgesini 40 derece suya batırıp 30 ila 90 dakika arasında bekletsinler.
 
Bu uygulama zehrin etkisini kaybetmesini sağlıyor. Ardından en kısa sürede bir sağlık kurumuna başvursunlar. Ağrıyı tetikleyen en önemli etmenlerden birisi dokuda gelişen şişlik olduğundan, yaralanan bölge yukarı kaldırılmalı" dedi.
 
Aslan Balığı
Pektoral (göğüs) yüzgeçlerinde bulunan zehirli dikenlere sahiptir. Bu sırt yüzgeçlerindeki dikenimsi yapılar zehirlidir. Aslan balığı bu yapıları ile bir canlıyı sokması halinde öldürebilir. Doğal yaşam alanları Hint-Pasifik Okyanusu ve Kızıldeniz'de mercan resifleri olan avcı, etçil bir balıktır. Bunlar volitan aslan balığının genel özelliklerinden birkaçıdır. Her ne kadar doğal yaşam alanları Hint-Pasifik Okyanusu olsa da insan etkenleri sonucu pterois volitans ve pterois miles türleri Atlas Okyanusu'na, Amerika'nın doğu sahillerine ve Karayipler'e uzanan bir alanda habitatlarının yayıldığı görülmüştür. 
 
Bu özelliği ile bu bölgelere de yayılmacı bir türdür. Aslan balıkları göz alıcı renkleri, gösterişli yüzgeçleri, kırmızı ve esmer çizgileriyle tuzlu su akvaryumlarında beslenebilen bir prestij balığıdır. Bakımı uzmanlık isteyen aslan balığının yetişkin ergin bireyleri 35-38 santim uzunluğa ve 480 gram ağırlığa kadar ulaşabilen, fiyatı pahalı bir balıktır.
 
Fakat bu boyutlara ulaşması akvaryum ortamında oldukça zordur. Aslan balıkları kendinden küçük balık, yumuşakçalar ve eklembacaklılar ile beslenebilen avcı bir türü olduğu için en az 250-300 litrelik standart tuzlu su karışımında kendi boyutlarına uygun büyüklükte balıklar ile topluca bakılabilir. Fakat genellikle kendi türleriyle birlikte bakılması tavsiye edilir.
 
Trakonya (Çarpan Balığı)
Avrupa’da kumlu ya da çamurlu, sığ, ılıman sularda yaşamaktadır. Zehiri olan Drakotoksin, fare modellerinde hemolize yol açmaktadır. Sıklıkla kahverengi olup, sırtındaki ilk dikenleri zehirlidir. Bu da diğer dikenli balıklarda olduğu gibi ciddi ağrı ile karakterizedir. Ağrı sıklıkla 24 saatte sonlanır. Ancak yaranın inflamasyonu 14 güne kadar uzayabilir.
 
İlk yapılması gereken kanama kontrolü ve etkilenen bölgeyi sıcak suya  daldırmaktır. Lokal anestezi ve gerektiğinde bölgesel blok yapılabilir. Yara yabancı cisim varlığı açısından kontrol edilmelidir. Anaflaksiye neden olabileceğinden adrenalin ve antihistaminikler hazır bulundurulmalıdır. Tetanoz proflaksisi önerilir.
 
Deniz Yılanı
Sıklıkla 1 metre uzunluğunda parlak renkli ve küreğe benzer kuyrukları ile hareket ederler. Güneydoğu Asya ve Basra Körfezinde görülürler. Genellikle uysaldırlar ancak özellikle çiftleşme döneminde ele alınırlarsa agresifleşirler. Lokal deri reaksiyonu nadirdir. Çoğu ısırık zehirsizdir. Bir saat içinde başlayan ve 6-8 saat süren sistemik etkileri görülebilir.
 
Sistemik etki yoksa antivenoma ihtiyaç yoktur. Bu noktada antivenom konusunu açmak isterim. Ülkemizdeki antivenomlar karayılanlarına özgüdür. Karşılaştığımız karayılanları zehirlenmeleri genellikle hematotoksik etkilere neden olur. Ancak deniz yılanı ısırıkları nörotoksiktir. Dolayısıyla karayılanına özgü antivenomun deniz yılanı ısırıklarında da işe yarayabileceği mantığı çok sağlam temele dayanmaz.
 
Ana sistemik tablo myotoksisiteye sekonder myaljidir. Myotoksisiteye bağlı kas güçsüzlüğü yanında nörotoksisiteye bağlı kas felçleri de olabilir. Hareket ile ağrıları olur, assending paralizi, konuşma bozukluğu, disfaji, trismus, pitoz, oftalmopleji, myoglobinüri ile beraber 3-4 saatte gelişebilir. Lokal deri reaksiyonu görülmediğinden sıklıkla tanısı gecikir. Hastalara yakın monitörizasyon uygulamalı ve özellikle havayolu ile solunum eforu yakından izlenmelidir. Isırılan ekstremite hemen sabitlenmeli ve arteryel dolaşım kontrol edilmelidir.


Türk Aşçı Haberleri Ve Güncel Mutfak Haberleri Not::
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Türk Aşçı Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.turkascihaberleri.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İlgili haber kopyalanarak başka bir site tarafından yayınlanmaya ihtiyaç duyulduğu takdirde kaynak gösterilerek ve web sitemize link verilerek kullanıması mümkündür.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

   
 
 

Benzer Haberler