Bedelli Askerlik Nihayet Sonuca Erdi

Bedelli Askerlik Nihayet Sonuca Erdi

Tarihte Türk Ordusu ve Askerlik Teşkilatı Türk milleti tarihinin ilk devirlerinden itibaren orduya önem vermiş,..

Bedelli Askerlik Nihayet Sonuca Erdi
Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve KHK'lerde Değişiklik Yapan Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Kanunla, yurt dışında yaşayıp, bedelli askerlikten yararlanmak isteyenlerin ödediği bin avroluk tutar, 2 bin avroya çıkarılıyor ve 38 yaş sınırı kaldırılıyor.
 
Kanuna göre, bedelli askerlikten yararlanmak isteyenler, yurt dışında oturma veya çalışma iznine sahip olarak işçi, işveren sıfatıyla veya bir meslek ya da sanatı icra ederek, en az 3 yıl süreyle yabancı ülkelerde bulunmak şartıyla, bağlı bulundukları Türk konsoloslukları aracılığıyla askerlik şubelerine başvuracak. 
 
Durumlarını ispat eden belgelerle, 2 bin avro veya karşılığı kadar yabancı ülke parasını bir defada ödeyip, Milli Savunma Bakanlığınca verilecek uzaktan eğitimi almaları halinde muvazzaf askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılacak.
 
Kanun, yoklama kaçakları ile bakaya sayılarının her geçen yıl artması üzerine oluşan birikimi de önlemeyi amaçlıyor.
 
Yasayla, askeri hizmetin gerektirdiği ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaç duyduğu erbaş ve er sayısı dikkate alınarak, bedelli askerlikte yaş sınırı, 1 Ocak 1994 tarihi de dahil, bu tarihten önce doğanlar olarak belirleniyor.
 
Kanuna göre, bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihte, her ne sebeple olursa olsun askerlik yapmayıp, 1 Ocak 1994'ten önce doğan bedelli askerlikten yararlanmak isteyen yükümlüler; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde askerlik şubelerine veya yurt dışı temsilciliklerine başvuracak.
 
Askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılmaları için başvurularda 15 bin Türk lirası veya Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz satış kuruna göre ödeme tarihindeki karşılığı kadar konvertibl yabancı ülke parasını bir defada ödemeleri ve 21 gün temel askerlik eğitimini yerine getirmeleri gerekecek.
 
Her ne sebeple olursa olsun daha önce bedelli veya dövizli askerlik hizmeti kapsamından çıkarılanlardan yaş şartını taşıyanlar ile yaş şartı aranmaksızın ve temel askerlik eğitimine tabi olmaksızın, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce sağlık nedeniyle haklarında verilen askerliğe elverişli olmadıklarına dair kararlardan dolayı askerlikten muaf tutulanlar da bedelli askerlik uygulamasından yararlanabilecek.
 
Aylıksız veya ücretsiz izinli olacaklar
Bedelli askerlik hakkından yararlananlar, temel askerlik eğitimi süresince çalıştıkları iş yeri, kurum ve kuruluşlar tarafından aylıksız veya ücretsiz izinli olacak.
 
Tahsil edilen tutarlar, Hazine ve Maliye Bakanlığı merkez muhasebe birimi hesabına yatırılacak. Bu tutarları Savunma Sanayii Destekleme Fonu'na aktarmak üzere, Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesine ödenek eklemeye Cumhurbaşkanı yetkili olacak.
 
Bu düzenlemeden yararlanan yükümlüler hakkında saklı, yoklama kaçağı ve bakayadan dolayı idari ve adli soruşturma ve kovuşturma yapılmayacak, başlatılanlar sona erdirilecek. Bu suçlara ilişkin kesinleşmiş idari para cezaları tahsil edilmeyecek.
 
Sağlık turizmini teşvik
Tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, birden fazla sağlık kurum ve kuruluşunda Sağlık Bakanlığınca yapılan istihdam planlamaları çerçevesinde çalışacak.
 
Kanun, sağlık turizminin teşvikine ve hizmet kapasitesinin artırılmasına yönelik de düzenleme yapıyor. 
 
Sağlık Bakanlığına, üniversitelere ve özel sektöre ait uluslararası sağlık turizmi sağlık tesisi yetkisi verilmiş sağlık kuruluşları arasında, uluslararası sağlık hizmetleri kapsamında, tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar tarafından verilen sağlık hizmetleri için bütçeleri ayrı olmak şartıyla iş birliği yapılabilecek.
 
Bu iş birliği kapsamında bakanlık ve üniversite hastanelerinde çalıştırılacaklar, ilgili kanunlardaki sınırlayıcı hükümlerden istisna olacak, ilgilinin muvafakatiyle ve kadrosunun bulunduğu kurum, kuruluştaki eğitim, araştırma ve mesleki yükümlülüklerini aksatmamak şartıyla karşılıklı mutabakat çerçevesinde protokol eki liste ile belirlenecek.
 
Bakanlık veya devlet üniversiteleri personelince, özel sektöre ve vakıf üniversitelerine ait sağlık kuruluşlarında buna göre hizmet sunulamayacak. İş birliği protokolleri Sağlık Bakanlığı ilgili birimi, ilgili üniversite ve özel sağlık kuruluşunun yetkili makamlarınca imzalanacak ve uygulamaya konulacak.
 
Tarihte Türk Ordusu ve Askerlik Teşkilatı
Türk milleti tarihinin ilk devirlerinden itibaren orduya önem vermiş, düzenli askeri teşkilatlar kurmuştur. İslam öncesi Türk devletlerinde her Türk, asker; yöneticiler de her zaman savaşa hazır komutan sayılmıştır. Devlet başkanı konumundaki kağan, aynı zamanda başkumandan kabul edilmiştir. Görüldüğü gibi eski Türklerde askeri yönetimle devlet yönetimi iç içe geçmiş sistemler olarak var olmuştur.
 
Askerlik, Türklerde milli bir görev olarak görüldüğü için, halk ve ordu diye bir ayrım yoktur. Ordu ücretli değildi; dolayısıyla askerlik hizmetinden dolayı kimse devletten ücret almazdı. Türklerde herkes savaş sanatını bilir, her zaman baskına hazır tedbirli yaşayan halk, savaş zamanı silahlanarak hemen orduyu meydana getirirdi. Eski Türkler çocuklara küçük yaştan itibaren ata binmeyi ve ok atmayı öğretmişler; askeri eğitimi günlük hayatın bir parçası haline getirmişlerdir.
 
Büyük Hun Devleti hükümdarı Mete Han tarafından kurulan ilk düzenli Türk ordusu, bugün Türk Kara Kuvvetleri’nin de kuruluş tarihi olarak kabul edilmiştir.
 
 Kurulan ilk düzenli ordu, onlu, yüzlü, binli, on binli birlikler halinde düzenlenmiştir. En küçük askeri birlik on, en büyüğü ise on bin kişiden oluşan düzenli ordu düzeni, Türk askeri teşkilat ve idareciliğinin ilk örneği olmuştur. Tümen denilen on bin kişilik birimler, binli, yüzlü, onlu gruplara ayrılarak; başlarında binbaşı, yüzbaşı, onbaşı denilen komutanlar tarafından idare edilmiştir. Yirmi dört tümenden meydana gelen tüm ordu, olağanüstü bir disiplin içinde olmuştur. Türklerin askeri teşkilatı, Roma, Rus, Moğol, Çin gibi pek çok büyük devlet tarafından model olmuştur.
 
Coğrafi şartlardan dolayı eski Türk ordusunun temeli süvari birliklerinden oluşmuştur. Türkler yurtta ve dünyada barışın Türk ordusunun gücüyle gerçekleşebileceğine inanmıştır. Türklerin en çok takdir edilen özelliklerinden biri, fethedilen bölgeleri yağmalamamaları, oradaki medeniyet unsurlarına dokunmamaları olmuştur. Tarihteki talan adetlerinin tersine, Türkler fethettikleri bölgelere yerleşerek mevcut medeniyete katkıda bulunmuşlardır.
 
Romanyalı tarihçi ve politikacı Nicolae Iorga, Osmanlı İmparatorluğu ile görüşlerine yer verdiği bir kitabında Türk ordusuyla ilgili şunları ifade etmiştir ;
 
Bir Avrupa ordusunun bir ülkeden geçmesi, o ülkenin halkı için felaket, bir Türk ordusunun geçişiyse saadetti. Halk, Türk ordusunun kendi memleketlerinden geçmesini dört gözle beklerdi.
 
Türklerin başarılarının ardındaki bir diğer sebepse, at üzerindeki hünerleri olmuştur. At üzerindeki hareketlilikle sürat kazanan Türkler, düşman ve arazi şartlarına göre taktik değiştirme ve hızlı uyum sağlama yönünden de başarılı olmuşlardır. Türkler, çok eski dönemlerden beri at ve ok eğitimi almışlar; ancak savaşta bedeni güçle brlikte aklı kullanmayı erdem saymışlar ve barış yanlısı olmayı, çalışkanlığı, sevgiyi, saygıyı benimsemişlerdir. Güçlü, kuvvetli, kahramanlarla dolu tarihimiz, Türklerin bu manevi güçlerinin gereği olmuştur.
 
Kanuni devrinde 7 yıl boyunca Avusturya büyükelçisi olarak İstanbul’da bulunan Augier Ghislain de Busbecq, Türklerin askeri yönünden şu ifadelerle bahsetmiştir 
 
Türkler sefer esnasında sabırlı, tahammüllü ve iktisatlı hareket ederler. Türk sistemini kendi sistemimizle mukayese ettiğim zaman, istikbalin başımıza getireceği şeyleri düşünerek titriyorum. Bir ordu galip gelecek e payidar olacak, diğeri de mahvolacaktır. Çünkü şüphesiz, ikisi de sağlam surette devam edemezler. Türklerin tarafında, kuvvetli bir imparatorluğun bütün kaynakları mevcut; hiç sarsılmamış bir kuvvet var. Sefer görmüş askerler, zafer itiyatları, meşakkatlere tahammül kabiliyeti, birlik, düzen, displin, kanaatkarlık ve uyanıklık var. Bizim tarafta ise umumi fakirlik, hususi israf, sarsılmış kuvvet, bozulmuş maneviyat, tahammülsüzlük ve idmansızlık var. 
 
Askerlemiz  serkeştir, subaylarımız tamahkardır. Disiplini hor görüyoruz. Sebatsizlik, serkeşlik, sarhoşluk, sefahat, bizde bol bol mevcuttur. Bütün bunların en kötüsü, düşmanın ( Türklerin ) zafere, bizim de hezimete alışkın bulunmamızdır. Bizim askerlerimiz arasında olduğu gibi, hiçbir tarafta bir sarhoşluk, cümbüş yahut kumar gibi şeylere tesadüf edemezsiniz. Türkler, kağıt ve zar oyunu bilmezler… 
 
Diğer yandan türk ordusu denince akla disiplin gelir. Türk ordusunda tarihi bir miras disiplin, teknik üstünlüklere sahip pek çok devletin Türklere yenilmelerinde başlıca etken olmuştur. Türk ordusu bugün halen dünyanın en güçlü orduları arasında anılmaktadır. Meşhur İngiliz diplomat ve yazar Paul Rycaut 17. Yüzyıl Osmanlı tarihini anlatırken, Uyvar seferi’nde şahit olduğu düzen ve ahlak düzgünlüğünü şu ifadelerle aktarmıştır;
 
… Ordugahta en küçük bir gürültü ve münakaşa duymak mümkün değildir. Halk, ordularının geçişi sırasında en ufak bir endişe hissetmez. Ordu geçtiği erde her şeyi peşin parayla satın alır, hanlarda geceleyen asker parasını öder. Malının asker tarafından yağma edildiğini, hoş olmayan her hangi bir davranışla karşılaştığını söyleyerek şikayete gelen de yoktur. Zira böyle şeyler olmaz. Bu düzen, Türk ordusunu muzaffer kılmış ve imparatorluklarını muntazam şekilde büyütmüştür…  
 
Türk askerlik ruhunun bu kadar güçlü olmasının altında yatan en önemli sebeplerden bir diğeri de, Türklerde şehitlik ve gazilik mertebelerinin kutsal sayılması olmuştur. Allah yolunda, din, vatan ve millet uğrunda savaşırken ölenler   şehit  , sağ kalanlar   gazi   olarak adlandırılmıştır. Nitekim Kurtuluş Savaşı’ndaki dünyaya örnek mücadele   ölürsem şehit, kalırsam gazi   inancıyla zaferle sonuçlanmıştır. Türklerin askeri kuruluşları, disiplinli orduları, değerli komutanları tarih boyunca dünyanın takdirini toplamıştır.


Türk Aşçı Haberleri Ve Güncel Mutfak Haberleri Not::
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Türk Aşçı Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.turkascihaberleri.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İlgili haber kopyalanarak başka bir site tarafından yayınlanmaya ihtiyaç duyulduğu takdirde kaynak gösterilerek ve web sitemize link verilerek kullanıması mümkündür.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

   
 
 

Benzer Haberler