Tıpta Şerbetlerin Yeri ve Anlamları

Tıpta Şerbetlerin Yeri ve Anlamları

Osmanlı Şerbetleri Ve On Beşinci Yüzyıldan Örneklerle Tıpta Şerbetlerin Yeri ve Anlamları…

Osmanlı Şerbetleri Ve On Beşinci Yüzyıldan Örneklerle Tıpta Şerbetlerin Yeri ve Anlamları… 
Şerbertler Meyve suyu ile şekerli su karıştırılarak yapılan içeceklerdir, Belli törenlerde konuklara sunulan şekerli içecek, Bazı maddelerin suda eritilmişi, 
 
Sözlenmek veya nişanlanmak üzere tarafların anlaşması durumunda tören yapılarak içilen içecek
 
Seyyahların anlatımları…
 
16. yüzyılda İspanyol Seyyah Sanz: kiraz, kayısı, erikten
17. yüzyılda Fransız gezgini J.B. Tavernier: amber, misket üzümü, nilüfer, menekşeden
18. yüzyılda I.M. D’Ohsson: bal, limon, ağaç kavunu, menekşe, gül ve safrandan
19. yüzyılda J.H. Ubicini portakal, limon, menekşe, gül, ıhlamurdan yapılan şerbetlerden söz eder…  
 
Yusuf Has Hacib – Kutadgu Bilig 
kişi aş yise sen öze içgü tut
Anı içse içgü yime ök anut 
Kayuda yigü bolsa içgü kerek
Yigü içgü birle teñgeşgü kerek
 
Yigü bolsa içgü anuk bolmasa 
agu boldı sakın ol aşnı yise 
tilese fuka‘ bir tilese mizab
tilese cülengbin tilese cûlab 
 
yemekte konuğun içeceğini eksik etme;
biri biter bitmez diğeri hazır bulunsun
yemek yenilen yerde içecek de bulunmalı,
yiyecek ve içecek birbirine denk olmalı
 
yemeğin yanında içecek de hazır olmazsa,
o yemek yiyenler için zehir olur
 
ister fuka‘ (arpa suyu), ister mizab (sofra suyu), istersen cülengübin (balsuyu) veya cülab (gülsuyu) şerbetlerini ver
Kâşgarlı Mahmud - Divanü Lûgat-it Türk
ışgun: Şerbeti çiçek hastalığına iyi gelen çiçeği kırmızı bir ot, 
uxak (uhak): Kayısı sıkılarak elde edilen suyu ki bundan şerbet yapılır. 
agartgu: Şerbet gibi buğdaydan yapılan şarap, içki. 
 
Osmanlı Sarayı’nda Başlıca Osmanlı Şerbetleri
Helvahane’de menekşe, gülşeker, gül ile limon, kırmızı gül, nilüfer, karabaş, dut, ünnap, ayva, ayva yaprağı, vişne, demirhindi, nergis, usul, dinari, şahtere şerbetleri ile çeşitli bitkilerin karışımından elde edilen ecza şerbetleri yapılır… 
 
Taşradan Mısır’ın hummas, Şam’ın dibas, Bursa’nın nar, Yanbolu’nun anberbaris şerbetleri ile Edirne’den gelen kırmızı gül ve gül ile limon şerbetleri gelir…
 
Limon suyu dönemin turunçgiller üretim merkezi olan İstanköy adası ile Sakız adası ve Alanya’dan sağlanır…
Soğutucu olarak İstanbul’daki karlıklarda biriktirilen kar ve Uludağ’dan getirilen buz katılır…
 
Günümüzde…  
Demirhindi şerbeti …
Söz kesme ve nişan törenleri 
Muş ‘ta nişan törenine yörede ‘şerbet içme’ denir ve kızın evinde yapılır. Erkek evinden en az iki kadın şerbet ezmek ve dağıtmak üzere sabah erkenden kız evine gider. Erkek evinden getirilen şeker, suda eritilir ve şerbet renklensin diye içine kızılcık şekeri katılır. Şerbet ikramı sırasında biri misafirlere kuru, diğeri ise ıslak havlu tutarlar. 
 
Erkek tarafının davetlileri öğleye kadar törene katılırlar. Misafirler, erkeğin babası ve mahallenin hocası tarafından karşılanır. Şerbet, gümüş kupalarda ikram edilir. Erkeklerin töreni bitince, kadınlarınki başlar. Tören gece yarısına kadar sürer. 
 
Sabah kız tarafı bir sürahi şerbetle nişan yüzüğünü erkek evine yollar. Damat adayı nişan yüzüğünü parmağına takar ve yüzüğü getiren kadına şerbet ve bahşiş verir. 
 
Loğusa şerbeti  
Büyük bir tencereye su, şeker ve loğusa şekeri konulur. Yarım saat kaynatılır. Kabuk tarçın ve karanfiller bir tülbent içinde tencereye atılır. Kaynatmaya devam edilir.Hepsi süzülerek sıcak ya da soğuk ikram edilir. Yanında peksimet ya da galeta gibi şekersiz şeyler ikram edilir
 
Tıpta şerbetlerin kullanımı
11. Yüzyıl - İbn-Sinâ / El-Kanun
13. Yüzyıl – Mevlana / Mesnevi
15. Yüzyıl / … … … 
17. Yüzyıl  Salih bin Nasrullah / Nüzhet’ül-Ebdân
20. yüzyıl başı - Abdülkadir Noyan / Son harplerde …
 
Amaç 
Türk kültürünün günlük yaşamında özel günlerinde özel yeri olan şerbetlerin sağlığı korumak ve geliştirmek amaçlı kullanılageldiği konusundaki bilgilerden hareketle şerbetlerin tıpta kullanımı konusunda kapsamlı bilgi edinebilmek amacıyla tıp yazmalarında şerbetin yerini incelemeyi amaçladık. 
 
Bu amaca ulaşmak için on beşinci yüzyıl eserlerini bu bakış açısıyla değerlendirdik. 
 
Yöntem 
Temel olarak günümüz Türkçesine çevrilerek yayınlanmış on beşinci yüzyıl eserleri ve Kültür Bakanlığı Türkiye el yazmaları katalogu taranarak on beşinci yüzyılda yazıldığı kabul edilen ve doğrudan veya dolaylı olarak tıbbi bilgiler içeren 32 eser ile bir yemek kitabı listelenmiştir. 
 
Tıbbi bilgiler içeren ve günümüz Türkçesine çevrilen 9 eser ile 1 yemek kitabı incelenmiş, on beşinci yüzyılda şerbetlerin sağlık amaçlı kullanımına ilişkin örnekler belirlenmiştir. 
 
Şerbet başlıklı bölümü olan eserler;
Kemâliyye
Muhammed bin Mahmûd-ı Şirvânî - Sultâniyye (~1413-1421)
Hacı Paşa - Müntehab-ı Şifâ (ö.~1424)
… Ahmed el Mârdânî - Kitâbu’l-Müntehab fî’t-Tıb (1420) 
Tabîb İbn-i Şerîf – Yâdigâr (~1425)
Şerefeddin Sabuncuoğlu – Mücerreb-nâme (1468)
 
1. Kemâliyy
Uzun dönem el kitabı olarak kullanıldığı düşünülen bu risale on bir bölüm olup çeşitli hastalıkların tedavisi yanında tedavide kullanılan şerbetlerden de söz etmektedir. 
 
Bâb-ı Tâsi‘. Şerbetleri Terkîb itmek ve hâssaların bildürür
 
2. Muhammed bin Mahmûd-ı Şirvânî  - Sultâniyye 
 
Nílûfer şarâbı
Gül şarâbı
Nâr şarâbı
Elma şarâbı
Havvâ şarâbı
 
3. Hacı Paşa - Müntehab-ı Şifâ (ö.~1424)
Üç ana bölüm ve 83 alt bölümden oluşan eserin ilk bölümü teorik ve pratik tıbbi bilgileri, ikinci bölüm yiyecekleri, üçüncü bölüm ise hastalıkların teşhis ve tedavilerini içerir. Eserin altmış ikinci ve son bölümü şerbetler hakkındadır. 
(62. bâb) Şerbetler beyânındadur her nesnenün şerbeti šabí‘atı…
 
4. Ahmed el Mârdânî - Kitâbu’l-Müntehab fî’t-Tıb (1420)
Tıp kuramı, anatomi, sağlığı korumak için gerekenler, çeşitli organların hastalıkları, nabız ve idrar çeşitleri gibi pek çok alanda tıbbi bilgiler içeren on bölümlük eserin tahıllar, et, süt, yumurta, sebze, meyve, şerbet ve yağları anlatan son bölümünün dokuzuncu faslı alkollü içecekler, şerbetleri ve pekmezler üzerinedir.  
 
Onuncı makâlenün šokuzuncı falsında ‘hamrları ve şarâbları ve bekmezleri bildürelüm… 
 
5. Tabîb İbn-i Şerîf – Yâdigâr (~1425)
Klasik İslam tıp kitabı düzeninde yazılmış eserde hava, mevsimler, meskenler, giyecek, yiyecek ve sular, diyet gibi koruyucu hekimliğe ait bölümlerle, baştan ayağa hastalıklar ve tedavileri ortopedik ve cerrahi girişimler sistematik bir düzen içinde aktarılır. 
Fasl-ı şerbetler bilmek beyânındadır… 
 
6. Şerefeddin Sabuncuoğlu -Mücerreb-nâme (1468)
Hazırlanış şekline göre tıpta kullanılan ilaçları anlatan on yedi bölümlük deneysel  tıp kitabının yedinci bölümü çeşitli şerbetler (içecekler) ve gargaralar hakkındadır.
Yedinci bab envâ‘ı şerbetleri ve mazmazaları ve gargaraları bildürür
 
7. Muhammed bin Mahmûd-ı Şirvânî – Tuhfe-i Murâdî (1430)
Şirvani’nin değerli taşlar, cinsel güç arttıran ilaçlar ve güzel kokulardan bahseden ansiklopedik eseridir. İçinde kısmen tıbbi bilgiler de bulunmakta, cevherler ve diğer nesnelerin faydaları anlatılırken bunların tıpta kullanışlarına da yer verilmektedir.  
 
* Eğer hastanın bedeni son derece zayıfsa ve zayıflıktan bayılırsa bir deng (dirhemin dörtte biri) anber uygun şerbetlerle içirilir ve hastanın yüreği ve ruhu kuvvetlenir, ayılır.  
 
* Sıtma için dört kırat laciverd taşının gül şerbetiyle içilmesi önerilir. 
 
8. Mahmûd-ı Şirvânî – Kitâbu’t-Tabih Tercümesi 
Şirvani’nin Bağdadi’nin Kitab’üt-Tabih tercümesine eklediği yemekleri de içeren bir yemek kitabıdır. Eserde sadece insana ferahlık veren bir bal şarabı tarifi varsa da bildirirde ele aldığımız şerbetlerden farklı olarak güneşte bekletilip alkolleştirilmektedir. Başka şerbet tarifi bulunmamakta, şerbet veya güllab ise tatlıya konan şerbet veya gülsuyu anlamında kullanılmaktadır.  
 
9. Muhammed bin Mahmûd-ı Şirvânî – Mürşid (1438)
Şirvani’nin 100’den fazla göz hastalığının teşhis ve tedavisini anlatan eserinde reyhan şarabı bazı hapların yapılmasında karıştırıcı madde olarak kullanılır. 
 
Ayrıca sirkencübin-i buzuri gözdeki süddeleri açmak için, 
sirkencübin de gargara veya kusturucu gibi amaçlarla önerilmektedir. 
 
10. Kitâbü’l mühimmât (15.yy sonu)
İsmi bilinmemekle birlikte hekim olmadığı bilinen bir yazar tarafından yazılmış olan ve kaynak eserlerden özellikle denenerek olumlu sonuç alınmış konuların tercüme edildiği kitabın birkaç yerinde şerbetlerin kullanımından söz edilmiştir. 
 
Tabiatın kabz olduğu durumda istifrağ için yağlı çorba, ıspanak yanında menekşe veya bespaye şerbeti içilmesi önerilir. 
Hacı Paşa’dan aktararak kan alıp sirkencübin içilmesinin vebadan kurtardığını belirtir. 
Ayrıca havalar hakkındaki bölümde mizacı dengelemek için nar şerbeti, sandal şerbeti, elma şerbeti, ışgın otu şerbeti, limon şerbeti ve sirkencübin önerir. 
 
Sonuçlar 
İncelenen on beşinci yüzyıl tıbbi eserlerinin çoğunda şerbetler/şaraplar hakkında ayrı bir bölüm bulunuyordu.
Günümüzde serinletici ve iştah açıcı olarak kullanılan şerbetler on beşinci yüzyılda tıbbi amaçlarla kullanılıyordu.
Şerbet aynı zamanda içilecek miktar, içecekler anlamına geliyordu ve şaraplar arasında az da olsa alkollü içecekler de sayılıyordu. 
Kaynak: Ozge SAMACI (1) Aslıhan AKPINAR (2), Nermin ERSOY (3)
 
Evliya Çelebinin , Yabancı Seyyahların Kayıtlarında  Ve Osmanlıda Saray Mutfağından Osmanlı Şerbetleri Hakkında Bazı  Dipnotlar;
İzmir' deki "meyve gümrükhanesi" herhalde daha çok bu kuru meyveler içindi [IX 53]. Üzüm turşusu da İstanköy'den Mısır'a gönderiliyordu[IX ll5]. Su ve şerbeti soğutmak için kullanılan kar ve buz, devletin tekelinde bulunan önemli ticaret mallarındandı. Hem İstanbul civarında karın kuyularda toplanması hem de Uludağ'dan toplanan ve Mudanya iskelesinden gemilerle istanbul'a taşınan bu ürünler konusunda Evliya değerli bilgiler veriyor [I 251,1121-2].
 
Padişah Sofrası
Evliya Çelebi, ülkenin değişik yerlerinden padişaha ve saraya yollanan birçok yiyecek ve içecekten bahsediyor: Sudak'tan elma [VII 250], Gemlik'ten nar ve fıçılarda nar suyu [V 144], Mısır'dan kavanozlar içinde hummas limonu şerbeti [X 267], İstanköy adasından gelen limon ve turunçla yapılan meyve şurupları gibi [IX ııo]. Diyarbakır'dan nefis Hamrevat kaynak suyu güğümler içinde Sultan ibrahim'e yollanıyordu [IV 28].
 
Dernschwam’ın verdiği bilgilere göre “suya şeker veya bal katılarak” yapılan şerbet Osmanlı toplumunun en önemli içeceğidir. Ama, burada hemen belirtilmesi gerekir ki şeker ile yapılan şerbeti ancak “efendiler” içmektedir. İstanbul’un ara sokaklarında pek çok küçük tahtadan yapılmış barakalar mevcuttur. Bunlar da daha çok testi ve toprak kaplar içinde içilecek şeyler (meşrubat) satılır. Çeşit çeşit olan şerbetler her gün taze yapılmaktadır. Bazen birkaç çeşit şerbetin karıştırılmasıyla yeni bir çeşit de oluşturulmaktadır.
 
Busbecq, Türkler, “içtikleri suyun içinde biraz bal yahut şeker bulunursa Jupiter’in kevserine bile imrenmezler” demektedir.
Gerlach, Sultanahmet meydanında yapılan gösterileri izleyenlere şerbet ikram edildiğini belirtmektedir. Ramazan ayında sokaklarda yeşil veya siyah renkte şerbet ve başka içecekler satılmaktadır. Yine Ramazan’da düzenlenen eğlencelerde yorulanlar yorgunluklarını portakal çiçeği, gül ve servi çiceği şerbeti içerek giderirler.
 
Osmanlı Saray Mutfağında şerbet Aslında padişahın içmesi; 
içecek olarak yalnız bulunduğundan, başka bir içeceğin olmadığından dolayı söz konusu olan bir olgu gibi görünmektedir. Ancak D’Ohsson eserinde “...müslümanlar içecekleri şeyler hususunda da yiyeceklerinde olduğu gibi titizdir... 
 
Şerbetin orta halliler için basit, zenginler için teferruatlı çeşitleri vardır... büyük şahsiyetlerin evinde yıllık muhtelif şerbetleri hazırlamakla görevli kimseler vardır.... sarayda sırf şerbet, reçel v.s nin hazırlanması için özel bir büro "helvahane" vardır. 

Osmanlı Saray mutfağına giriş ve tanıtım ilk etapta mutlaka şerbetler olmalıdır (helvane mutfağı) ..!

 



Türk Aşçı Haberleri Ve Güncel Mutfak Haberleri Not::
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Türk Aşçı Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.turkascihaberleri.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İlgili haber kopyalanarak başka bir site tarafından yayınlanmaya ihtiyaç duyulduğu takdirde kaynak gösterilerek ve web sitemize link verilerek kullanıması mümkündür.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

   
 
 

Benzer Haberler